2006 skoda octavia.
devamını gör...

ilk yarı ile ikinci yarı oyunu arasında çok büyük farklar olduğunu bizlere göstermiş olan maç.

kasımpaşa kalecisi ertuğrul'u özellikle tebrik etmek gerekiyor, büyük bir farkı önledi.

fakat galatasarayın daha bir oturmuş oyun sergilemesi gerekiyor artık, tamam iyiyiz ama daha iyi olmalıyız.
devamını gör...

son dönemde sözlükte, sosyal medyada, televizyonda sık sık karşımıza çıkan sözleşme. istanbul sözleşmesi yaşatır diyoruz ancak çok azımız sözleşmeyi yakından inceleyip okudu. hukukçu olmanın bir gereği olarak siz sayın sözlükçülere, kadınlara, çocuklara, şiddet gören erkeklere yardımcı olması adına sözleşme ile ilgili kısa kısa bilgiler verip, kendimce önemli gördüğüm birkaç maddesini yorumlamak istiyorum. biraz uzun bir yazı olacak ama okumanızda fayda var. şiddet gören erkekler ne alaka demeyin. sözleşmenin giriş kısmında; “kadınların ve genç kızların erkeklerden daha fazla oranda toplumsal cinsiyete dayalı şiddet riskine maruz kaldıklarının ve erkeklerin de aile içi şiddetin mağdurları olabileceğinin bilincinde olarak” sözleşmenin hazırlandığı ifade edilmiştir.

her ne kadar istanbul sözleşmesi olarak dillendirilse de, metnin asıl ismi kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair avrupa konseyi sözleşmesi’dir. avrupa konseyi’nin 11 mayıs 2011 tarihli istanbul toplantısında imzaya açıldığı için istanbul sözleşmesi olarak adlandırılmaktadır. bu husus sözleşmenin 81 inci maddesinde; “istanbul’da, 2011 yılı mayıs ayının 11. günü, ingilizce ve fransızca olarak, her iki dildeki metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, tek nüsha halinde hazırlanan bu belge, avrupa konseyi arşivinde saklanacaktır. avrupa konseyi genel sekreteri bu belgenin onaylı kopyalarını avrupa konseyine üye her devlete, bu sözleşmenin hazırlanma sürecine katılmış üye olmayan devletlere, avrupa birliğine ve bu sözleşmeye katılmak üzere davet edilmiş bütün devletlere gönderecektir.” şeklinde ifade edilmiştir. ülkemiz 11 mayıs 2011 tarihinde bu sözleşmeyi imzalamış, 14 mart 2012 yılında onaylamış, 01 ağustos 2014 tarihinde ise yürürlüğe sokmuştur. sözleşme 81 maddeden müteşekkil olup 30 sayfadan ibarettir. merak edenler için söyleyelim; ülkemiz 1949 yılından beridir avrupa konseyine üye bir devlettir.

bu sözleşmenin, iç hukuk kuralları karşısındaki durumu nedir? herhangi bir yargılamada iç hukuk kurallarına mı yoksa sözleşmeye mi öncelik verilecektir? anayasamızın 90 ıncı maddesine göre; “usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz. (ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." istanbul sözleşmesi temel hak ve özgürlüklere ilişkin bir metin olduğundan anayasamıza göre kanundan önce uygulanma alanı bulur. yine anayasamıza göre; eğer meclis bir konuda kanun çıkarmışsa, cumhurbaşkanlığı artık o konuda kararname ile düzenleme yapamaz. bu amir hükümler uyarınca, kanundan bile güçlü olan bir metnin, cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı yönündeki yorumu, siz değerli romalılara bırakıyorum. sözleşmenin feshine gerekçe olarak sunulan eşcinsellik konusuna ben sözleşme kapsamında rastlamadım, ancak aşağıda dikkat çeken birkaç sözleşme maddesini belirtmekte fayda görüyorum.

devletin yükümlülükleri ve titizlikle yapması gereken inceleme ve araştırmalar başlıklı 5. madde;

“1-taraflar kadınlara karşı herhangi bir şiddet eylemine girişmekten imtina edecek ve devlet yetkililerinin, görevlilerinin, organlarının, kurumlarının ve devlet adına hareket eden diğer aktörlerin bu yükümlülüğe uygun bir biçimde hareket etmelerini temin edeceklerdir.

2-taraflar, devlet dışı aktörlerce gerçekleştirilen ve bu sözleşmenin kapsamı dahilindeki şiddet eylemlerinin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, ve bu eylemler nedeniyle tazminat verilmesi konusunda azami dikkat ve özenin sarfedilmesi için gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır.” bu maddeyi okurken benim aklıma direkt musa orhan, ümitcan uygun ve aydın’da 92 yaşında kadına tecavüz edip öldüren cani geldi. hatırlarsanız aydın’da yaşanan olayda failin elindeki dövmenin görünmesi nedeniyle müfettiş görevlendirilmişti. yani sorun kadına şiddet veya tecavüz değil, sorun bir siyasi parti ambleminin görülmesi.

genel yükümlülükler başlıklı 12 nci maddede; “taraflar kültür, töre, din, gelenek veya sözde “namus” gibi kavramların bu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin edeceklerdir.” düzenlemesine yer verilmiştir. namusumu temizledim deyip indirim alanların memleketinde, böyle bir madde hayatta kalır mı sevgili sözlükçüler?

eğitim başlıklı 14 üncü maddede; “ taraflar, yerine göre, tüm eğitim seviyelerinde resmi müfredata, kadın erkek eşitliği, toplumsal klişelerden arındırılmış toplumsal cinsiyet rolleri, karşılıklı saygı, kişisel ilişkilerde çatışmaların şiddete başvurmadan çözüme kavuşturulması, kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kişilik bütünlüğüne saygı gibi konuların, öğrencilerin zaman içinde değişen öğrenme kapasitelerine uyarlanmış bir biçimde dahil edilmesi için gerekli tedbirleri alacaklardır.” hükmüne yer verilmiştir. kindar ve dindar bir toplum yetiştirme amacıyla faaliyet gösteren imam hatiplerin, bu maddeyi kabul etmesi olacak şey midir?

tazminat başlıklı 30 uncu madde düzenlemesi; “hasarın fail, sigorta şirketi veya finansmanı devletçe sağlanan sağlık ve sosyal sigorta hükümlerince karşılanmaması halinde, ciddi bedensel yaralanma veya sağlık bozukluğuna uğrayanlara yeterli devlet tazminatı sağlanacaktır. bu durum, mağdurun emniyetine gereken dikkat sarfedilmesi koşuluyla, tarafların, söz konusu tazminatın, fail tarafından verilen tazminat kadar azaltılması talep etmesini ihtimal dışı bırakmaz.” kadınları hayatta tutalım yeter tazminat isteyen yok.

velayet altına alma, ziyaret hakları ve emniyet başlıklı 31 inci madde; “taraflar çocukların velayetinin ve ziyaret haklarının belirlenmesinde, bu sözleşme kapsamındaki şiddet olaylarının göz önüne alınmasını temin edecek gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.” bu madde, eline geçen her fırsatta mustafa kemal atatürk’e hakaret eden fatih tezcan isimli şahsın da, çocuğumu göremiyorum diye yakındığı maddedir.

taciz amaçlı takip başlıklı 34 üncü madde; “taraflar başka bir şahsa yönelik olarak gerçekleştirilen ve bu şahsı, şahsın kendisini güvende hissetmesini önleyecek şekilde korkutacak, kasıtlı bir biçimde tekrarlanan tehditkar davranışların cezalandırılmasını temin edecek gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.” daha bugün sözlükte takip edip pantolonunu indiren sapık başlığı açıldı. bu tür davranışlar maalesef iç hukukta cinsel taciz yerine, kişilerin huzur ve sükununu bozmak olarak adlandırılıyor.

ırza geçme de dahil olmak üzere cinsel şiddet eylemleri başlıklı 36 ncı madde:

“taraflar aşağıdaki kasten gerçekleştirilen eylemlerin cezalandırılmasını sağlamak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır:

a) başka bir insanla, rızası olmaksızın, herhangi bir vücut parçasını veya cismi kullanarak, cinsel nitelikli bir vajinal, anal veya oral penetrasyon gerçekleştirmek;

b) bir insanla, rızası olmaksızın, cinsel nitelikli diğer eylemlere girişmek;

c) başka bir insanın, rızası olmaksızın, üçüncü bir insanla cinsel nitelikli eylemlere girmesine neden olmak.

rıza, mevcut koşullar bağlamında değerlendirilmek üzere, şahsın özgür iradesi sonucunda gönüllü olarak verilmelidir.

taraflar 1. fıkrada yer alan hükümlerin aynı zamanda iç hukukta kabul edilmiş olan, eski veya mevcut eşlere veya birlikte yaşayan bireylere karşı gerçekleştirilmiş eylemler için de geçerli olmasının temin edilmesi için gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.” islam fıkhında eşe karşı gerçekleştirilen bu rızasız ilişki, tecavüz olarak nitelendirilemez. aksine eşinin isteğini reddeden kadın, hoş görülmez.

soruşturmalar ve kanıtlar başlıklı 54 üncü madde; “taraflar herhangi bir hukuk veya ceza davasında mağdurun cinsel geçmişi ve davranışıyla ilgili var olan kanıtlara yalnızca davayla ilgili ve gerekliyse izin verilmesini temin etmek üzere gerekli yasal veya diğer önlemleri alacaktır.” kadın mıdır kız mıdır bilmem diyenlerin ülkesinde ölü doğmuş bir madde daha.

toplumsal cinsiyete dayalı iltica talepleri başlıklı 60 ıncı madde; “taraflar kadına yönelik, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin, mültecilerin statüsüne ilişkin 1951 sözleşmesi 1a(2) maddesi anlamında zulüm olarak ve tamamlayıcı/ ikincil korumayı gerektiren ciddi bir hasar biçimi olarak tanınabilmesini temin etmek üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.” bu madde benim aklıma işid üyesi barbarların tecavüzüne uğrayan ezidi kadınlarını getirdi.

yukarıda dikkat çektiğim sözleşme hükümlerini okursanız, bu hükümlerin bizim gibi barbar ortadoğu toplumlarında karşılık bulmayacağını çabucak göreceksiniz. mesele eşcinsellik meselesi değil, ki öyle olması da başlı başına bir facia olurdu. azgın bir azınlığın rahatça at koşturması için hukuk devletinin engelleri birer birer bertaraf ediliyor. her ne kadar sevmesem de hani şu soma faciasında tutuklu kalan tek bir kişi var; mağdur ailelerin avukatı, selçuk kozağaçlı. o adamın güzel bir lafı var; "hukuk diye helvadan put yapmışsınız, acıkınca yiyorsunuz."
devamını gör...

çoğunlukla yaşadığım durumdur dostlar. sevdiğim kisilere karşı "onlar zaten beni biliyorlar, ne düşünmek istediğimi bilirler " diyerek, tanımadığım kisilere karşı da" istediğini düşünsün " diyerek her türlü üşengecliğimi konuşturuyorum.
devamını gör...

fox tv nin yaz dizileri.
devamını gör...

eğer telefonlar statü göstergesi ise şu aşağıdaki telefon en üst nokta olabilir
hizliresim.com/iNBQyE

not:telefon gazete muhabiri şerif bey'e ait
devamını gör...

çok zekice.

edep, haya ve ar gibi enfes özellikleri bünyesinde zevkle taşıyan bir insan olarak asla yapmak istemeyeceğim şeylerden biri suçu ve suçluyu övmektir. valla başkaları neler neler yapıyor ama ben çoğu şeyden korkuyorum. şimdiye kadar avukat arkadaşlara midilli çalmak, araba çalmak, ölümsüz adamı mariana çukuruna atmak, dayıları evlilik vaadi ile dolandırmak, uzaylı ameliyat etmek, insan ve hayvanları pembe yapmak ve bu gibi suçlar ile ilgili sorular sordum, hepsinin cezası varmış. bunu çok değerli hanim arkadaşlarım için yazıyorum sanırım cezaevine makyaj malzemesi götürmek yasakmış. ayna yok diyorlar. midilli çalsam ne olur diyorsun, büyükbaş hırsızlığı diye dosyaya geçer diyorlar. sahiden çok riskli şeyler bunlar.

bu nedenle bu tür bir soygun hakkında çok fazla şey demek istemiyorum. yemiyür. ancak hakkatan adamlar yaptiklari işe saygı duymuş, demeden edemiyorum. her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüşler. araçlara bağlanan rehineler, yürürken rehinelerden kendilerine kalkan yapmalar, acil servisin isini zorlaştırmak için o yol üzerinde araçları ateşe vermeler ve patlayıcılar ile kendilerini donatmış olmaları çok ince düşünülmüş şeyler. gerilimi artırıp şakamız yok diyip havaya ateş açıyorlar, çatışmanın nerede biteceğini biliyorlar falan. çok ince hesaplamalar yapılmış.

bi de bizimkilere bak. kafasına çorap geçiren bankaya girip kendini vurdurup sedye ile çıkıyor oradan. bu ülke çok yoruyor beni. cekip gideceğim artık. yether.
devamını gör...

kendi evin olduğunda istediğini yaparsın.
devamını gör...

benim hayalim oto sanayide bir dükkan açmak. yani, tükan. o sayılır mı? belki emekliliğimde açarım. böyle önüne iskemle atıp çay içmelik, önüne hortumla su tutup ıslatmalık, çırağı börekçiye gönderip kıymalı kol böreği aldırmalık bir dükkan.

ciddiyim ya. eski arabaları restore falan etmelik bir hayal.
devamını gör...

bir kemal sunal film replikleri olmasa da güldüren repliktir.
(bkz: bizimkiler)
devamını gör...

kitabı diğer iktisat kitaplarından ayıran şeylerden aslında en önemlisi, saf veriler üzerinden modelleme yapmak yerine okuyucuya neden sonuç ilişkisiyle sosyolojik ve demografik yapıların, kültür ve dinin ekonomiye etkilerini açıklamasıdır. meksika amerika sınırındaki iki yerin(isimlerini hatırlayamadım) arasındaki yapısal farkı, bürokrasiyi, halkın inanışını ve kurallara bağlılığını inceleyerek iktisadi modeller yapması çok hoşuma gitmişti. tarihe, iktisadi bilimlere ve sosyolojiye ilginiz varsa okumanızı tavsiye ederim.
devamını gör...

beni sevmesen, yağmurları sev
bulutlar ağlasın, sen gül güneş doğsun yeniden
gidiyorum gözüm yaşlı, hatıran har yüreğime
sen sev yağmurlari, yağmurlar yagsin uzerime
gidiyorum gözüm yaşli (gözüm yaşlı) ah yine yol, yol üstüne
sen sev yağmurları, yağmurlar yağsın yüzüme
devamını gör...

bazı duvarların demirden olduğu da görülür. ağzın burnun dağılsa da yaşamak zorundasındır.
devamını gör...

bu insanı çok yıpratıyor. örneğin kahvelerden bahsederken sen nasıl seversin dememesi, ne yersin ne içersin ne dinler ne izlersin bunlarla hiç ilgilenmeyip sadece zaman geçirmek için konuşuyor gibi hissettirmesi... insana bir mavi çöp poşetiymiş gibi hissettiriyor. yaklaşık 20 küsür senedir mavi çöp poşetiyim.
devamını gör...

musevi efsanelerinde ruhu olmayan, kil ve çamurdan yapılan düşük zekalı efsanevi yaratık.

kendisi yaratıcısına bağlıdır yani, o ne derse onu yapar. yapana kadar da durmaz.
çeşitli maddelerden de yapılabilir (demir, kaya v.s ) az buçuk hatırlıyorum x files da bununla ilgili bir bölüm vardı, nazi sempatizanı bir herif tarafından genç bir musevinin kocası öldürülür. kadından intikam almak için kocasınını golemini yapar çamurdan, sonra o adamı öldürür falan. çok etkilemişti beni.
devamını gör...

ne konuşmamız gerektiğini bir liste yaparsanız ona göre başlık açalım böyle zor oluyor
devamını gör...

disko disko partizani....

tanım: küçükken ezberlediğimiz saçma şeyleri paylaştığımız başlık.
devamını gör...

bana göre günlerin en güzelidir.

sevginin yanına huzuru koy bugün,
umudu unutma,
tek tek sil kıştan kalan izleri
bak, bugün cumartesi.


birhan eroğlu
devamını gör...

kadın olmaları.
devamını gör...

hayatın en yüce mutluluğu kişinin sevildiğine, kendisi olduğu için hatta kendine rağmen sevildiğine inanmasıdır.
(bkz: sefiller)
(bkz: victor hugo)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim