cebir
sayıları çok büyük veya gerçekte bilinmiyor olması gibi belirsiz (yetersiz) durumlarda semboller (harf veya işaretler) kullanarak matematik problemlerini çözme yöntemidir.
devamını gör...
bir kadının en çok hoşuna giden jest
hakkımda saçma sapan detayları ve söylediklerimi hatırlaması.
şanslıyım ki böyle birine sahibim, ufak tefek detayları hatırlarken (tanıştığımız gün taktığım küpeyi, ilk buluşmamızda giydiğim tişörtü falan mesela) adımı unutacak neredeyse, ama o kadar kusur kadı kızında da olur diyip itina ile seviyorum.
şanslıyım ki böyle birine sahibim, ufak tefek detayları hatırlarken (tanıştığımız gün taktığım küpeyi, ilk buluşmamızda giydiğim tişörtü falan mesela) adımı unutacak neredeyse, ama o kadar kusur kadı kızında da olur diyip itina ile seviyorum.
devamını gör...
moderatör olmasını istediğin bir yazar bırak
(bkz: domestic hıyar) ile (bkz: köylü yazardan ironiler) çok enteresan olabilir. bir sıkıntı olduğunda abi,abla demek istiyorum daha samimi olur. hem sorun çözülmezse bile keşke yazmasaydım demem. istediği olmamış evin küçük çocuğu gibi mızıklanırım hem onlara of abi/abla yaaa banane banane.* sus kız derler bana. küçükken de çok terlik yemedim kafama ya hep ondan oluyor.
devamını gör...
normal sözlük’ün hayatınızda yarattığı değişiklikler
yazıyorum hemde durduramıyorum kendimi.daha önce hiç yazmazdım iki cümle ile kapatırdım mevzuyu şimdi yazıyorum uzun uzun bitmek bilmiyor.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
deprem mi oluyor hissi
99 depreminden sonra bünyeye yerleşen korkum. cam açılıp kapansa '' acaba ? '' diyorum. yatakta dönerken bile 40 defa düşünüyorum. maalesef zor geçer bu his.
devamını gör...
deniz görmeden yaşayamam insanı
sanki denizi olan illerde yaşayanlar her gün deniz görüyor, benim denizi görmem, karşıyaka tünellerin i bornova ya doğru geçerken bayraklı'dan tepeden gördüğüm deniz bu, en son sahile ne zaman indim hatırlamıyorum, herkes iş güç peşinde, kim düşünür denizi.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
-kim jong un'un yanaklarını sıkıp "naber lan keranacı" demek istiyorum. ama ardından çok hızlı bir şekilde güney'e iltica etmek istiyorum. beni aslanlara yedirsin istemiyorum.
devamını gör...
bir erkeği kırmadan ona tipsiz olduğunu söylemek
dış görünüş önemli değil ama kaldı ki ruhlar aleminde de yaşamıyoruz.
devamını gör...
the social dilemma
sosyal medyanın beni ilgi alanlarıma uygun içeriklerle buluşturduğunu herkes gibi seziyordum.arkadaşımla vintage kıyafet konuştuktan sonra karşıma onun çıkması vs gibi. hatta bazen aklımdan geçen ama sosyal medyada aratmadığım konularla ilgili karşıma içerikler çıkıyordu. bu da beni ürkütüyordu. fakat manipülasyonun bu denli sistemli yürütüldüğünü, algoritmalar üzerine bu denli hassas çalışıldığını filmi izlemeden önce tahmin edemezdim.iş gerçekten insan psikolojisini bozacak noktaya gelebiliyor.mesela ben ikili ilişkilerde güvensizlik yaşıyorum. bu bilgiden hareketle karşıma aldatma ile ilgili bir sürü hikaye, video çıkarıyorlar. ben de ilgimi çektiği için izliyorum ve dünyanın gerçekten güvensiz bir yer olduğuna hükmediyorum.evet dünya zaten güvensiz bir yer ama benim bu güvensizliği var olandan daha fazlaymış gibi algılamam ve devamlı bunun üzerine düşünmem beni tetikliyor mesela.ya da özellikle instagram'da mükemmel bedenler görüyorum.ben bunlara baktıkça karşıma daha fazlası çıkıyor keyif aldığım için bakmıyorum ama karşıma çıktıkça da bakmaktan kendimi alamıyorum.sonra kendimi berbat hissediyorum. aynadakine yabancılaşıyorum. oysaki en pespaye halimle bile dışarı çıksam hiç böyle hissettiğimi hatırlamıyorum. insanı cidden mental çöküntüye götürebilecek bir sistem. toplumsal güvensizliği ve linç kültürünü de arttırıyor. tabi ki bir üst akıl dünyayı ele geçirmek için sosyal medyayı başımıza bela etti falan gibi teorilere girmiycem, filmde de bundan bahsedilmiyor. asli amacın daha çok tıklanmak olması sistemi bu duruma getirdi, bazı gözlemlenemez sonuçlar ortaya çıkmaya başladı, sonrasında da gözlemlense de bu sonuçlar çıkarlar uğruna görmezden gelindi deniyor.
filmdeki en sevdiğim yer ise sonlarına doğru aslında bütün bunların nedeninin ölü bir ağacın diri bir ağaçtan daha fazla para etmesi, ya da ölü bir balinanın... şeklinde ilerleyen vurucu bölüm.
bence film kesinlikle izlenmeli. sosyal medyayı tamamen hayatımızdan çıkaramasak da kötü etkilerini daha aza indirebilmek açısından faydalı olacağına inanıyorum.
filmdeki en sevdiğim yer ise sonlarına doğru aslında bütün bunların nedeninin ölü bir ağacın diri bir ağaçtan daha fazla para etmesi, ya da ölü bir balinanın... şeklinde ilerleyen vurucu bölüm.
bence film kesinlikle izlenmeli. sosyal medyayı tamamen hayatımızdan çıkaramasak da kötü etkilerini daha aza indirebilmek açısından faydalı olacağına inanıyorum.
devamını gör...
eurovision'a tekrar katılma durumunda türkiye'yi temsil edecek sanatçı
teoman, şebnem ferah, sıla, mabel matiz, yıldız tilbe veya nazan öncel, yaşar veya tan. müziği gerçekten sevenler ve bilenler katılmalı, cover yapa yapa ünlü olanlar değil.
devamını gör...
gençlerin evliliği düşünmemesi
garibanın yüzü ne zaman gülür ki gençler aç aççç, iş yokkkgaribanın yüzü gülür mü? yazık olur adama da yazık olur evlenip, evde kilim mi kemirelim?
devamını gör...
tecrübe
bir daha gelirsem eğer
eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
ikincisinde, daha çok hata yapardım.
kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
temizlik sorun bile olmazdı asla.
daha çok riske girerdim.
seyahat ederdim, daha fazla.
daha çok güneş doğuşu izler,
daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
görmediğim birçok yere giderdim.
dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
elbette mutlu anlarım oldu ama,
yeniden başlayabilseydim eğer,
yalnız mutlu anlarım olurdu.
farkında mısınız bilmem.
yaşam budur zaten:anlar, sadece anlar.
siz de anı yaşayın.
hiç bir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan gitmeyen insanlardandım ben.
yeniden başlayabilseydim eğer, hiç bir şey taşımazdım.
eğer yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
bilinmeyen yollar keşfeder,
güneşin tadına varır,
çocuklarla oynardım,
bir şansım daha olsaydı, eğer.
ama işte 85 ‘indeyim
ve biliyorum…ölüyorum…
jorge luis borges
eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
ikincisinde, daha çok hata yapardım.
kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
temizlik sorun bile olmazdı asla.
daha çok riske girerdim.
seyahat ederdim, daha fazla.
daha çok güneş doğuşu izler,
daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
görmediğim birçok yere giderdim.
dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
elbette mutlu anlarım oldu ama,
yeniden başlayabilseydim eğer,
yalnız mutlu anlarım olurdu.
farkında mısınız bilmem.
yaşam budur zaten:anlar, sadece anlar.
siz de anı yaşayın.
hiç bir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan gitmeyen insanlardandım ben.
yeniden başlayabilseydim eğer, hiç bir şey taşımazdım.
eğer yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
bilinmeyen yollar keşfeder,
güneşin tadına varır,
çocuklarla oynardım,
bir şansım daha olsaydı, eğer.
ama işte 85 ‘indeyim
ve biliyorum…ölüyorum…
jorge luis borges
devamını gör...
karşılıklı nickaltı giren erkek ve kadın
hay cinsiyet organınız içine kaçsın alüminyum dediğim başlık.
devamını gör...
salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve salon lebaleb dolu
leblebi ile ak parti kongresinin ne alakası var diye düşündüren başlık. kongreye katılanlara leblebi mi dağıtılmış. ama rize deniyor, çay dağıtmak daha mantıklı olmaz mıydı. ama reis iyisini bilir, leblebi diyorsa vardır bildiği.
devamını gör...
çok arzu edilip sonra boş verilen şeyin gerçekleşmesi
başıma ara ara gelen olaylardan biri. br şeyi içimden çok istediğim oluyor, onun için uğraşıyorum didiniyorum ama o an olmuyor. bir süre sonra pes ediyorum ve zamanla olayı unutuyorum. derken beklenmeyen bir anda, o şeyin olduğunu görüyorum. sanki "olmasını istediğin şeylerin nasıl gerçekleşeceğini sen belirleyemezsin, kendini rahat bırak" diyor yukarıdan birileri. *
devamını gör...
suzan defter
bir ağabey ve kız kardeş. derya'nın ve ekmel'in kaleminden suzan... iki ayrı ağızdan kaleme geçirilen aynı günler, farklı gözler ve satırlar. iki kardeş arasındaki bağ...
ilk başta nasıl okunulacagini bilmeden kafa karıştırabilir belki kitap. tercihen önce bir sonra diğer taraf da okunabilir. lakin benim şöyle bir deneyimim oldu kitaba dair. bir arkadaşımla birlikte birbirimize sesli olarak, birimiz derya'yı digerimiz ekmel'i okuyarak bitirmiştik kitabı. ikinci kez okursam bir gün, belki bu kez ikisinin anlatımını da ayrı ayrı okurum bilemiyorum.
okuyacak olanlara tavsiye, kitap dengi bir arkadasinizla birlikte benim anlattığım yöntemle okumak ayrı bir renk katabilir okumanıza.*
ilk başta nasıl okunulacagini bilmeden kafa karıştırabilir belki kitap. tercihen önce bir sonra diğer taraf da okunabilir. lakin benim şöyle bir deneyimim oldu kitaba dair. bir arkadaşımla birlikte birbirimize sesli olarak, birimiz derya'yı digerimiz ekmel'i okuyarak bitirmiştik kitabı. ikinci kez okursam bir gün, belki bu kez ikisinin anlatımını da ayrı ayrı okurum bilemiyorum.
okuyacak olanlara tavsiye, kitap dengi bir arkadasinizla birlikte benim anlattığım yöntemle okumak ayrı bir renk katabilir okumanıza.*
devamını gör...
çınarlı köyü
balıkesir ilinin marmara adasına bağlı küçük ve şirin bir köyüdür. adından da anlaşılacağı üzere yüzyıllık çınar ağaçlarına ev sahipliği yapan çınarlı köyü sessiz, sakin ve huzurlu bir yer olmasının yanısıra harika bir denize sahiptir.
köyün denizine heryerden girmek mümkün, deniz'in altındaki dünya ile de ilgili iseniz inanamayacaksınız, bitkiler arasındaki balık sürülerini takip ederken gördüklerinize. sonuçta marmara denizi ne olabilir demeyin ben dedim yanıldım
köyün dısında ama adada bı manastır koyu var, etrafta birkaç pansiyon ve ev dışında hiçbir şey yok. hazırlıklı giderseniz dingin denizi ve sakinliğinde huzuru bulabilirsiniz haberiniz olsun.
köyün denizine heryerden girmek mümkün, deniz'in altındaki dünya ile de ilgili iseniz inanamayacaksınız, bitkiler arasındaki balık sürülerini takip ederken gördüklerinize. sonuçta marmara denizi ne olabilir demeyin ben dedim yanıldım
köyün dısında ama adada bı manastır koyu var, etrafta birkaç pansiyon ve ev dışında hiçbir şey yok. hazırlıklı giderseniz dingin denizi ve sakinliğinde huzuru bulabilirsiniz haberiniz olsun.
devamını gör...
organlarımızın yasal yoldan satış fiyatları
ooo bir akciğer, bir kalbe (bkz: mustang) alabiliyorum. *
devamını gör...
