fiziksel olmayan iltifatlar
"ne kadar çok kitabın var."
devamını gör...
her şeyi açıklayan en kısa söz
olmadı...
devamını gör...
kocaeli’de hacze giden avukatın borçlu tarafından öldürülmesi
t: her şeyden önce bir insanın mesleğini ifa ederken öldürülmesi trajedisidir. arkadaşlar polis alması gerekirdi falan demiş ama biz genelde sadece haciz memurlarını alır gideriz ki göz dağı vermeyelim ailede küçük çocuk varsa korkutmayalım. meslektaş arkadaş da böyle düşünmüş olmalı ki kolluk desteği istememiş. başımız sağolsun.
hala yukarıda imanla şereflendir yazan arkadaş var yahu. kardeşim bunun allahla, dinle, imanla ne alakası var. insanın kendi ahlak yasası olması lazım bir kere tutup birini öldüren insan dindar olsa ne olur inançsız olsa ne olur. beyaz olsa ne olur siyah olsa ne olur.
ayrıca her dinde öldürmek affedilmez günahlardandır. senin bu mantığınla ateistler öldürmüyor çünkü allah korkuları var. yeter yahu.
edit: arkadaş hatasını anlamış olacak ki tanımı silmiş. bu tür yeni yazımlara karşı tedbir niteliğinde olması amacıyla silmiyorum tanımın son kısmını.
hala yukarıda imanla şereflendir yazan arkadaş var yahu. kardeşim bunun allahla, dinle, imanla ne alakası var. insanın kendi ahlak yasası olması lazım bir kere tutup birini öldüren insan dindar olsa ne olur inançsız olsa ne olur. beyaz olsa ne olur siyah olsa ne olur.
ayrıca her dinde öldürmek affedilmez günahlardandır. senin bu mantığınla ateistler öldürmüyor çünkü allah korkuları var. yeter yahu.
edit: arkadaş hatasını anlamış olacak ki tanımı silmiş. bu tür yeni yazımlara karşı tedbir niteliğinde olması amacıyla silmiyorum tanımın son kısmını.
devamını gör...
son nefeste söylenecek söz
20 yaşında ölmüştüm, şimdi gömülme zamanım...
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
'toplum' kelimesinin 'top' kökünden türemesi bu örneklerden biridir. o bildiğimiz sporlarda kullanılan top değil ama, birlik anlamında olan toptan gelir mesela bir top kumaş .
devamını gör...
hayatının hatası
dünyaya gelmeden evvel fragmanını görmüş olsaydım ki bazıları evet gösterdiler diyorlar.. kalp gözü açık kimseler, kisveler.. ben hatırlamıyorum, gösterdiler de ben hala beni de gönderin yalvarırım.. beni de gönderin demişsem,harikalar yaratacağım konusunda söz verdiysem vallahi yalancıymışım, hatırlamıyorum, günahsız olmalıydım.. yok hiç bir söz vermeden gelmişsem ve hala yaşamaya devam etmeye çalışıyorsam, çabalıyorsam, işte hayatımın hatası yeter, perdeler kapansın..
devamını gör...
normal sözlük karma toplama başlığı
(bkz: uçurulacak başlıklar)
devamını gör...
anksiyete
aslında dilimizde kullanımında almanca kökenli olan "angst" yani "kaygı, endişe" iyi bir karşılayıcı olmasına rağmen, anksiyetenin türkçe'ye uygun çevrimini prof. dr. orhan öztürk, "bunaltı" olarak yapmıştır.
kliniklere başvuran birsürü hastanın veya danışanın(hangisini söylemeyi seviyorsanız) tanı kitabı dsm'ye uymayan kriterlerinin olması nedeniyle aslında "tanısız danışan" dediğimiz kimselere "anksiyete bozukluğu" deme eğiliminde oluyoruz. hepsi tam manasıyla o bilinen yaygın anksiyete bozukluğu veya panik bozukluk benzeri sempatik sinir sistemi bulgularını karşılamaz, haliyle o kişiyle kendini kıyaslar ve bende anksiyete yok bu tanı yanlış konuldu gibi düşünür. oysa ki dediğim gibi mevcut durumda "hastaya bir tanı verelim, kendini boşlukta hissetmesin" tanısı da olabilir anksiyete bozukluğu.
gelelim nedir anksiyete ve anksiyete bozukluğu. anksiyete bozukluğunda kişi, öncelikle otonom sinir sistemi nedir, sempatik-parasempatik sinir sistemi nedir bunları çok iyi bilmelidir. vücudundaki tepkiler neden kaynaklanıyor, savaş-kaç tepkisi nedir bunları iyice anlatmalıdır hekim veya psikolog. kendinde ne olduğunu bilmeyen bir insan, öz-yardımı nasıl yapabilir ki? bunu iyice oturttuktan sonra anksiyeteye neden olan düşünceleri yakalamayı ve bu düşünceler neticesinde duygu ve davranışlarındaki değişmeyi nasıl oluşturduğunu kesinlikle öğrenmelidir. çoğu hastadan şunu duyarız, "bilmiyorum işte bir anda geliyor, durdurmaya çalışıyorum durduramıyorum." oysa ki mikroskopla yaklaştırıp düşünceleri tek tek yakalayınca altındaki meseleyi anlayabiliriz.
güncel yaklaşım olarak metakognitif beceriler ilgimi çekiyor bir yandan da. anksiyetenin kişiye kazancı, anksiyete yaratan semptomlara uzun uzun odaklanma, düşünceleri hemen kabul etmeden uzaktan inceleme gibi konularda hastayla konuşulmalı ve yine psikoeğitim etraflıca yapılmalı.
anksiyetede amacımız kişiyi gamsız biri yapmak değil, var olan mizacı kökten değiştirmek çok zor bir mesele. buradaki asıl gayemiz anksiyeteyi nasıl yöneteceğini, kontrol altına alacağını bilmek. bunu bilerek tedavi yapmak, kişinin üzerindeki baskıyı da alacak, beklentiyi gerçekçi konuma sokacaktır.
herkese sağlıklı günler dilerim. anksiyete düşman değildir, bazen koruyucudur bunu da unutmamak lazım.
kliniklere başvuran birsürü hastanın veya danışanın(hangisini söylemeyi seviyorsanız) tanı kitabı dsm'ye uymayan kriterlerinin olması nedeniyle aslında "tanısız danışan" dediğimiz kimselere "anksiyete bozukluğu" deme eğiliminde oluyoruz. hepsi tam manasıyla o bilinen yaygın anksiyete bozukluğu veya panik bozukluk benzeri sempatik sinir sistemi bulgularını karşılamaz, haliyle o kişiyle kendini kıyaslar ve bende anksiyete yok bu tanı yanlış konuldu gibi düşünür. oysa ki dediğim gibi mevcut durumda "hastaya bir tanı verelim, kendini boşlukta hissetmesin" tanısı da olabilir anksiyete bozukluğu.
gelelim nedir anksiyete ve anksiyete bozukluğu. anksiyete bozukluğunda kişi, öncelikle otonom sinir sistemi nedir, sempatik-parasempatik sinir sistemi nedir bunları çok iyi bilmelidir. vücudundaki tepkiler neden kaynaklanıyor, savaş-kaç tepkisi nedir bunları iyice anlatmalıdır hekim veya psikolog. kendinde ne olduğunu bilmeyen bir insan, öz-yardımı nasıl yapabilir ki? bunu iyice oturttuktan sonra anksiyeteye neden olan düşünceleri yakalamayı ve bu düşünceler neticesinde duygu ve davranışlarındaki değişmeyi nasıl oluşturduğunu kesinlikle öğrenmelidir. çoğu hastadan şunu duyarız, "bilmiyorum işte bir anda geliyor, durdurmaya çalışıyorum durduramıyorum." oysa ki mikroskopla yaklaştırıp düşünceleri tek tek yakalayınca altındaki meseleyi anlayabiliriz.
güncel yaklaşım olarak metakognitif beceriler ilgimi çekiyor bir yandan da. anksiyetenin kişiye kazancı, anksiyete yaratan semptomlara uzun uzun odaklanma, düşünceleri hemen kabul etmeden uzaktan inceleme gibi konularda hastayla konuşulmalı ve yine psikoeğitim etraflıca yapılmalı.
anksiyetede amacımız kişiyi gamsız biri yapmak değil, var olan mizacı kökten değiştirmek çok zor bir mesele. buradaki asıl gayemiz anksiyeteyi nasıl yöneteceğini, kontrol altına alacağını bilmek. bunu bilerek tedavi yapmak, kişinin üzerindeki baskıyı da alacak, beklentiyi gerçekçi konuma sokacaktır.
herkese sağlıklı günler dilerim. anksiyete düşman değildir, bazen koruyucudur bunu da unutmamak lazım.
devamını gör...
intihar etmek
bu konuda ilginç olan tek şey, ölmeye karar veren insanların neden hiç cinayet işlemeden öbür dünyaya sadece kendisini götürdüğüdür. kaçınız hayattan hayvanlar ya da bitkiler yüzünden soğudunuz ki? bir insanın hayatından vazgeçme sebebi hayat değil başka insanlardır, her intihar aslında bir cinayettir. ve insan giderken, kendi katillerini cezalandırıp öyle gitmelidir.
devamını gör...
orhan veli kanık
levent yüksel'in çok sevdiğim şarkısının eğlenceli sözlerini de yazmış olan değerli şair.
edit:
"kim söylemiş beni
süheyla'ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni'yi öptüğümü,
yüksek kaldırımda, güpegündüz?
melahat'i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi?
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galataya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları, anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o, mualla'yı sandala atıp,
ruhumda hicranını söyletme hikayesi?"
edit:
"kim söylemiş beni
süheyla'ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni'yi öptüğümü,
yüksek kaldırımda, güpegündüz?
melahat'i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi?
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galataya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları, anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o, mualla'yı sandala atıp,
ruhumda hicranını söyletme hikayesi?"
devamını gör...
canlı yayın açılış programı
işte bu '' müziğin türü olmaz, kulağa hoş gelen, huzur veren, mutluluk veren her müzik o kişi için doğru tarzdır ''
tebrik ediyorum.
tebrik ediyorum.
devamını gör...
aziz vasil katedrali
kubbeleri ile aklıma bazen burger king dondurması bazen de kaka emojisini getiren yapı.
bir türk olarak elbette "böyle soğuk iklimlerde böyle büyük binaları nasıl ısıtıyorlardı acaba ?" diye de düşünürüm. ismi korkunç ıvan olan birinin böyle ponçik bir saray yaptırması da ne bileyim...
bir türk olarak elbette "böyle soğuk iklimlerde böyle büyük binaları nasıl ısıtıyorlardı acaba ?" diye de düşünürüm. ismi korkunç ıvan olan birinin böyle ponçik bir saray yaptırması da ne bileyim...
devamını gör...
bu başlığa size ait olacak tipik bir wattpad kurgusu özeti yazın
bu başlığı takibe alıyorum. kurgu dediğin böyle olur işte. edebiyatın üstüne bir güneş gibi doğacak wattpad.
devamını gör...
insanı strese sokan mesajlar
"son dört hanesi **** olan kredi kartınızın dönem borcu xxxx tl, asgari ödeme tutarı xxx tl'dir. son ödeme tari..."
sanki bütün ay karttan harcamayı ben yapmamışım, banka mesajıyla dolandırıldığımı öğrenmişim gibi hissettiren mesajlardır benim için.
sanki bütün ay karttan harcamayı ben yapmamışım, banka mesajıyla dolandırıldığımı öğrenmişim gibi hissettiren mesajlardır benim için.
devamını gör...
ignorance
amerikalı alternatif punk rock grubu paramore 'a ait brand new eyes albümünde yer alan 2009 tarihli şarkıdır. 'cehalet' anlamına gelen bu parçayı yazarken kendi hayat tecrübelerinden ilham aldığını söylüyor grup üyeleri. çünkü onların da söylediği gibi, insanın kendini ifade etmesinin pek bir zorlaştığı durumlarda bu gibi şarkılar işimizi kolaylaştırıyor elbette. hepimizin yaşadığı gibi bazen karşımızdaki insana laf anlatmak, buna çabalamak ne kadar da zordur. o zaman biz de kulağımıza takalım kulaklıkları, 'cahillik senin yeni en iyi arkadaşın' diyelim o güzel (!) insana zihnimizde*.
bu arada bu parça dünyada birçok ülkede müzik listelerinde uzun süre zirvede kalmış. zaten hayley williams'a göre grup için dönüm noktası bir şarkıymış.
sözleri de şöyle;
ıf ı'm a bad person, you don't like me
ı guess ı'll go
make my own way
ıt's a circle, a mean cycle
ı can't excite you anymore
where's your gavel? your jury?
what's my offense this time?
you're not a judge
but if you're gonna judge me
well, sentence me to another life
don't wanna hear your sad songs
ı don't wanna feel your pain
when you swear it's all my fault
'cause you know we're not the same
oh, we're not the same
the friends who stuck together
we wrote our names in blood
but ı guess you can't accept that the change is good
ıt's good
you treat me just like another stranger
well, it's nice to meet you, sir
ı guess ı'll go
ı best be on my way out
ıgnorance is your new best friend
this is the best thing that could've happened
any longer and ı wouldn't have made it
ıt's not a war, no
ıt's not a rapture
ı'm just a person, but you can't take it
the same tricks that once fooled me
they won't get you anywhere
ı'm not the same kid from your memory
now ı can fend for myself
don't wanna hear your sad songs
ı don't wanna feel your pain
when you swear it's all my fault
'cause you know we're not the same
oh, we're not the same
we used to stick together
we wrote our names in blood
but ı guess you can't accept that the change is good
ıt's good
you treat me just like another stranger
well, it's nice to meet you, sir
ı guess ı'll go
ı best be on my way out
ıgnorance is your new best friend
you treat me just like another stranger
well, it's nice to meet you, sir
ı guess ı'll go
ı best be on my way out
bu arada bu parça dünyada birçok ülkede müzik listelerinde uzun süre zirvede kalmış. zaten hayley williams'a göre grup için dönüm noktası bir şarkıymış.
sözleri de şöyle;
ıf ı'm a bad person, you don't like me
ı guess ı'll go
make my own way
ıt's a circle, a mean cycle
ı can't excite you anymore
where's your gavel? your jury?
what's my offense this time?
you're not a judge
but if you're gonna judge me
well, sentence me to another life
don't wanna hear your sad songs
ı don't wanna feel your pain
when you swear it's all my fault
'cause you know we're not the same
oh, we're not the same
the friends who stuck together
we wrote our names in blood
but ı guess you can't accept that the change is good
ıt's good
you treat me just like another stranger
well, it's nice to meet you, sir
ı guess ı'll go
ı best be on my way out
ıgnorance is your new best friend
this is the best thing that could've happened
any longer and ı wouldn't have made it
ıt's not a war, no
ıt's not a rapture
ı'm just a person, but you can't take it
the same tricks that once fooled me
they won't get you anywhere
ı'm not the same kid from your memory
now ı can fend for myself
don't wanna hear your sad songs
ı don't wanna feel your pain
when you swear it's all my fault
'cause you know we're not the same
oh, we're not the same
we used to stick together
we wrote our names in blood
but ı guess you can't accept that the change is good
ıt's good
you treat me just like another stranger
well, it's nice to meet you, sir
ı guess ı'll go
ı best be on my way out
ıgnorance is your new best friend
you treat me just like another stranger
well, it's nice to meet you, sir
ı guess ı'll go
ı best be on my way out
devamını gör...
eyluling
kafa sözlük tanıtım videosunu seslendirmiştir. hayır bu nasıl bir imkansızlık acaba ki seslendirme işi bir tavşana kalmış. *
şaka şaka çok güzel olmuş. müptelası oldum çevirip çevirip dinliyorum. keşke biraz daha uzun olsaymış. *
şaka şaka çok güzel olmuş. müptelası oldum çevirip çevirip dinliyorum. keşke biraz daha uzun olsaymış. *
devamını gör...
istanbul'un en yaşanılası ilçesi
kişiden kişiye göre değişir ama en avrupai semti kim ne derse desin beşiktaştır.
devamını gör...
glutensiz tarifler
glutensiz beslenme sadece doktor tavsiyesi ile gerekli görüldüğü durumlarda uygulanıyor. öyle kafamıza göre gluten zararlıymış bırakayım demekle olmuyor. zira glutensiz diyet buğday ve türevlerini içermediği için beslenmenize onun yerini tutacak başka karbonhidrat koymazsanız ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. karbonhidrat en temel besinlerimizden biri. karbonhidrat tüketmeyenler kemiklerini tüketiyor derler. eğer beslenmede karbonhidrat yoksa vücut kemiklere depoladığını tüketmeye başlar. aman diyim kafanıza göre beslenme biçiminizi değiştirmeyin. şimdi gelelim tarifelere. bende gluten alerjisi olduğu için glutensiz beslenmeye çalışıyorum. interneten bulduğum tariflerden deneme yanılma yöntemiyle en ideal haline dönüştürdüğüm bir kaç tarif paylaşmak isterim.
fasülye keki
3 yumurta
2 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
1, 5 su bardağı şeker
4 yemek kaşığı glutensiz un
1 kabartma tozu
haşlanmış fasülyelerin kabuğunu soyup blender ile pürüsüz olana kadar çekiyoruz. ayrı bir kapta yumurta ve şekeri çırpıyoruz. daha sonra tüm malzemeleri birleştiriyoruz. fasülyenin kokusunu yok etmek için ise isteğe bağlı tarçın ve ceviz, kakao ve eritilmiş çikolata, portakal rendesi ve suyu kombinasyonlarından birini ekleyebilirsiniz. bunları eklemeseniz de çok az bir fasülye kokusu geliyor. kek hamuru hazır olunca önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kürdanla kontrol ederek pişiriyoruz.
kekimizin piştikten sonraki hali:

mısır ekmeği
2 yumurta
yarım çay bardağı sıvıyağ
bir çay bardağı yoğurt
bir tatlı kaşığı tuz
bir paket glutensiz kabartma tozu
bir buçuk su bardağı glutensiz mısır unu
yarım su bardağı glutensiz un
yumurtaları çırptıktan sonra yağ ve yoğurt eklenip iyice harmanlanır. daha sonra un, tuz ve kabartma tozu azar azar eklenir. ben muffin kapılarında pişirdim daha rahat oluyor. önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kürdanla kontrol ederek pişiriyoruz.
ekmeğimizin piştikten sonraki görüntüsü:
fasülye keki
3 yumurta
2 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
1, 5 su bardağı şeker
4 yemek kaşığı glutensiz un
1 kabartma tozu
haşlanmış fasülyelerin kabuğunu soyup blender ile pürüsüz olana kadar çekiyoruz. ayrı bir kapta yumurta ve şekeri çırpıyoruz. daha sonra tüm malzemeleri birleştiriyoruz. fasülyenin kokusunu yok etmek için ise isteğe bağlı tarçın ve ceviz, kakao ve eritilmiş çikolata, portakal rendesi ve suyu kombinasyonlarından birini ekleyebilirsiniz. bunları eklemeseniz de çok az bir fasülye kokusu geliyor. kek hamuru hazır olunca önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kürdanla kontrol ederek pişiriyoruz.
kekimizin piştikten sonraki hali:

mısır ekmeği
2 yumurta
yarım çay bardağı sıvıyağ
bir çay bardağı yoğurt
bir tatlı kaşığı tuz
bir paket glutensiz kabartma tozu
bir buçuk su bardağı glutensiz mısır unu
yarım su bardağı glutensiz un
yumurtaları çırptıktan sonra yağ ve yoğurt eklenip iyice harmanlanır. daha sonra un, tuz ve kabartma tozu azar azar eklenir. ben muffin kapılarında pişirdim daha rahat oluyor. önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kürdanla kontrol ederek pişiriyoruz.
ekmeğimizin piştikten sonraki görüntüsü:
devamını gör...

