nba vs euroleague
nba gelmiş geçmiş en iyi basketbol ligidir ,euroleuge ise avrupadaki en iyi takımların buluştuğu lig. sertlik olarak nba her zaman avrupa basketbolundan da serttir . nedeni gayet belli avrupadan draft olup tutunamayan nice oyuncu var halbuki sertliğe alışkın olmaları gerekir ama görüldüğü gibi değil . nba senede 82 maç oynayan bir lig ve her zaman hazır olmalısınız yoksa barınamazsınız .
geçen sezondan güzel bir nba savunma derleme videosu bırakıyorum, iyi seyirler.
geçen sezondan güzel bir nba savunma derleme videosu bırakıyorum, iyi seyirler.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yüzleri güldüren bir haber efemm, alarmlar kuruldu! 20.29'da radyo kapısında ayaktayız. harika bir yayın olacağına eminim çünküü o biirrr bengaripsengüzeldünyaumutlu
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
ıstırabın sonu yok sanma, bu âlem de geçer,
ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,
gam karar eyleyemez hande-i hürrem de geçer,
devr-i şâdi de geçer, gussa-i matem de geçer,
gece gündüz yok olur, ân-ı dem âdem de geçer,
bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
çağlayan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?
inleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi?
çevrilir dest-i kaderle bu şu’unun fili mi,
ney susar, mey dökülür, gulgule-i cem de geçer,
ibret aldın, okudunsa şu yaman dünyadan,
nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan.
niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan,
önü yoktan, sonu boktan, bu kuru da’vadan
utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer.
ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe,
süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
cahilin korku kokan defterini tanrı düre!
ma’rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
cennet iflas eder, efsane-i âdem de geçer.
serseri neyzen’in aşkınla kulak ver sözüne,
girmemiştir bu avalim, bu bedyi’ gözüne.
cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne.
pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne,
hak olur pir-i mugan, sohbet-i hemdem de geçer.
(bkz: neyzen tevfik)
kendi sesinden dinlemek isteyenler için;
ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,
gam karar eyleyemez hande-i hürrem de geçer,
devr-i şâdi de geçer, gussa-i matem de geçer,
gece gündüz yok olur, ân-ı dem âdem de geçer,
bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
çağlayan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?
inleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi?
çevrilir dest-i kaderle bu şu’unun fili mi,
ney susar, mey dökülür, gulgule-i cem de geçer,
ibret aldın, okudunsa şu yaman dünyadan,
nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan.
niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan,
önü yoktan, sonu boktan, bu kuru da’vadan
utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer.
ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe,
süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
cahilin korku kokan defterini tanrı düre!
ma’rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
cennet iflas eder, efsane-i âdem de geçer.
serseri neyzen’in aşkınla kulak ver sözüne,
girmemiştir bu avalim, bu bedyi’ gözüne.
cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne.
pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne,
hak olur pir-i mugan, sohbet-i hemdem de geçer.
(bkz: neyzen tevfik)
kendi sesinden dinlemek isteyenler için;
devamını gör...
evladiyelik
genel olarak ev eşyaları için söylenen, çok sağlam çok dayanıklı ömürlük gider anlamına gelen tanım. en son kuaförümden fön makinası aldığımda o söylemişti; biz dükkanda yıllarca kullanıyoruz, normal kullanıma evladiyelik gider diye.
devamını gör...
bir hükümetin yol yaptığı için kendisinin takdir edilmesini beklemesi
tüm tanımlara ek olarak;
ve bir bakkalın "gördün mü, sana nasıl da ekmek sattım? çok başarılı bir bakkalım." demesi kadar gülünçtür.
ve bir bakkalın "gördün mü, sana nasıl da ekmek sattım? çok başarılı bir bakkalım." demesi kadar gülünçtür.
devamını gör...
erkekler de yanar
nazan öncel'in 1996 yılında çıkarttığı, (bkz: sokak kızı) albümünden, geri vokalinde sezen aksu'nun olduğu, şahsen en sevdiğim şarkısıdır.
amme hizmeti
amme hizmeti
devamını gör...
şimdi ne yapar
fuat saka'nın 2004 yılında çıkan lazutlar livera albümündeki enfes şarkı.
"dertli dertli çalıyor saz
ağlıyorum bu akşam bu barda
parça parça olmuş gönlüm
kırılmış bir kadeh gibi yerde."
şimdi ne yapar?
"dertli dertli çalıyor saz
ağlıyorum bu akşam bu barda
parça parça olmuş gönlüm
kırılmış bir kadeh gibi yerde."
şimdi ne yapar?
devamını gör...
istifa
görevin hakkının verilemediği durumda;
görevine olan sadakati ve saygısı, kendi hırslarından ve bencilliğinden fazla olan kişilerin yapması gerekli olandır.
görevine olan sadakati ve saygısı, kendi hırslarından ve bencilliğinden fazla olan kişilerin yapması gerekli olandır.
devamını gör...
the affair
showtime'ın karanlık-seksi draması.
uzun süredir böylesi bir dramaya denk gelmemiştim. (bkz: mad men)'de alevlenip yıllar sonra sönen taraflarımı yeniden yakmayı başarmıştır.
adından da anlaşılacağı gibi bir ilişki ve çevresinde gelişen cinayet-gizem türü olaylar söz konusu. ancak son yüzyılın trendi olan ''aynı konuyu daha önce denenmemiş yollarla anlatmak'' olayını bu adamlar başarmış. diziyi özgün ve çekici kılan da bu. her bir bölümü yaklaşık 1 saat süren dizide bölümler ikiye ayrılmış şekilde izleyiciye aktarılıyor. başroldeki kadın ve erkek karakterlerin gözünden aynı bölümdeki aynı anlar farklı farklı aktarılıyor. kısacası her bölümde yaşanan olayları bir kadın karakterin bir de erkek karakterin gözünden izliyoruz. kadın ve erkeğin bakış açıları, olayların hangi noktalarında durduğunu sandıkları, meseleleri nasıl değerlendirdikleri, birbirlerine olan bakışları gerçekten oldukça iyi şekilde aktarılmıştır.
çekimler hikayenin geçtiği mevsimin yaz olmasına rağmen soğuk ve yavaş. bu da diziyi çekici kılan bir diğer unsur. bana (bkz: womb) adlı filmin görüntülerini anımsatıyor. uzun çayırlar, okyanus, gökyüzü, geniş kumsallar, yollar, küçük bir kasaba, çoğu görüntünün olay değil durum içerikli olması.
bir de öyle bir şey var evet. olay görüntüsü, sahnedeki bir olayı çekip alırken; durum görüntüsü, sahnedeki anı, olaysızlığı aktarır.
uzun süredir böylesi bir dramaya denk gelmemiştim. (bkz: mad men)'de alevlenip yıllar sonra sönen taraflarımı yeniden yakmayı başarmıştır.
adından da anlaşılacağı gibi bir ilişki ve çevresinde gelişen cinayet-gizem türü olaylar söz konusu. ancak son yüzyılın trendi olan ''aynı konuyu daha önce denenmemiş yollarla anlatmak'' olayını bu adamlar başarmış. diziyi özgün ve çekici kılan da bu. her bir bölümü yaklaşık 1 saat süren dizide bölümler ikiye ayrılmış şekilde izleyiciye aktarılıyor. başroldeki kadın ve erkek karakterlerin gözünden aynı bölümdeki aynı anlar farklı farklı aktarılıyor. kısacası her bölümde yaşanan olayları bir kadın karakterin bir de erkek karakterin gözünden izliyoruz. kadın ve erkeğin bakış açıları, olayların hangi noktalarında durduğunu sandıkları, meseleleri nasıl değerlendirdikleri, birbirlerine olan bakışları gerçekten oldukça iyi şekilde aktarılmıştır.
çekimler hikayenin geçtiği mevsimin yaz olmasına rağmen soğuk ve yavaş. bu da diziyi çekici kılan bir diğer unsur. bana (bkz: womb) adlı filmin görüntülerini anımsatıyor. uzun çayırlar, okyanus, gökyüzü, geniş kumsallar, yollar, küçük bir kasaba, çoğu görüntünün olay değil durum içerikli olması.
bir de öyle bir şey var evet. olay görüntüsü, sahnedeki bir olayı çekip alırken; durum görüntüsü, sahnedeki anı, olaysızlığı aktarır.
devamını gör...
fransızcadan türkçeye geçmiş kelimeler
devamını gör...
narsist kişilerle baş etme yolları
hiç umursamayın,asla muhabbete girmeyin,aynı yerde çalışıyorsanız neler yaptığını çaktırmadan iyi gözlemleyin.çünkü bu tipler genel olarak birlikte çalıştığı insanların kuyusunu kazarak kendilerini öne çıkarmaktan zevk alan zavallı yaratıklardır.böyle bir insan müsveddesi ile aynı ortamda çalıştım ve içimden en az 5 kez boğazını büyük bir zevkle kesmek geldi diyebilirim.sonradan dedim ki niye oyunu kuralına göre oynamıyorum?açıklarını buldum,patrona ifşa ettim ve şutingen!umarım çok kötü bir durumdasındır ve allah cezanı veriyordur.
devamını gör...
kendimizi hafiflemiş hissetmemizi sağlayan şeyler
söylemek isteyipte söyleyemediklerini söylemek.
devamını gör...
22 nisan dünya günü
dünya'daki kaynakları idareli kullanarak, çevreyi kirletmemeye özen göstererek, doğayla daha fazla zaman geçirerek daha sürdürülebilir yaşam için, farkındalıklar amaçlanan gün.
devamını gör...
severus snape
dumbledore: after all this time?
severus: always...
severus: always...
devamını gör...
otizm sendromlu çocuklarla konuşacak robota diyalog önerileri
öncelikle böylesi sosyal sorumluluk projelerinde elini taşın altına koyan başta sözlük yazarımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim.
otizmli çocukların ifade edici dil becerilerinden öncesinde alıcı dil becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir çünkü alıcı dil becerilerini kazanmamış çocuğun kurduğu cümleler çoğunluk ile iletişim kurma amacı taşımamaktadır. örnek ile daha açıklayıcı bir hale gelecek; otizmli çocuk ''elma'' kelimesini ifade etmeyi başardı diyelim ancak elmanın elma nesnesini karşıladığının farkındalığına sahip değilse söz konusu çocuk için anneside bir elmadır yada kapıda bir elmadır yada yatakta bir elmadır. o yüzden öncelikle hedef alınan bilişsel gelişim kavramları saptanmalı ve o doğrultuda dialoglar üretilmelidir.
ekoleli problemine yukarıda ki yazar çok güzel değinmiş aslında ama ben daha detaylı açıklamaya çalışayım; otizmli çocuklar her zaman iletişim kurmak amacıyla sözel ifadelerde bulunmazlar. bazen kendilerini rahatlatmak için tekrarlayıcı kelimeler,cümleler ve sesler çıkarabilir. bu ifadeler anlamlı ifadeler olabileceği gibi anlamsız ifadelerde olabilirler. bu sebep ile bu tekrar edici süreci desteklememek adına diyaloglarda verilen cihaz tarafından ard arda verilen cevaplar değişkenlik göstermesi faydalı olur.
örnek diyalog;
çocuk; elma nedir?
cihaz; elma bir meyvedir.
öğretmen; -elinde muz görsel eğitim kartı olduğunu düşünelim- bu nedir?
öğrenci; elma nedir? elma bir meyvedir.
şeklinde diyaloglara sebep olabileceği için çocuk ikinci kez; ''elma nedir?'' şeklinde sorduğunda; ''elma, ağaçta yetişen bir meyvedir.''
şeklinde alternatif cevaplar üretmesinde büyük fayda olacaktır.
ayrıca bir dipnot öneri olacak tasarlanan cihazın ifade edici dil becerisi gelişmemiş çocukların sesi olması mümkün olması durumunda çok büyük bir hizmet etmiş olacaksınız. bir örnek ile açıklamak gerekirse butonlara şartlandırılan çocuklar, ''tuvalete gitmeye ihtiyacım var'' butonuna bastığında cihaz bunu çocuk için sesli ifade edebilir. sosyal hayatta çocuğun bağımsızlaşmasının önünde ki önemli iletişim engellerinden biri için işlevsel çözüm olabilir. bunun eğitimde kartlar ile çalışılan metotları var ancak teknolojiden faydalanmak bu noktada çok daha verimli olabilir.
otizmli çocukların ifade edici dil becerilerinden öncesinde alıcı dil becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir çünkü alıcı dil becerilerini kazanmamış çocuğun kurduğu cümleler çoğunluk ile iletişim kurma amacı taşımamaktadır. örnek ile daha açıklayıcı bir hale gelecek; otizmli çocuk ''elma'' kelimesini ifade etmeyi başardı diyelim ancak elmanın elma nesnesini karşıladığının farkındalığına sahip değilse söz konusu çocuk için anneside bir elmadır yada kapıda bir elmadır yada yatakta bir elmadır. o yüzden öncelikle hedef alınan bilişsel gelişim kavramları saptanmalı ve o doğrultuda dialoglar üretilmelidir.
ekoleli problemine yukarıda ki yazar çok güzel değinmiş aslında ama ben daha detaylı açıklamaya çalışayım; otizmli çocuklar her zaman iletişim kurmak amacıyla sözel ifadelerde bulunmazlar. bazen kendilerini rahatlatmak için tekrarlayıcı kelimeler,cümleler ve sesler çıkarabilir. bu ifadeler anlamlı ifadeler olabileceği gibi anlamsız ifadelerde olabilirler. bu sebep ile bu tekrar edici süreci desteklememek adına diyaloglarda verilen cihaz tarafından ard arda verilen cevaplar değişkenlik göstermesi faydalı olur.
örnek diyalog;
çocuk; elma nedir?
cihaz; elma bir meyvedir.
öğretmen; -elinde muz görsel eğitim kartı olduğunu düşünelim- bu nedir?
öğrenci; elma nedir? elma bir meyvedir.
şeklinde diyaloglara sebep olabileceği için çocuk ikinci kez; ''elma nedir?'' şeklinde sorduğunda; ''elma, ağaçta yetişen bir meyvedir.''
şeklinde alternatif cevaplar üretmesinde büyük fayda olacaktır.
ayrıca bir dipnot öneri olacak tasarlanan cihazın ifade edici dil becerisi gelişmemiş çocukların sesi olması mümkün olması durumunda çok büyük bir hizmet etmiş olacaksınız. bir örnek ile açıklamak gerekirse butonlara şartlandırılan çocuklar, ''tuvalete gitmeye ihtiyacım var'' butonuna bastığında cihaz bunu çocuk için sesli ifade edebilir. sosyal hayatta çocuğun bağımsızlaşmasının önünde ki önemli iletişim engellerinden biri için işlevsel çözüm olabilir. bunun eğitimde kartlar ile çalışılan metotları var ancak teknolojiden faydalanmak bu noktada çok daha verimli olabilir.
devamını gör...
lazanya
dünya üzerinde en iyi şahsım tarafından yapılan italyan yemeğidir. makarnasını da bizzat kendim yaparım. dünyanın en güzel şeyidir bu yahu. düz makarna hamuru anlamına gelen yunanca laganon'dan türediği varsayılıyor. orta çağ ile de mutfaklara girmeye başlıyor.
bolonez sosun içine mutlaka kereviz sapı ve karanfil ekleyin. beşamel sosun içine de mutlaka muskat rendeleyin. bunlar bazı püf noktalar.
akademiden para kazanamayacağız belli oldu. bari diyorum bir cafe açayım. tam bir beyaz yakalıyım. lanet.
bolonez sosun içine mutlaka kereviz sapı ve karanfil ekleyin. beşamel sosun içine de mutlaka muskat rendeleyin. bunlar bazı püf noktalar.
akademiden para kazanamayacağız belli oldu. bari diyorum bir cafe açayım. tam bir beyaz yakalıyım. lanet.
devamını gör...
eş cinsellik
iki kadının sevişmesini ağzından salyalar akıtarak izleyenlerin ya da araya üçüncü olmak isteyenlerin nefret saçtığı başlık. uzun uzun açıklama yapmaya gerek bile yok. kimin kimle seviştiğini bir kenara bırakınız. önemli olan sevmek eylemidir. bol bol seviniz ve sevişiniz *
devamını gör...
ataraksiya
eski yunancada ataraxis kargaşasızlık kelimesinden türemiş tepkisizlik, duygu yoksunluğu dinginlik gibi anlamlara gelen sözcük. bir çeşit acıya da, hazza da kayıtsızlık halidir.
epikürcülerde ise özgürlüktür. cünku epiküroscu anlamda gerçek haz; bedensel anlamda acı çekmemek, ruhsal anlamda huzursuzluk duymamaktır. bu anlamda her haz ulaşılmaya değer değildir. ve bu dinginlik ancak bilgi ve erdemle sağlanabilecek bir olgudur.
epikürcülerde ise özgürlüktür. cünku epiküroscu anlamda gerçek haz; bedensel anlamda acı çekmemek, ruhsal anlamda huzursuzluk duymamaktır. bu anlamda her haz ulaşılmaya değer değildir. ve bu dinginlik ancak bilgi ve erdemle sağlanabilecek bir olgudur.
devamını gör...

