harun kolçak&bendeniz-elimde değil.
devamını gör...

"batı hiçbir zaman uygar olamamasistir ve bugünkü refahı devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, göz yaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur" sözünün sahibi bosna hersek'in kurucu cumhurbaşkanı.
devamını gör...

arabayla deniz kıyısına gider bir bira açardım.
devamını gör...

reklamı sevmeyiz o yüzden. bir de bunun malum şahıs versiyonu var.
devamını gör...

"tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların her şeyden önce dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler. "
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

selpak.
devamını gör...

bantu dilinde, dans ederken gelen giysileri çıkarma dürtüsü anlamına gelir.
devamını gör...

kendini değersiz görmek ve kendini anlamaktan kaçmaktır bence.
devamını gör...

ailenin hangi üyesi olurum bilmem ama sakar şakir'deki mucit gibi bir tip olurdum sanırım. sürekli ilim irfan peşinde koşup kablolar, tornavidalar arasında takılan bir manyak *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

z kuşağı olacak tabi sözlükte sadece bizim gibi moruklar mı olsun. yazın ablam millet tiktokta embesil hareketler yaparken siz buraya yazın , ben sizi destekliyorum.
devamını gör...

ideolojik şiirleri pek ilgimi çekmese de geri kalan şiirlerinde dudak uçuklatacak kadar iyi olduğunu düşünürüm hep size bir şiirini bırakıyorum. nasiplenirsiniz:

erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
- baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
ve artık
biliyorum:
toprağın
yüzü güneşli bir ana gibi
en son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...

fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...

sen
yürümelisin,
beni bırakarak...

kadın sustu.

sarıldılar

bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...

ayrıldılar...

nazım hikmet - bir ayrılış hikayesi
devamını gör...

dünyanın dönüş hızı birçok etkene bağlıdır büyük ihtimalle yavaşlama sebebi ay'ın bizden uzaklaşmasıdır. bu da belirli periyotlar ile oluyor . tahminimce 1 veya 2 milisaniye daha azaldı bir gün.
devamını gör...

sonuç olarak öğretmenin de bir ailesi, bir hayatı, bir düzeni var. bütün hafta zaten bu tür şeylerle uğraşıyordur, bir de pazar günü saat gecenin on ikisinde yazılınca böyle tepki vermesi normal.
saat 22.00'dan sonra, bu tür şeyler için kimseye yazılmaması görüşündeyim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

biricik dostuma nickalti girme zamanı gelmişti artık.

hayatımda hiçbir zaman okumayacağım bir kitabın bana kazandırdığı en güzel şey oldu sanırım bu güzel dostluk. kendisi denizlere olan aşkımı bildiği için denizsiz, dalgasız bırakmaz beni. çok güzel çay demliyor bir de.* bu güzel dostluğa bir kişiyi daha ekledik tabii biz. minnak davşan tosbik. bir gün görmezsem özlüyorum tüy yumağını. bazen rakkas açıp oynadığımız, bazen deniz kenarında bir banka oturup sohbet ettiğimiz, bazen de çay içtiğimiz güzel dostumdur benim neo. bende yeri çok ayrıdır. buradayız dostum, çi börek yapacağım daha( en etsizinden). hep yaz, hep ol. biralar senden mezeler benden. tavuk döneri de çıkarırız birgün aradan. bizim şarkıyı bırakıp kaçıyorum buraya.

he bir de "zaman"...
devamını gör...

geçmişteki benliklerimin çoktan öldüğünü ve benim onları gömmeyi akıl edemediğimi çakozlayıp inceden bi bırkıldım. şu şarkıları dinlerken heyecanlanan eski bir ben vardı ölmüş gitmiş haberim yok. şimdiki ben hiç tat alamıyorum bu şarkılardan. ve tabi diğer şeyler bir çok atmosfer ölüp gitmiş, hiç bir şeyin tadı kalmamış. aynı şeyle karşılaşmayı umuyorsun ama sen eskisi gibi değilsinki başka bir şeye dönüşmüş her şey.

tamam yenisi nerde yenisininde bir tadı tuzu olmak zorunda yeni bir kitabı eski kafayla okumaya çalışmak yada eski bir kitabı yeni bir kafayla okumaya çalışmak gibi bir şey daha daha ileri yaşlarda bu işin dozu artacak mı acaba? yoksa solan yaprakların tekrar yeşermesi mümkün müydü?
devamını gör...

ısrarla kullanılmamaya devam eden sözlük kuralı. neden arkadaşlar, neden? gerçekten bu kadar mı zor?

anlam veremiyorum.
devamını gör...

neşe dolu olan radyo yayını*. hem bende varım bu sefer. perşembe günü dinliyor olacağım*.
devamını gör...

ak pelikan en büyük göçmen kuş...
tarlada veya yolda yürürken, üzerinizden devasa gölgeler geçiyor... fırt fırt fırt...
gayri ihtiyarı kafanızı gökyüzüne çevirdiğinizde görüyorsunuz bu arkadaşları. kuş kuş değil; mübarek boeing 737 ...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel;
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim