ömür boyu aynı kişiyle beraber olmak

toplumsal bir dayatmadır. insan dediğin değişir. birine baştan verdiği taahhütü yerine getiremeyebilir. burda sınır dürüstlüktür. o kişiyle beraberken başkasını severseniz, bunu ona söyleyin. işte o zaman karakterli bir hareket yapmış olursunuz. bir kişiyle ömür geçirmek gerçekten çok zor, herkes bunu yapmak zorundaymış gibi dayatmak saçma. bu plan patlıyor çünkü genelde.

ihtimallere haksızlık etmektir

"bir ömür benimle olsa ya" diyebileceginiz insani buldugunuzda hayatinizin en buyuk "iyi ki'si" olacaktir bu...
her anina sahit; iyi gununde yaninda, kotu gununde destek, hastalandiginda basucunda... seni senin kadar iyi bilen, cogu zaman kendinden cok dusunen, beraber cocuklastigin, beraber sacina ak dusurdugun bir insanin varliği cok buyuk güç, nimet hatta servet degil de nedir?

hayata kattiği anlami, sagladigi huzuru baska ne verebilir ya da karsiligi ne ile ölculebilir?..

en azından kalan ömrü.

o'ndan önce yaşayacağını yaşamışsın, iyi veya kötü, ya da hiç yaşamamışsın, eksilmez bir yerin ve bir kadın/erkek olarak o'nu bulmuşsun.

sevgililik, tamamına ermeyen sözlülük - nişanlılık, yürümeyen evlilik yaşayabilir insan hayatında lakin işte o'nu buldun mu, o'na olan sevgin, bağlılığın ve saygın içinde her daim aynı kalırsa, bunu her sabah hissedersen uyandığında, istesen de aksini yapmak mümkün değildir.

böylesine el ele, omuz omuza geçen ömürlere, etrafımda halen yaşlı ama muhabbette olan çiftler görünce, bir başka gidiyor içim.

bir de bizim gibilerin dışarıdan bir gözle takip ettiği çiftler vardır, göz önünde olan.



mesela, rahmetli sadri alışık & çolpan ilhan.

önce tiyatrodan bir tanışıklık, birbirinden haz etmeyen iki insan, sonra aynı tiyatroda oynanan oyunla başlayan birbirini tanıma fırsatı, yetinmeyip olunan can ciğer kuzu sarması, çok iyi bir arkadaşlık, derken arka arkaya iki başrol film, filmin bir sahnesinde sadri'nin artık bambaşka attığını hissettiği kalbi ve o saatten sonra biri o'ndan önce vefat edene değin, el ele devam eden birliktelik.

şöyle anlatır sadri alışık, eşinin ondaki değerini:

"bir sigara pake­ti, bir de çakmak düşünün. bu iki nesneyi, bir evin çatısı gibi birleştirin. buradaki çakmak çolpan, sigara paketi ise benim...
bildiğiniz gibi sigara paketi daha uzun boylu ve daha iricene.
öteki narin bir çakmak... bu çatıdan çakmağı, yani - çolpan'ı alırsanız, sigara paketi yani - sadri düşer, sürünür ve ölür... "

kim nasıl bir ilişki istiyorsa, allah herkesin gönlüne göre versin.

küçük beklentiler büyük mutlulukları peşinde getirir, büyük mutlulukları getirmese bile en azından mutsuzluğu getirmez küçük beklentiler.
bu yüzden öyle hülyalara dalmayın arkadaşlar, minimal düşünün.

"aşk" ile olunanı ve "kader" (kurbanı) sonucu olmak üzere iki çeşidi mevcuttur.

"ay bir adamla ömür mü geçer sen de gülben" videosunu hatırlatan başlık.