ne istediniz de vermedik sorusu

geçenlerde lokantacimin bana yönelttiği soru. adam haklı. garsonlar ne istediysem getiriyor. mahcup oldum.

daha önceki gün bakkalımın yönelttiği soru.
her gün aldığım gazetenin kalmadığını ve güne gazetemi okumadan başlayamadığımı bildiğini söyleyince şöyle cevap verdi:
"bu bana biraz abartılı geldi."
neyse ki keyif çaylarımızı içip beraber sakinleştik.

verdiklerini de sanki cebinden vermiş gibi rahatlıkla söylüyordu ve bu itiraflar iltisak kabul edilmedi. ve dünümüzü, bugünümüzü, yarınlarımızı karartan suçlular yargılanıp cezasını çekmiyor... yalnız bir adam sislerin ardında kaybolmuştu...

cidden ne istediler de bu noktaya geldi acaba? bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz muhtemelen.

erdoğan'ın fetö için söylediği söz.

rahatlık istedik vermediler mesela.

neyinizi eksik ettik anlamında bir soru cümlesi.

başbakan iken erdoğan, yaptığı bir konuşmada yine gülen’i kastederek; “geçenlerde benimle ilgili ‘bu uzun bize çok hainlik yaptı’ dedi. nasıl hainlik yaptıysak. 17 üniversite kurmak için geldiler, hepsini onadım. bu muydu hainlik? bu ne vicdandır be.

okullar için yer istedi, verdik. uluslararası camiada davet ettiler, devlet hükümet başkanlarına bunları refere ettik. olimpiyat dediler, her türlü desteği verdik. ne nankörlük bu ya?

ne istediniz de vermedik, ne isteniz de alamadınız?” ifadelerini kullandı.

yar-gı-la-na-cak-sı-nız. hepiniz.

veremeyeceğiniz şeyleri bildiğimizden, istemedik.

1 soru. hic 1 sey vermediniz olm. evet.

aslında bu sözün sahibi siyasetçi bizzat hem veren hem de alan taraf.

sorudan ziyade bir nevi sitemdir.

vallahi biz istemedik, siz verdiniz. üstüne bir de "ama siz böyle istediniz" diye üste çıktınız. hayır, istemiş olsak hatırlarız diye düşünüyorum.