tutarlılık mı adam tutarlılığa tepki olarak dogmuus.
devamını gör...

yani hiç yakışmıyor bu sözlükte hâlâ bu konuya değinilmemiş olması. bir başlık açılmaması.
işte eğitim sisteminin öğretmediği bir şey daha. ansiklopedik çağ gencinden sizlere dev hizmet.

azot döngüsü nedir?

azot döngüsü yaşamın sürekliliğini sağlayan bir doğa olayıdır. bu döngüde azot bileşikleri sürekli olarak topraktan canlılara ve sonra tekrar toprağa geri dönerler. ancak bir miktar azot atmosfere gider ve tekrar geri alınır. canlılar havadaki bu azotu, ihtiyaçları olmasına rağmen doğada bulunduğu gibi bünyelerine alamazlar. bu gazın bir şekilde canlıların kullanabileceği hale dönüştürülmesi ve canlılar tarafından tüketilip bitirilmemesi için bir döngü şeklinde atmosfere geri dönmesi gerekmektedir. bu zorunluluğu ise mikroskobik bakteriler ve baklagiller karşılamaktadır.

yani özetle sevgili yazarlar topraktan geldik toprağa gideceğiz derken kastedilen şeyin bilimsel açıklaması azot döngüsüdür. buyurun bu da görsel anlatımı gerçi burada ölü bir insan vücudu yok ama bu döngüye biz de dahiliz. öldükten sonra toprağa girdiğimiz an bu döngüye dahil oluyoruz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

karşılama yapmak isteyen hoşgeldiniz diyebilir. eğer ki yazar başka yerden ya da önceden tanıdığı biriyse mahlas altında güzel tanımlarda bulunabilir. mahlas altı yazmak içinse yazarın belli bir süre tanımlar yazması, kendini tanıtması, iyi kötü bir izlenim bırakması gerekir.
devamını gör...

birkaç ay öncesine kadar çok kaliteli yazarlara sahip olan bir sözlüktü. ilk kurulduğu zamanlarda tüm sözlüklerden farklı, kaliteli, bilgi içerikli, küfürsüz bir sözlük olma gayeti içerisindeydi. fakat ne yazık ki 1. yılını bile dolduramadan küfürsüz sözlük olma gayesi hariç diğer tüm gayelerini kaybetmiş bir sözlük haline geldi. kaliteli yazarları birer birer sözlüğü terk etti.

peki tüm bunlar neden oldu? yoldaş benjamin franklin'in #376875 no'lu entry'sinde belirttiği gibi moderatörler ocak 2021'de yavaş yavaş kalitesi düşmeye başlayan sözlüğü troll hesapları ve fake hesapları kapatıp çaylaklık sistemi getirerek bir nebze de olsa düzeltmeyi başarmıştı. fakat aradan birkaç ay geçtikten sonra sözlüğün kalitesi tekrar düşmeye başladı. özellikle mart 2021 ve nisan 2021'de bu durumu fark eden yazarlar tepkilerini göstermeye başladılar.
ateist kaplumbağa 9 mart 2021'de bu durumu #532486 no'lu entry'si ile belirtmiş.
una nocte 10 nisan 2021'de #714965 no'lu entry'si ile sözlüğü bırakmış. (3 ay sonra geri dönmüş.)
ancak bu sefer öncekine benzer bir durum karşısında yoldaş benjamin franklin #956825 no'lu entry'sinde "geliştiği için eleştirilen site." dedi ve ocak 2021'de verdiği tepkiyi mayıs 2021'de vermedi. moderasyon da aylardır bu durum hakkında bir aksiyon almadı. bunun sonucunda sözlükte severek takip ettiğim yazarlar birer birer sözlüğü bıraktı.

1,5 ay önce girdiğim #1002840 no'lu entry'de sözlükte 7 yazarı takip ettiğimi belirtmişim. bu son 1,5 ayda marscan sözlüğü tamamen bıraktı, hesabını sildi. bol giyimli kukla haftalardır entry girmiyor, sanırım sözlüğü bıraktı. 10pele haftalardır entry girmiyor, sanırım sözlüğü bıraktı. kedi yiyen fare haftalardır entry girmiyor, sanırım sözlüğü bıraktı. mebus paltosu 1 aydan uzun süredir entry girmiyor, sanırım sözlüğü bıraktı. ilgiyle takip ettiğim 7 yazardan 5'i sanırım sözlüğü bıraktı. sözlükte yazmaya devam eden ateist kaplumbağa da #532486 no'lu entry'sinde gidişattan hoşnut olmadığını belirtmiş. her ne kadar örneklem grubum dar olsa da bu durumun sözlük genelinde de aynı olduğuna ve kaliteli yazarların birer birer sözlükten uzaklaştığına inanıyorum.

peki bu durum karşısında ben ne yaptım? #akış ve #gündem'de kaliteli* başlıklar olmadığı için #akış ve #gündem'i okumayı neredeyse tamamen bıraktım. takip ettiğim yazarlar birer birer sözlüğü bıraktığı için #takip'i neredeyse kullanamaz hale geldim. şu an sadece #kitap, #dizi-film ve #bilgi kanallarına girilen tanımları okumaya çalışıyorum, fakat bu kanallara girilen tanımların sayısı azaldı ve kalitesi* düştü. böyle olunca sözlüğe girmeyi azalttım.

bir zamanlar hemen hemen her gün sözlüğe giren ben, haftada bir sözlüğe girmeye başladım. sözlüğe girdiğim zamanlarda da #kitap, #dizi-film ve #bilgi kanallarında ilgimi çeken tanımları okuyup, girmek istediğim tanımı* girip sözlüğü terk ediyorum. uzun tanımları kimsenin okumadığı bilmeme rağmen belki konuyla ilgilenen birilerinin dikkatini çeker, konuyla ilgilenen birine bir fayda sağlar diye bilgi içerikli tanımlar giriyorum.

bunu bilmeme rağmen dün gece bilgisayarın başına oturup saatlerce uğraşarak, hiçbir yerden kopyala-yapıştır yapmadan, hiçbir yerden çalmadan türkiye'nin en kapsamlı romen rakamları rehberini oluşturmaya çalıştım. tanım 1.390 (bin üç yüz doksan) kelimeye ulaşınca bir ara vermeye karar verdim. o ana kadar yazdığım 1.390 kelimelik #1142275 no'lu tanımı*** hazırlamaya çalışıtığım rehberin ilk partı olarak girdim. yavaş yavaş yeni tanımlar yazarak rehberi geliştirmeye çalışırken rehberin ikinci partını girdikten sonra flood yaptığım gerekçesiyle girdiğim 655 (altı yüz elli beş) kelimelik tanımım moderasyon tarafından silindi.

sözlük kurallarına bugüne kadar harfiyen uyan biri olarak ilk kural hatam olan 24 saat içinde aynı başlığa 2. tanımı girme hatası sonucunda tanımımın silinmesini sözlük için sevindirici buldum, silinen tanımımı ertesi gün tekrar girmeye karar verdim. fakat daha sonra aklıma bu kuralın çoğunlukla uygulanmadığına, aynı başlığa/nickaltına 1-2 saat arayla birer cümlelik tanımlar giren yazarların tanımlarının silinmediğine şahit olduğum geldi. hafızamın beni yanıltmış olabileceğini düşünüp az önce kontrol ettiğimde flood tanımların hala ilgili başlıkta/nickaltında durduğunu gördüm. kuralların herkese eşit olarak uygulandığını bilsem moderasyon haklı diyerek sözlük kurallarının hala uygulandığını görerek mutlu olacaktım. ancak kuralların bilgi içerikli olmayan* tanımlara uygulanmayan kuralların bilgi içerikli tanımlara uygulandığına şahit olarak bir kez daha hayal kırıklığına uğradım.

sözün özü: sözlükte bilgi içerikli olmayan tanımlar çoğalıyor, bilgi içerikli tanımlar azalıyor, kaliteli yazarlar birer birer sözlüğü bırakıyor. moderasyonun ve yoldaş benjamin'in ocak 2021'de yaptıklarının bir benzerini yapmaları gerekiyor. yoksa kafa sözlük yavaş yavaş düşük bütçeli ve küfürsüz ekşi sözlük'e dönüşecek gibi görünüyor.
devamını gör...

savaştan kaçıp da gelip burda denizlerde nargilelerle fink atan benim ülkemin kadınına kızına sarkıntılık yapan kazık kadar insanları ben ülkemde istemiyorum. benim askerim savaşırken onlar gelip benim ülkemde rahatça yaşam süremezler.
devamını gör...

yoldan geçerken insanlara omuz atmamak, sürtünmemek.
devamını gör...

yepisyeni modumuz. fazlasıyla sevgi dolu, hoşsohbet ve mütevazı. moderatörlüğünü layıkıyla icra edeceğinden de hiç şüphem yok. modlar arasında ayrımcılık yapılır bence ve gececi bir yazar olarak şimdiden en sevdiğim gececi moddur. kendisine sabır ve metanet diliyorum. hayırlı olsun sevgili mod.*
devamını gör...

cem yılmaz’ın yazıp yönettiği pek yakında filminde ozan güven’in canlandırdığı karakterdir.

dizi oyuncusu olarak ünlenen ve sosyal medyada 4 milyon takipçi ile fenomen olan boğaç boray son eseri vur kaç ile de güzel bir reklam çalışmasının da yardımı ile ününe ün katmaktadır. haftada seksen kağıt kesen ünlü oyuncu solo test ile de kendini geliştirmeyi ihmal etmez.

zafer ve filmci arkadaşları arzuyu geri kazanmak için şahikalar filmini çekmeye karar verince ve enis fosforoğlu başrol teklifini reddedince gözler dünyanın en ünlü oyuncularından biri olan boğaç boray’a çevrilir ama boğaç boray’ı filmde oynatmak için tek çare ününü elinden almaktır.

bunun için de tarkan’ı çıkartanlardan biri olan ve senay sarıca, popçu taner ve meyyal’in kariyerini bitiren zeki işe el atar ve kısa sürede boğaç’ın takipçi sayısı önce elli bine sonra da kırk dokuza düşer.

boğaç’ı ikna etmek yine de zor olur. çünkü görüşmeye gelirken kendisine bir otobüs vurup kaçar. bu kazadan sonra istese yürüyebileceği bir felç halinde kalan boğaç, eşkiya filminde gaza getirdiği ve kariyerini bitirdiği 6. polis zafere borcunu ödemek üzere murat karakterini oynamayı kabul eder. bu günlerde boğaç boray olarak tanına ünlü yıldız eşkiya filminde 6. polis olan pepe muharrem’dir aslında.

şahikalar herkes için come back tadında bir film olur. boğaç boray harikalar yaratır ve her şey yoluna girer.

ayrıca, yani, hiç…
devamını gör...

umarım bu rehber yardımcı olur.
bu rehber sadece lisans eğitimi için geçerlidir. yüksek lisansta nerdeyse aynı.

almanya’da üniversite okumaya lise 2’de karar verdim. hem almanca çalışıp hemde üniversite sınavına çalıştım. üniversite sınavında gazi üniversitesi makine mühendisliği bölümünü kazandım. dil sertifikası almak için üniversite sınavını kazanmayı bekliyordum, kazanınca hemen b1 almanca sertifikası aldım. (2013’de goethe’den aldım, 115 euro’ya.) okul başvuru tarihi 15 ekim’de başlıyordu, 3 ay boşluğum vardı. 3 aylık boşlukta almanya’daki akrabam garantör (15euro) belgesini halletti. garantörünüz yoksa bankaya senelik 10bin euro yatırmanız gerekiyor, aylık 800euro çekebiliyorsunuz. 15 ekimde okulların (saarland üniversite ve tu berlin) sitesinden başvurularımı yaptım. aralık ortası gibi saarland üniversitenden (makine mühendisliği olmadığı için mekatronik mühendisliğinden) kabul aldım. vize başvurusu yaptım. ocak sonu gibi randevu verdiler.
istenen belgeler
-sağlık sigortası (ben at/11 belgesini (ücretsiz) aldım. bunu almazsınız aylık 100euro ödüyorsun
-garantör belgesi
-lise diploması
-üniversite kabul belgesi
-dil kursu belgesi (ben okulun hazırlık kursuna gittiğim için gerek kalmadı, sadece üniversite kabul belgesi yetti)
-almanca yeterlilik belgesi (b1’den düşükse vizeden red alma şansınız yüksek)
-kalacağınız yerin belgesi (yurt veya ev)

mart’ın ilk haftasında vizem onaylandı. hazırlık kursum nisan’ın ortasında başlıyordu. hemen toparlandım nisan’ın ilk haftasında almanya’daydım. hazırlık kursuna başladım, b1’den c1’e 5 ayda geldim. dönemlik sadece 300 euro verdim (okul ücreti) 150 gibi bir şeyde testdaf sınavına verdim. ekim gibi okula başladım, ama hocaların dediğini hiçbir şekilde anlamadım, evde kendim çalıştım. ilk 1 sene hep böyleydi. hem almanca hemde sınavlarla cebelleştim. okul 6 dönem 180 kredi. ben okulu 8 dönemde bitirdim, 6 dönemde bitirmek imkansız zaten, alman öğrenciler bile zor bitiriyor.
çalışma izni= haftalık 20 saat çalışma hakkımız var. aylık 80 saat. ben kafede çalışıyordum. 900/1000 euro arası alıyordum. çalıştığım için 100 euro sağlık sigortasına gidiyordu. (at-11 sağlık sigortası iptal oluyor.)
200 euro yurta veriyordum, aylık 150 euro’da yemek mutfak masrafımda. 100 euro felanda dışarda harcıyordum. 250-300 euro cebime kalıyordu.
garantör belgesi= almanya’da oturan herhangi bir tanıdığın sana aylık 800 euro destek verebileceğinin garantisini istiyor, ama sadece sözde size para felan vermesine gerek yok.
mesaj kutum açık, aklınızdaki soruları sorabilirsiniz.
devamını gör...

rüyamda turuncu sakallı bir dede kafama sözlük atmıştı. google'dan bunun ne anlama geldiğini araştırırken burayı buldum.
devamını gör...

biosunda yazdığına göre demokrat, liberal, özgürlük savunucusu, vegan, kedi annesi, kahve bağımlısı, aktivist, @pembe_ofke (o ne demekse) nickli kadındır. demek ki bunların hepsini birden olunca kafayı yiyorsunuz.

buradan
devamını gör...

çin işkencesinden beterdir.

oblomov denen kanserojen naneyi bitirebildim güçlükle de olsa ama kaybettiğim beyin hücrelerini nasıl geri alacağımı bilmiyorum.

elbette buradaki sıkıcı olma durumu eserin kötü olmasından kaynaklanmıyor. tam aksine karakterlerin psikolojik yapısının okuyucuya oldukça güçlü ve başarılı bir şekilde hissettirilmesi kitabı "sıkıcı" yapan ana unsur.
devamını gör...

kendi yaptığım sos ile tatlandırdığım makarnayı seviyorum. belki garip gelebilir ama insan kendi yapınca bi başka oluyor doğrusu.
devamını gör...

.....
bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe
.....
devamını gör...

heyecanlandiģımda ya da çokca üzüldüģumde kalbimde tuhaf bir sızı oluyor. deliler gibi çığlık atmak istiyorum.
devamını gör...

türkler değil müslümanlar yemezler domuz etini. her türk müslüman değildir bu yanlışı düzeltelim. domuz eti müslümanlara haram olduğu için yemezler. islam dini bu eti yasaklamıştır.
devamını gör...

yıkıldım, sözlük. kırıldım, sözlük. okuyup okuyup beğeniyordum. onu da çok gördün bana. hiç mi için sızlamadı diye sorarlar ama.
devamını gör...

müzmin sap halimizle cünüp mü olduğumuz var? konuşturmayın beni...*
devamını gör...

severken öldürmek diye bir şey var. sevdiğinde bazen ölçüyü kaçırabiliyorsun. seni de seven insansa üzsem ne olur nazım geçer diye bile düşünebilirsin. bunu planlamıyorsun elbet. ama insan kendini bile üzüyor be hem de çok. bazen en yakının da bu duygu karmaşasından nasibini alıyor.
daha çok sevilmek için de yapabilirsin bazen en çok sevdiğinin derdini anlamadığına çok bozulursun. belki bir yardım çığlığıdır belki bir beklentidir.
biz özünde kendi içimizdeki duyguyu anlayamıyoruz ki? bunun sancısını çekerken de sevdiklerimize ters tepkiler veriyoruz.
ayna kırıldığında, cam kırıkları sana battığı gibi en yakınınıda batıyor. bu bir gerçek.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

akasya ağacından..
*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim