normal sözlük uzun bıçaklar gecesi
başlık "otistik şempanze" tarafından 29.05.2024 14:26 tarihinde açılmıştır.
1.
normal sözlüğün karanlık köşelerinde, bir anarşistin sessiz çığlığı yankılanıyordu. gece yarısına yaklaşırken, sözlük sakinleri klavyelerine dokunuyor, düşüncelerini özgürce paylaşmanın huzurunu yaşıyorlardı. ancak o gece, kimsenin beklemediği bir şey olacaktı.
anarşist, profilindeki saklı köşesinden çıktı ve herkesin dikkatini çekecek bir başlık açtı: "tüm sözlük içindeki liberal, liboş, libertaryan, muhafazakar, şeriatcılarla başlayıp en son da hızı alamayıp kendi kafama sıkacağım bir gece;"
bu başlık, ansızın sözlüğü saran bir fırtına gibi etkisini gösterdi. herkes merakla okumaya başladı ve tanımlar ardı ardına gelmeye başladı. ancak anarşist, planını sessizce hayata geçirmeye karar vermişti. klavyesine güçlü bir şekilde sarıldı ve insanların dikkatini çekmeye devam etti. herkes tartışırken, anarşist gerçek planını hazırlıyordu.
gece ilerledikçe, anarşist önce liberallere seslendi. onlara, "özgürlüğün anlamını gerçekten biliyor musunuz?" diye sordu. liberal fikirlerin derinlerine inerek, özgürlüğün yalnızca ekonomik ya da politik değil, aynı zamanda toplumsal ve kişisel bir devrim olduğunu savundu. liberallerin, gerçek özgürlüğün peşinde koşmaktan çok, sistemin sunduğu yanıltıcı özgürlük kırıntılarıyla yetindiğini düşündüğünü dile getirdi. ancak bu sadece dikkat dağıtmak içindi.
sonra sıra liboşlara geldi. "sizler, sahte aydınlanmanın gölgeleri altında yaşamayı seçtiniz," dedi. onların, toplumun gerçek problemlerine dokunmadan, sadece entelektüel bir gösteriş uğruna fikirler ürettiklerini belirtti. gerçek değişimin, samimi bir çabayla ve devrimci bir ruhla mümkün olabileceğini vurguladı. ama aslında bu sözler, anarşistin asıl planını gizlemek içindi.
libertaryanlar, anarşistin gözünde sistemin en büyük paradoksuydu. "bireysel özgürlük diye diye, toplumsal dayanışmayı unuttunuz," dedi. onlara, bireysel özgürlüğün ancak kolektif bir çabanın ürünü olabileceğini ve kapitalizmin bireysel özgürlüğü değil, sömürüyü artırdığını hatırlattı. bu sözler, yaklaşan karanlığı örtbas etmek içindi.
muhafazakarlara döndüğünde, anarşistin tonu daha da sertleşti. "geçmişin hayaletlerine tutunarak geleceği yok ediyorsunuz," dedi. geleneklere sıkı sıkıya bağlı kalmanın, toplumu ilerletmek yerine geriye götürdüğünü ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. onlara, toplumun değişime ve yeniliğe açık olması gerektiğini hatırlattı. ancak anarşistin aklında başka bir plan vardı.
şeriatçılar içinse, "din, bireysel bir inançken, siz bunu toplumsal bir baskı aracına çevirdiniz," diye haykırdı. inanç özgürlüğünün, sadece kendi dinlerine inananlar için değil, herkes için geçerli olması gerektiğini savundu. şeriatın, bireysel özgürlükleri kısıtlayan bir sistem olduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. ancak bu sadece bir maske takma çabasıydı.
anarşist, tüm bu gruplarla hesaplaşmasını bitirdiğinde, sözlükte derin bir sessizlik oluştu. herkes, yazılanları sindirmeye çalışırken, anarşist asıl planını harekete geçirdi. uzun bıçaklarını hazırladı ve karanlık sokaklarda sessizce ilerlemeye başladı. ilk hedefi, liberallerin liderlerinden birinin eviydi. gece karanlığında evine sızdı ve bıçağını sapladı, liberalin çığlıkları geceyi deldi.
sonraki hedefi, liboş bir entelektüelin eviydi. onun sahte aydınlanmasının son bulma zamanı gelmişti. anarşist, sessizce evine girdi ve liboşun şaşkın bakışları arasında bıçağını defalarca sapladı.
libertaryan bir işadamının evine ulaştığında, anarşist soğukkanlılığını koruyordu. onun bireysel özgürlüğünün, bir anarşistin bıçağı altında nasıl sona erdiğini gördü.
muhafazakar bir politikacının evinde, geçmişe tutunmanın bedelini kanlı bir şekilde ödedi. şeriatçı bir kanaat önderinin evinde ise, dinin baskıcı doğasıyla yüzleşti.
her bir kurbanıyla birlikte, anarşist içindeki karanlığa daha da gömüldü. en sonunda, kendi evine döndüğünde, tüm bu katliamın getirdiği ağırlıkla baş başa kaldı. aynadaki yansımasına baktı ve bıçağını son kez kaldırdı. kendi kafasına doğrulttu ve son sözlerini mırıldandı: "gerçek özgürlük, ancak bu karanlıkta bulunabilirdi..."
anarşist, profilindeki saklı köşesinden çıktı ve herkesin dikkatini çekecek bir başlık açtı: "tüm sözlük içindeki liberal, liboş, libertaryan, muhafazakar, şeriatcılarla başlayıp en son da hızı alamayıp kendi kafama sıkacağım bir gece;"
bu başlık, ansızın sözlüğü saran bir fırtına gibi etkisini gösterdi. herkes merakla okumaya başladı ve tanımlar ardı ardına gelmeye başladı. ancak anarşist, planını sessizce hayata geçirmeye karar vermişti. klavyesine güçlü bir şekilde sarıldı ve insanların dikkatini çekmeye devam etti. herkes tartışırken, anarşist gerçek planını hazırlıyordu.
gece ilerledikçe, anarşist önce liberallere seslendi. onlara, "özgürlüğün anlamını gerçekten biliyor musunuz?" diye sordu. liberal fikirlerin derinlerine inerek, özgürlüğün yalnızca ekonomik ya da politik değil, aynı zamanda toplumsal ve kişisel bir devrim olduğunu savundu. liberallerin, gerçek özgürlüğün peşinde koşmaktan çok, sistemin sunduğu yanıltıcı özgürlük kırıntılarıyla yetindiğini düşündüğünü dile getirdi. ancak bu sadece dikkat dağıtmak içindi.
sonra sıra liboşlara geldi. "sizler, sahte aydınlanmanın gölgeleri altında yaşamayı seçtiniz," dedi. onların, toplumun gerçek problemlerine dokunmadan, sadece entelektüel bir gösteriş uğruna fikirler ürettiklerini belirtti. gerçek değişimin, samimi bir çabayla ve devrimci bir ruhla mümkün olabileceğini vurguladı. ama aslında bu sözler, anarşistin asıl planını gizlemek içindi.
libertaryanlar, anarşistin gözünde sistemin en büyük paradoksuydu. "bireysel özgürlük diye diye, toplumsal dayanışmayı unuttunuz," dedi. onlara, bireysel özgürlüğün ancak kolektif bir çabanın ürünü olabileceğini ve kapitalizmin bireysel özgürlüğü değil, sömürüyü artırdığını hatırlattı. bu sözler, yaklaşan karanlığı örtbas etmek içindi.
muhafazakarlara döndüğünde, anarşistin tonu daha da sertleşti. "geçmişin hayaletlerine tutunarak geleceği yok ediyorsunuz," dedi. geleneklere sıkı sıkıya bağlı kalmanın, toplumu ilerletmek yerine geriye götürdüğünü ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. onlara, toplumun değişime ve yeniliğe açık olması gerektiğini hatırlattı. ancak anarşistin aklında başka bir plan vardı.
şeriatçılar içinse, "din, bireysel bir inançken, siz bunu toplumsal bir baskı aracına çevirdiniz," diye haykırdı. inanç özgürlüğünün, sadece kendi dinlerine inananlar için değil, herkes için geçerli olması gerektiğini savundu. şeriatın, bireysel özgürlükleri kısıtlayan bir sistem olduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. ancak bu sadece bir maske takma çabasıydı.
anarşist, tüm bu gruplarla hesaplaşmasını bitirdiğinde, sözlükte derin bir sessizlik oluştu. herkes, yazılanları sindirmeye çalışırken, anarşist asıl planını harekete geçirdi. uzun bıçaklarını hazırladı ve karanlık sokaklarda sessizce ilerlemeye başladı. ilk hedefi, liberallerin liderlerinden birinin eviydi. gece karanlığında evine sızdı ve bıçağını sapladı, liberalin çığlıkları geceyi deldi.
sonraki hedefi, liboş bir entelektüelin eviydi. onun sahte aydınlanmasının son bulma zamanı gelmişti. anarşist, sessizce evine girdi ve liboşun şaşkın bakışları arasında bıçağını defalarca sapladı.
libertaryan bir işadamının evine ulaştığında, anarşist soğukkanlılığını koruyordu. onun bireysel özgürlüğünün, bir anarşistin bıçağı altında nasıl sona erdiğini gördü.
muhafazakar bir politikacının evinde, geçmişe tutunmanın bedelini kanlı bir şekilde ödedi. şeriatçı bir kanaat önderinin evinde ise, dinin baskıcı doğasıyla yüzleşti.
her bir kurbanıyla birlikte, anarşist içindeki karanlığa daha da gömüldü. en sonunda, kendi evine döndüğünde, tüm bu katliamın getirdiği ağırlıkla baş başa kaldı. aynadaki yansımasına baktı ve bıçağını son kez kaldırdı. kendi kafasına doğrulttu ve son sözlerini mırıldandı: "gerçek özgürlük, ancak bu karanlıkta bulunabilirdi..."
devamını gör...
2.
radyo programı mı bu?
devamını gör...
3.
kimseyi öldürmiycem arkadaşlar.
devamını gör...
4.
5.
devamını gör...
6.
(bkz: uzun bıçaklar gecesi)
devamını gör...
7.
sanıyorum dötümüzü kesecekler.
evet sonunda bu da oldu.
evet sonunda bu da oldu.
devamını gör...
8.
elin kılıcını görmeyen kendininkini uzun bıçak sanırmış*
devamını gör...
9.
şimdi beğen butonuna bassam mı basmasam mı?
suça iştirak ya da teşvikten ben de yargılanır mıyım?
bilemedim.
ölenle ölünmez diyelim kafayı değiştirelim ha de
suça iştirak ya da teşvikten ben de yargılanır mıyım?
bilemedim.
ölenle ölünmez diyelim kafayı değiştirelim ha de
devamını gör...