#araştırma-inceleme
orijinal adı: über die einsamkeit der sterbenden in unseren tagen and altern und sterben
yazar: norbert elias
yayım yılı: 1982
alman sosyolog norbert elias bu eserinde ölüm kavramını mercek altına alarak, konuşmaktan dahi çekindiğimiz ölümün günümüz dünyasındaki durumunu ve toplumdaki sorunlarını, bu konudaki görüşleri ve dahasını sorguluyor ve okuyucuya aktarıyor.
yazar: norbert elias
yayım yılı: 1982
alman sosyolog norbert elias bu eserinde ölüm kavramını mercek altına alarak, konuşmaktan dahi çekindiğimiz ölümün günümüz dünyasındaki durumunu ve toplumdaki sorunlarını, bu konudaki görüşleri ve dahasını sorguluyor ve okuyucuya aktarıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "emine pir zola" tarafından 12.05.2023 17:11 tarihinde açılmıştır.
1.
norbert elias'ın iletişim yayınları tarafından basılan 104 sayfalık kitabı. açıkçası konusu beni çok üzdü. pdf halini bulursam okumayı düşünüyorum.
kitap modernleşmenin insan ömrünü uzattığını ama aynı zamanda ölüme yaklaşanları yalnızlaştırdığını ve ölümün gözlerden uzaklaştırıldığını anlatıyor. belki daha çok yaşıyoruz ama artık ölenler daha yalnız ölüyor. bir araştırma ve inceleme kitabı olsa da okumadan bile üzdü beni.
kitap modernleşmenin insan ömrünü uzattığını ama aynı zamanda ölüme yaklaşanları yalnızlaştırdığını ve ölümün gözlerden uzaklaştırıldığını anlatıyor. belki daha çok yaşıyoruz ama artık ölenler daha yalnız ölüyor. bir araştırma ve inceleme kitabı olsa da okumadan bile üzdü beni.

devamını gör...
2.
beni oldukça sarsan bi kitap oldu. günümüzde tıp ilerledi ve insan yaşamı ölümden biraz daha uzaklaştı ama ölüm insana daha da yalnızlıkla geldi. modern dünyada insan ve ölümle olan yalnız savaşı diyebiliriz bir nevi.elias bunu derinlemesine düşünerek sorgulatıyor insana. ölüm üstüne düşünenlere okumasını öneriyorum.
devamını gör...
3.
norbert elias'ın yazdığı iletişim yayınları tarafından basılan 104 sayfalık bir inceleme kitabı. roman okumadığım zamanlarda diğer kitapların dilinin anlaşılır olması, sıkmaması benim için önemli. tek oturuşta 60 sayfa okuduğum düşünülürse kitabın ne kadar kolay okunduğu hakkında bir fikriniz olabilir.
kitabın konusu adından da anlaşılacağı üzere ölmekte olan insanların yalnız kalması. bazı insanlar yalnız bırakılırken bazıları yalnız kalmayı kendisi tercih ediyor. kendilerinin tercih etmeleri bile değişen değer yargılarıyla ilgili. tabii ki ölmek üzereyken yalnız kalmak isteyenleri yalnız bırakacağız ama bu gerçek bir istek mi değil mi anlayabilmek çok önemli.
peki bu insanlar neden yalnız kalıyor?
ilk ve en önemli sebep modern toplumda yaşam süresi uzadıkça insanların ölüm fikrinden oldukça uzaklaşması, ölümü yaşamın sonunda gördükleri için ve ondan soyutlandıkları için ölmekte olan bir insanın yanında bulunmalarının onlara kendi ölümlerini hatırlatıyor olması. peki önceden neden ölüler yalnız kalmıyordu? insanlar ölümden ve yok oluştan daha az korkuyorlardı. korkuları vardı ama baş etmek için dinleri icat etmişlerdi. varlığının geçici olduğuna insan başka bir yerdeki edebi hayat düşüncesiyle katlanıyordu. tabii ki eski dönemlerde insanların zorunlu olarak birlikte yaşamaları, bireyselleşmeye izin vermeyen ekonomik durumlar da insanların ölmek üzereyken yanında destekçilerinin olmasını sağlıyordu. bir aile düşünün ki çocuklar ölümle iç içe yaşıyor. ölüm ve yaşlılık onlar için oldukça sıradan durumlar. böyle bir insan yetişkin olduğunda ölmekte olan yakınından daha az rahatsızlık duyacağı için ölmekte olan kimseyi büyük bir yalnızlık da beklemeyecektir. bir diğer sebep ise hastanelerin ve personellerin hastaları büyük bir yalnızlığa mahkum etmesi. yaşlıların çoğunun neden evinde ölmek istediğini herhalde hepimiz anlayışla karşılayabiliriz. son anlarında sevdiklerinle birlikte olmak, insanın ölümü kucaklamasını kolaylaştırır.
bu kitap konu üzerinde düşünmek için iyi bir başlangıç olsa da daha çok araştırma yapılması gerektiğini ve bu durumun düzeltilmesi gereken sosyolojik bir sorun olduğunu düşünüyorum. gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
kitabın konusu adından da anlaşılacağı üzere ölmekte olan insanların yalnız kalması. bazı insanlar yalnız bırakılırken bazıları yalnız kalmayı kendisi tercih ediyor. kendilerinin tercih etmeleri bile değişen değer yargılarıyla ilgili. tabii ki ölmek üzereyken yalnız kalmak isteyenleri yalnız bırakacağız ama bu gerçek bir istek mi değil mi anlayabilmek çok önemli.
peki bu insanlar neden yalnız kalıyor?
ilk ve en önemli sebep modern toplumda yaşam süresi uzadıkça insanların ölüm fikrinden oldukça uzaklaşması, ölümü yaşamın sonunda gördükleri için ve ondan soyutlandıkları için ölmekte olan bir insanın yanında bulunmalarının onlara kendi ölümlerini hatırlatıyor olması. peki önceden neden ölüler yalnız kalmıyordu? insanlar ölümden ve yok oluştan daha az korkuyorlardı. korkuları vardı ama baş etmek için dinleri icat etmişlerdi. varlığının geçici olduğuna insan başka bir yerdeki edebi hayat düşüncesiyle katlanıyordu. tabii ki eski dönemlerde insanların zorunlu olarak birlikte yaşamaları, bireyselleşmeye izin vermeyen ekonomik durumlar da insanların ölmek üzereyken yanında destekçilerinin olmasını sağlıyordu. bir aile düşünün ki çocuklar ölümle iç içe yaşıyor. ölüm ve yaşlılık onlar için oldukça sıradan durumlar. böyle bir insan yetişkin olduğunda ölmekte olan yakınından daha az rahatsızlık duyacağı için ölmekte olan kimseyi büyük bir yalnızlık da beklemeyecektir. bir diğer sebep ise hastanelerin ve personellerin hastaları büyük bir yalnızlığa mahkum etmesi. yaşlıların çoğunun neden evinde ölmek istediğini herhalde hepimiz anlayışla karşılayabiliriz. son anlarında sevdiklerinle birlikte olmak, insanın ölümü kucaklamasını kolaylaştırır.
bu kitap konu üzerinde düşünmek için iyi bir başlangıç olsa da daha çok araştırma yapılması gerektiğini ve bu durumun düzeltilmesi gereken sosyolojik bir sorun olduğunu düşünüyorum. gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
devamını gör...