1999 avusturya yapımı 10 dakikalık kısa film bir evin içinde kült bir korku filminden korkunç sahneler gören bir kadını anlatır.
*şikago uluslararası film festivali - en iyi deneysel kısa film
*diagonale avusturya - diagonale yenilikçi sinema ödülü
*leipzig dok festivali - 'sparkasse leipzig' ödülü
*san francisco uluslararası film festivali - altın kule
*seattle uluslararası film festivali - kısa film mansiyon ödülü
film 6 ödül kazanmıştır.
*diagonale avusturya - diagonale yenilikçi sinema ödülü
*leipzig dok festivali - 'sparkasse leipzig' ödülü
*san francisco uluslararası film festivali - altın kule
*seattle uluslararası film festivali - kısa film mansiyon ödülü
film 6 ödül kazanmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 18.04.2023 18:40 tarihinde açılmıştır.
1.
peter tscherkassky tarafından yönetilen ve montajlanan, görüntülerinde frank de felitta'nin the entity isimli romanından uyarlanan 1982 yapım the entity filmi kullanılan, izlerken barbara hershey'ye aşık olabileceğiniz, dahası da kült korku filmi olan the entity'den daha korkutucu bir hale bürünmüş bu filmden birazcık bahsetmek istiyorum.
ilk izlediğimde bir süre yerimde kalakalmış, hemen ardından onlarca kez defalarca izlemiş, yetmezmiş gibi bir de gaza gelip 20 dakika gibi kısa bir sürede arka planda çalması için müzik yapmış, deyimi yerindeyse bu kısa filmin bağımlısı olmuştum.
film konusu itibariyle bir kadının bir evin koridorlarında yaşadığı gerici ve rahatsız edici sahnelerden oluşuyor. tscherkassky ağabeyimiz bu filmin birçok sahnesini kesmiş, biçmiş, montajlamış ve öyle gerici, öyle tuhaf, öyle grotest bir hale büründürmüş ki, az önce izlediğim zaman aldığım hissiyat neredeyse ilk izlediğim zamankiyle aynı... korku, şaşkınlık, gerilim, heyecan...
izlerken biz de barbara ile birlikte o evin leş koridorlarında korkunç biçimde sıkışıyor, nefes alamıyor, kaçmak istiyor ama bir türlü yapamıyoruz... film bittiğinde derin bir oh çekmekle birlikte tekrar mı izlesem tereddütü de baş gösteriyor...
şimdi markete gidip şikileta alacağım ve gelip tekrar izleyeceğim. bu kısa filmi çok seviyorum ya... bazen derin bir "keşke..." çekiyorum.
"keşke..." diyorum kendi kendime, "keşke bir kameram olsaydı da böyle şeyler çekip müziklerimin kliplerinde kullanabilseydim."
ilk izlediğimde bir süre yerimde kalakalmış, hemen ardından onlarca kez defalarca izlemiş, yetmezmiş gibi bir de gaza gelip 20 dakika gibi kısa bir sürede arka planda çalması için müzik yapmış, deyimi yerindeyse bu kısa filmin bağımlısı olmuştum.
film konusu itibariyle bir kadının bir evin koridorlarında yaşadığı gerici ve rahatsız edici sahnelerden oluşuyor. tscherkassky ağabeyimiz bu filmin birçok sahnesini kesmiş, biçmiş, montajlamış ve öyle gerici, öyle tuhaf, öyle grotest bir hale büründürmüş ki, az önce izlediğim zaman aldığım hissiyat neredeyse ilk izlediğim zamankiyle aynı... korku, şaşkınlık, gerilim, heyecan...
izlerken biz de barbara ile birlikte o evin leş koridorlarında korkunç biçimde sıkışıyor, nefes alamıyor, kaçmak istiyor ama bir türlü yapamıyoruz... film bittiğinde derin bir oh çekmekle birlikte tekrar mı izlesem tereddütü de baş gösteriyor...
şimdi markete gidip şikileta alacağım ve gelip tekrar izleyeceğim. bu kısa filmi çok seviyorum ya... bazen derin bir "keşke..." çekiyorum.
"keşke..." diyorum kendi kendime, "keşke bir kameram olsaydı da böyle şeyler çekip müziklerimin kliplerinde kullanabilseydim."
devamını gör...