öğrencilerin artık eğlenememesi
başlık "havuçlu soda" tarafından 11.09.2021 02:14 tarihinde açılmıştır.
1.
türkiye gerçeğinin gençlik yüzüdür.
yeni eğitim öğretim dönemi kimi üniversitelerde başladı, kimi üniversiteler ise öğrencilerini karşılamaya gün sayıyor. milyonlarca öğrenci, evinden yüzlerce kilometre uzakta eğitim alacak. her şeyden önemlisini gençliğini yaşayacak, eğlenecek, gezecek, tozacak.
peki bu gençliğini nasıl yaşayacak öğrenciler? nasıl eğlenecekler?
bar ve publarda bir bira otuz liraların üstüne çıkmış. herhangi bir kafede/lokantada adam akıllı karnını doyurmak isteyen bir öğrencinin cebinden minimum 50 lira gidiyor. en kötü sinema biletleri 20 liradan başlıyor. tiyatrolar deseniz devletin yasaklarıyla anlaşılmaz bir hale evrildi. konser biletleri kyk kredisinin beşte biri (ki düz hesaba göre bir öğrencinin altı gün yetirmesi gereken bir para). bahar şenlikleri gibi üniversite tarafından düzenlenen etkinlikleri sorsanız; onlar da ya saçma sapan sebeplerle yasaklanıyor ya da 15 temmuz edebiyatından ileriye gidemiyor.
bana göre üniversite yıllarını diğer zaman dilimlerinden ayıran iki şey var: biri eğitim anlayışı, diğeri de eğlence anlayışı. herkes nasıl bir eğitim verildiğinin ve bu eğitim anlayışına "eğitim" denemeyeceğinin bal gibi farkında. buna ek olarak artık öğrenciler, eğlenmek istediklerinde ya yasaklarla, ya ekonomiyle ya da muhafazakar demokrasinin günah/sevap ayrımıyla yüzleşiyor.
hiç kimse kusura bakmasın. içine düştüğümüz şu durumdan 20 yaşındaki bir birey olarak ben sorumlu değilim. doğumumdan birkaç ay sonra ak parti iktidara geldi ve kendimi bildim bileli de oradalar. bugün milyonlarca insan bu sıkıntıları yaşıyorsa, hayatını yeni kuran bireyler olarak bu sıkıntılardan mesul tutulamayız. çünkü siz karar verirken biz daha kumda pipimizle oynuyorduk.
işte bu mutsuz ve eğlenemeyen adamlara z kuşağı deniyor.
yeni eğitim öğretim dönemi kimi üniversitelerde başladı, kimi üniversiteler ise öğrencilerini karşılamaya gün sayıyor. milyonlarca öğrenci, evinden yüzlerce kilometre uzakta eğitim alacak. her şeyden önemlisini gençliğini yaşayacak, eğlenecek, gezecek, tozacak.
peki bu gençliğini nasıl yaşayacak öğrenciler? nasıl eğlenecekler?
bar ve publarda bir bira otuz liraların üstüne çıkmış. herhangi bir kafede/lokantada adam akıllı karnını doyurmak isteyen bir öğrencinin cebinden minimum 50 lira gidiyor. en kötü sinema biletleri 20 liradan başlıyor. tiyatrolar deseniz devletin yasaklarıyla anlaşılmaz bir hale evrildi. konser biletleri kyk kredisinin beşte biri (ki düz hesaba göre bir öğrencinin altı gün yetirmesi gereken bir para). bahar şenlikleri gibi üniversite tarafından düzenlenen etkinlikleri sorsanız; onlar da ya saçma sapan sebeplerle yasaklanıyor ya da 15 temmuz edebiyatından ileriye gidemiyor.
bana göre üniversite yıllarını diğer zaman dilimlerinden ayıran iki şey var: biri eğitim anlayışı, diğeri de eğlence anlayışı. herkes nasıl bir eğitim verildiğinin ve bu eğitim anlayışına "eğitim" denemeyeceğinin bal gibi farkında. buna ek olarak artık öğrenciler, eğlenmek istediklerinde ya yasaklarla, ya ekonomiyle ya da muhafazakar demokrasinin günah/sevap ayrımıyla yüzleşiyor.
hiç kimse kusura bakmasın. içine düştüğümüz şu durumdan 20 yaşındaki bir birey olarak ben sorumlu değilim. doğumumdan birkaç ay sonra ak parti iktidara geldi ve kendimi bildim bileli de oradalar. bugün milyonlarca insan bu sıkıntıları yaşıyorsa, hayatını yeni kuran bireyler olarak bu sıkıntılardan mesul tutulamayız. çünkü siz karar verirken biz daha kumda pipimizle oynuyorduk.
işte bu mutsuz ve eğlenemeyen adamlara z kuşağı deniyor.
devamını gör...
2.
öğrencilerin????? eğlenceden mahrum edilmiş bir toplumuz. artık eğlenemiyor, mutluluğu hatırlamıyoruz.
devamını gör...