halk kültüründe tıpkı nasreddin hoca gibi yer etmiş, bâzen toplumsal olaylarda karşılaşılan çarpıklıkları hicvetmek, bâzen de bir ibret dersi vermek amacıyla eskiden fıkralarda mâcerâları anlatılan bir tiptir. aslında, hakkında fazla bilgi yoktur. pinti hâmid ile ilgili ilk ve tek çalışma yapan fuat köprülü'dür. bir de gelibolulu mustafa âlî'nin ''teşrifâtnâme'' adlı eserinde pinti hâmid'den kısaca bahsedilmektedir. buna göre pinti hâmid, fâtih sultan mehmet zamanında yaşamış ve hatta fâtih'in kendisinden para aldığı belirtilen çok cimri bir tüccârdır. bilinen iki tane fıkrası vardır ki bunlardan birini aşağıya kaydedeceğim. ayrıca pinti hâmid, dîvân edebiyâtı'nda da hasislik özelliğiyle öne çıkarken gerek hicviyelerde gerek methiyelerde kıyas ve benzetme yapmak için manzûmelerde ismi zikredilmiştir. lâmiî çelebi'nin ''letâif'' isimli eserinde pinti hâmid'in bir fıkrası bulunmakla beraber, süleyman fâik ile fâik reşâd'ın eserlerinde de pinti hâmid'in iki fıkrası kayıtlıdır.

molier'in ''cimri'' adlı eserini tercüme eden teodor kasap, buradaki cimri tiplemesi yerine ''pinti hâmid'' i kullanmıştır. ayrıca konya'da 2017 yılında bakımsızlıktan dolayı yıkılmış bir türbede yatan şahsın, kendisine vaktiyle evliyâ mertebesinde çok hürmet edilen ''deli veli hâmidî pinti hazretleri'' olduğu, türbe kalıntılarının çok eskiye dayanmasından hareketle bu şahsın celâleddin rûmî ile şems-i tebrizî zamanında yaşadığı ve onların arkadaşı olabileceği yönünde bir takım tefsirler yapıldığı konya'nın ''memleket'' adlı mahallî gazetesinde anlatılmış. gazetede ''pinti'' lâkâbının eskiden ''gariban'' anlamına kullanıldığı söylense de bana pek inandırıcı gelmedi doğrusu. hem ''deli'' hem de ''pinti'' sıfatları ile muttasıf bir kişi hakkında elde yeterli veri olmadan iyi ve evliyâ bir kul olduğuna ilişkin afâkî yorumlar yapılmasını doğru bulmuyorum. allah'ın bir velî kulu ise ya da değil de fâsık veya fâcir bir kişi ise zâten bu o'nu ilgilendirir; başkalarına mânevî anlamda bir yarar sağlamaz yahut zarara neden olmaz. ancak, târihsel kalıntı hüviyetindeki türbenin yapılışı, kimin için yapıldığı, bu kişinin tarihî önem ve değeri tarih bilimi açısından objektif kanıt ve kaynaklarla araştırmaya konu olabilir.

son olarak, 17. yüzyılda yaşamış olan françoıs a mesgnıen'in (meninski) sözlüğünde, (bu sözlük, büyük bir sözlükmüş ve ince karakterli yazılarla bir sayfaya çift sütun basılmak suretiyle tamtamına 3294 sayfadan oluşmaktaymış), pinti hâmid hakkında bir madde geçmektedir. şimdi, süleyman fâik efendi'ye ait istanbul üniversite kütüphânesi'nin ''türkçe yazmalar'' bölümü'nde yer alan mecmûasında kayıtlı, yazar iskender pala'nın şu an itibariyle adını hatırlayamadığım bir kitabından okuyup çok güldüğüm için defterime iktibâs ettiğim pinti hâmid ile ilgili şu fıkrayı okuyuculara aynen sunuyorum:

''kemâl-i hısset-i denâet ile meşhur olan pinti hâmid bir gün hasta olup kendüye muâlece itmek içün bir tabib getürtmiş. tabib geldükte, hastanın hastalığını bildiğinden ''peşin kendüye kırk guruş virilür ise tabâbet iderüm'' deyû cevâb virmek ile pinti-i mezkûr; ''yarın gel sana cevâb vireyüm'' dimiş. tabib gitdükte, mahalle imamını çağırup sual ider ki; ''ben vefât ider isem kaç guruş ile kaldurursun?'' imam dahi ; ''yirmi guruş ile kaldururum'' dedikte, pinti hâmid ; ''bu surette ölmek, tabibe bakdırmakdan kârlı oluyor'' diyerek tabibi tard eylediği (kovduğu) menkuldür. (nakledilir)''
dîvân edebiyatı'nda pinti hâmid ile ilgili buraya müracaat edilebilir.
meninski sözlüğü ile ilgili şuraya bakılabilir.
deli veli hâmid-i pinti haberi için buraya müracaat edilebilir.
devamını gör...
pintiliği ile meşhur, hakkında fazla bilgi bulunmayan, bilinenlerin ise rivâyetlere dayalı olduğu bir karakterdir. fâik reşad'a ait ''külliyât-ı letâif'' isimli eserde geçen bir başka pinti hâmid fıkrasını kaydetmek istiyorum:

''pinti hâmid bir gün hastalanmış. adamlarından birisi geçmiş olsun ziyaretine gelirken kesilmiş bir tavuk getirmiş. pinti hâmid, câriyesini çağırıp :
''- devlet! şu tavuğu al, kaynatıp suyuna bir çorba pişir. eti dursun, yarın öbür gün yine suyuyla çorba yaparsın'', demiş.
evde üç-beş gün bu minval üzere tavuk kaynatılıp suyu alınmış. nihâyet devlet, bir gün tavuğu çömleğiyle birlikte hâmid'in önüne koyup demiş ki;
''- efendi! kaynaya kaynaya tavuğun işi bitti, posası kaldı. bir daha kaynarsa dağılacak. şunu böylece ye, gitsin!'' hâmid'in pintiliği üzerinde olmalı ki hemen atılmış:
''- devletçiğim! eğer bu tavuğu dağıtmadan bir daha kaynatır, çorbasını yaparsan vasiyet ederim ki ben öldükten sonra seni malımdan âzâd etsinler, hatırını hürrem ü şâd etsinler.''
bu sefer devlet'in cinleri tepesine fırlayıvermiş:
''- teşekkür ederim efendi! benim yerime şu tavukcağızı âzâd etsen, daha büyük sevâba gireceksin!''
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"pinti hamid" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim