nikahlı olmadığı erkekle aynı evde yaşayan kadın

nikahlı olmadığı kadınla aynı evde yaşayan erkekten hiçbir farkı yoktur..
kadın namusu üzerinden nefret kusmaya bayılıyorsunuz. rahat verin insanlara...
sizin yaptığınızdır namussuzluk.

herkesin kendi özgür hayatı. bu yaşam biçimi sana uygun olmayabilir.
ayrıca bizi enterese etmeyen kadındır..

herkesin hayatına kimse karışamaz.

hayalimdeki kadındır. nafaka derdin olmaz.

tercih meselesi olan bir " özel hayatı yaşama" biçimidir. insanların birbirlerine olan sevgilerini gösterme biçimleri illa birbirleriyle evlenmeleri şeklinde yorumlanmamalıdır. " nikah" hiç bir şeyin garantisi değildir, delilide değildir. keza günümüzde işlenen bütün suçlar, bu tarz resmi eylemlerle kapatılmaktadır. yani resmi nikah sadece toplumda yadırganmamak için yerine getirilen bir usuldür. önemli olan, kalben bir aidiyet hissetmektir. bir kagıda attığınız imza yasal olarak sizi bağlar ama zihinen ve kalben özgür kalmayı tercih eden bir yapınız varsa, isterseniz 63738 kez düğün yapın boşunadır. yani ruhunda ahlak/ sadakat barınmayan insanı hiç bir devlet kanunu ideal eş kılamaz.

kişisel olarak; nikah benimde değer verdiğim bir olaydır bilhassa dini nikah çünkü resmi nikahın aksine, asıl geçerli olan nikah dini nikahtır. resmi nikah size sadece hukuksal olarak ayrıcalıklar ve haklar tanır. resmi nikah; her devletin birlikteliğinizi tanıma şeklidir aslında. bu yüzden her türlü yalana ve dolana çok açıktır. sevmediğiniz biriyle evlenebilirsiniz mesela, zorla evlendirilebilirsiniz, kötü bir niyet güderek evlenebilirsiniz. resmi nikahta sadece bir onay ve imza ile evlenmiş oluyorsunuz ama dini nikah öyle değil. allah huzurunda tüm kalbinizi ve sakadatinizi ortaya koyarak " evet" diyorsunuz. dolayısıyla niyetiniz kötü olamaz, orada yalan söyleme sansınızda yok cünkü evlenirken manevi olarak aldığınız sorumluluk çok ağırdır.

ben şöyle düşünüyorum; eğer bir insanın dini inancı varsa ve sizinle dini nikah yapmak istemiyorsa, bir düşünün derim. bir insan resmi olarak imza atabiliyorken tanrı huzurunda sizi neden eş olarak kabul etmekten çekinsin ki? işte bence bu dürüstlük ve sakadat adına oturup düşünmeniz gereken andır çünkü kimse tanrıya verdiği sözden dönemez. sadakat ve dürüstlük ama bilhassa sakadat sözünün arkasında duramayacak insan, dini nikah istemez çünkü tanrı'ya evliliğiniz boyunca hata yapmayacağınızın binevi sözünü vermiş gibi oluyorsunuz. adam/ kadın bunu yapmak istemiyorsa, ortada bir bağın varlığından söz edebilir miyiz? - hayır.

tabi bunu yaptığı halde aldatan şuursuzlarda var ama onlar dini hükümleri yeterince bilmediği için ya da daha da fenası umursamadığı için bu hareketleri sergiliyorlar. tanrı huzurunda söz, çok ciddi bir olaydır. bu yüzden hala amerika'da ve avrupa'da insanlar kiliselerde rahipler tarafından evlendiriliyor. nikah memuruna değil, tanrının huzurunda birbirinize ama önce tanrıya söz veriyorsunuz.

paragrafın basında bu yüzden söyledim. biriyle resmi olarak evlenmek çok basittir. her türlü yalan dolan sıkarak evlenebilirsiniz ama dini nikah öyle değildir. adamın ruhu titrer orada karşısındakini eş olarak kabul ederken. bu yüzden evlilik cüzdanı var mı yok mu? sorusu yersizdir. keza evli kadınların/ adamların günümüzde date uygulamalarında cirit attığını, üniversite öğrencileri ile beraber olduklarını düşünürsek, evlilik cüzdanlarının "eşlik algısına" pek bir etkisi olmadığını söyleyebiliriz.


böyle yaşamayı tercih etmiş insanlara da saygı duymak gerekir. herkesin etik yargıları kendisine özgüdür. kimsenin celladı olmak bizim haddimiz değil.