nejat işler emre kınay dost elver yumurta ilişkisi

açlıktan kırılıyorlar ama cihangir’de oturuyorlar. yersen.

tüm parayı cihangirde kiraya bağlayınca normal tabi.

(bkz: two girls one cup)

bence bu tamamen cihangir'in geçmişten beri sahip olduğu atmosferle alakalı. tv sektöründe yer almak isteyen, yer alan çoğu kişinin oturduğu semt olduğu için; bir şekilde orada yaşamak bir sürü insana bence olanak tanıyordu. keza ediz hun bile cihangirde oturuyordu.

günümüzde bile hala gittiğinizde, bir çok oyuncu ile karşılaşabilirsiniz. taş çatlasa 4-5 sokaktan oluşur semt olarak ( tüm mekanların ve iyi evlerin toplandığı noktalar bellidir). buna rağmen deli gibi kalabalıktır, boğulursunuz. bohem ve new yorkta'ki sohoya yakın, yapay bir ortam yaratmaya çalışan mekanlar vardır ama rezilliktir yani. ayrıca mekanlarda nedense yediğiniz en basit şeylerin bile saçma şekilde abartılı fiyatları vardır. semt satıyor kendisini diye standart bir salataya bile dünyanın fiyatını belirlerler.

her kesimden kitlenin ama bilhassa gece hayatına özenen üniversite öğrencilerinin de gittiği bir semttir. nedense orada takılmak, içmek çok havalı bir şeymiş gibi lanse ediliyor. doğal olarak, giden kitlenin gece yarısından sonra şaftı kayıyor özellikle içiyorlarsa. müthiş bir pazar olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli. gerçekten müthiş bir pazar. her tipten ve türden insan var. elit olmaya çalışırken, rezilde olabilirsiniz.
bebeği , etileri hatta fenerbahçeyi oraya göre daha temiz buluyorum. asıl elitlik 7/24 buralarda.

bir kere arkadaşım sebebiyle ( bu arada kendiside oyuncudur) cihagirde bir restauranta, gece yarısından sonra ise mini bir club'a girmiştim. gelen tiplerin kalitesi beni benden aldı. o günden beri gitmem. marjinal olmak isteyen ya da görünmek isteyen insanların semtidir genelde ama çok büyük şişirmedir. oraya giden bu tarz kitle ile benzer değilseniz, sıkılırsınız. keza beni fazlasıyla sıkmıştı. popüler olmak isteyen, havalı durmaya çalışan, ağzıyla içemeyen biri olmadığım için tiksindim semtten resmen. geri dönerken dahi , bulunduğum noktaya taksi çağırdım hiç sokaklarında yürümekle uğraşmadım bile öyle söyleyeyim.

hatta.. taksideyken seda sayanın oğlunun açtığı mekana denk geldim, oğulcan bey önünde birileriyle bir şeyler konuşuyordu. o gece oturduğum mekanda büşra develi, derya şensoy'u görmüştüm. çokta önemli değiller ama yani görüyorsunuz- denk geliyorsunuz. yakından görmek istediğiniz bir ünlü varsa akşam 8 sonrası sokaklarında/ mekanlarında dolaşın.

ama cihangir = şişirme.

nejat işler o günlerde de adam dövüyor muydu acaba ?

ulan ne ilişkiler var yaa!