1.
veya parfen rogozhin ayrıyeten: (bkz: rogojin), (bkz: budala), (bkz: prens mışkin), (bkz: nastasya filippovna), (bkz: aglaya ivanovna yepançin)
öfkeli, öfkeli olduğu kadar tutkulu. derin bir acı içinde. aşık. fakat birçoklarına göre şeytani, kötü ve belki akılsız bir aşık. dostoyevski'nin budalaromanından.
iyi denemez. fakat kanımca kötü de değil. her şeyin bir şey uğruna yapıldığı dünyada, sayısız telaşların arasında kendini kaybetmiş bir zavallı. aşkına duyduğu derin tutkudan dolayı aşkını da kendini de kaybetmiş bir isim. nastasya'ya olan aşkı o kadar kuvvetliydi ki nastasya'nın düğünden kaçıp kendisine gelmesini prens mışkin'den kaçmak olarak anlayabildi. "kurtar beni!" diye çığlık atıyor nastasya. "kurtar beni!"
rogojin ondan ayrılmak istemedi. her ne kadar romanın sonu yoruma açık olsa da. en sonunda prens ile bakıştılar. "onu sen mi?.." diye sorar prens mışkin. "onu ben..." diye cevaplar rogojin. ve ikisi de tek bir kelime etmez. aslında nastasya filippovna prens'ten kaçarak onun aglaya'ya olan aşkı karşısında saygı ve hatta sevgiyle eğilir. o kadar eğilir ki sonunda kendisini kaybeder. "kurtar beni!" ah, ne kadar da hüzünlü çınlıyor kulaklarımızda! değil werther ile lotte arasındaki aşk, hiçbir aşk bu kadar kuvvetli anlatılamazdı! "kurtar beni! hemen, şimdi, nereye istersen götür beni!" diye haykırır nastasya. rogojin artık biliyordur. nastasya bu aşkına dayanamayacaktır. nastasya kendisi için kaçmamıştır prens'ten! aslen prens için prens'ten kaçmıştır!
prens'i ölümden beter hale getiren kişidir rogojin nihayetinde. kendisini de öyle... ölümden beter haldedir.
ama kötü birisi değil kesinlikle. herkes gibi o da günahlarının ağırlığıyla yüzleşmeye çalışıyor. bizler gibi.
öfkeli, öfkeli olduğu kadar tutkulu. derin bir acı içinde. aşık. fakat birçoklarına göre şeytani, kötü ve belki akılsız bir aşık. dostoyevski'nin budalaromanından.
iyi denemez. fakat kanımca kötü de değil. her şeyin bir şey uğruna yapıldığı dünyada, sayısız telaşların arasında kendini kaybetmiş bir zavallı. aşkına duyduğu derin tutkudan dolayı aşkını da kendini de kaybetmiş bir isim. nastasya'ya olan aşkı o kadar kuvvetliydi ki nastasya'nın düğünden kaçıp kendisine gelmesini prens mışkin'den kaçmak olarak anlayabildi. "kurtar beni!" diye çığlık atıyor nastasya. "kurtar beni!"
rogojin ondan ayrılmak istemedi. her ne kadar romanın sonu yoruma açık olsa da. en sonunda prens ile bakıştılar. "onu sen mi?.." diye sorar prens mışkin. "onu ben..." diye cevaplar rogojin. ve ikisi de tek bir kelime etmez. aslında nastasya filippovna prens'ten kaçarak onun aglaya'ya olan aşkı karşısında saygı ve hatta sevgiyle eğilir. o kadar eğilir ki sonunda kendisini kaybeder. "kurtar beni!" ah, ne kadar da hüzünlü çınlıyor kulaklarımızda! değil werther ile lotte arasındaki aşk, hiçbir aşk bu kadar kuvvetli anlatılamazdı! "kurtar beni! hemen, şimdi, nereye istersen götür beni!" diye haykırır nastasya. rogojin artık biliyordur. nastasya bu aşkına dayanamayacaktır. nastasya kendisi için kaçmamıştır prens'ten! aslen prens için prens'ten kaçmıştır!
prens'i ölümden beter hale getiren kişidir rogojin nihayetinde. kendisini de öyle... ölümden beter haldedir.
ama kötü birisi değil kesinlikle. herkes gibi o da günahlarının ağırlığıyla yüzleşmeye çalışıyor. bizler gibi.
devamını gör...