platonik aşık olduğu kankasını bir trolle kaptıran ezik

kankalar çok süper ama nereye kadar? saat gece 3 olmuş, adam hala isa'nın son akşam yemeğini yazıyor. yahuda aslında iyiydi çevresi kötüydü diyor masada.

mecburiyetten gülümsüyor kızımız. o gün sevgilisinden ayrılmış. çocuk onu en yakın arkadaşı ile aldatmış. alkol alma alışkanlığı olmamasına rağmen, barda iki miller almış pamuk elleriyle bizimki. ikinci millerın da dibini görmek üzere. hafif bir sarhoşluk çökmüş, ağlamaktan rimelleri akan pembe yüzüne. intikam üzerine sohbet açan entel bir dostu olsa, o an yakınlaşacak ama yok. keşke birisi şu an monte kristo kontu hakkında konuşsa diyor içinden. keşke çok güzel bir oldboy filmi eleştirisi gelse diyor. kanka grubu, aynı fikirle değil onunla. akp'nin tarım politikası ve globalleşen dünyada türkiye'nin ortadoğu hamleleri tartışılmakta ağırlıklı olarak. -hiç yapmaz ama- ister istemez gözü 'taksim serserilerine' gidiyor.

"uzaydan görünen tek çük" "benimkidir" deyip cümlesine nokta koymuş yan masada herifin teki. sığ ve berbat bir espri bu diyor ama merak, onu konuşanın bir sonraki muhabbetine yönlendiriyor. bir bakıyor ki, adam tam bir meşe budağı. kararsız kalıyor. iyi bir espri arıyor konuşmalarının arasında hızla. sonunda buluyor. belli aralıklarla olaylar gelişiyor, bazı erkekler sorgulamaz kadını. ilişkilerini önemsemez. hallerinden anlar ve sıkmaz onları ertesi gün. sosyal hayatlarına sirayet eden bir yılışık olmaz. o an tek istediği geceyi doğru hamleyle kapatmaktır. doğrular ve yanlışlar ile ilgilenmez. olan ve olmayan vardır bu tarz adamlara göre sadece. teselli etmek için uzun cümleler kurmaz. bir kez görüp bir daha görülmeyen bardaki adamdır bu adam.. gözlerini açtığında hayatında hiçbir değişiklik olmadığını görüp sevindiğin pembe bir rüyadır neşeli mizacı. başladığı gün biter hikaye..."sahi adı neydi?" diye sorarsın. adam çoktan gitmiştir, başka bir kederli hanımın muhabbetine doğru. hayat işte.

başlık tanıdık geliyor ama neyse *. burada, 30 yaşımdaki halimin ne demek istediğini anlamadım şu an. itiraz edeceğim eski ben'e. fikrim farklı şu an. entry'de isa var, yehuda var, miller var, taksim var, monte kristo kontu var, çük var, oldboy var, akp var (çok fena sesli güldüm).

***öncelikle alkolü bırakmalıyız arkadaşlar. ayran içmeliyiz hep. ben bunu anladım şu an ***

gördüğümüz gibi, beynimizdeki her şey birbirine girip çorba olursa, 15 sene sonra kopuyoruz kendimize. laf sokma kavga etme gibi adetlerim olmadığı için, kesin sızmadan önce son kalan nefesimle random saçmalamaca olarak yazmışımdır. şu an seksten ve sütyenden arınmış duygusal umreci amca kimliğim ile, platonik aşkın, acı ve zevki aynı anda yaşatan, ekseriyetle de zevk veren bir şey olduğunu düşünüyorum.

mesela siz random olarak giydiğiniz kıyafetlerden birisi ile, daha önceden gittiğiniz bir yerde bulunursanız, bunu gören, uzaktan izleyen platonik aşık kimse, o kıyafeti 22 eylül 2020 tarihinde 4. kez hamburger yediğiniz zaman, sizin anlamlı anlamlı gözlerine baktığınız o akşam da giydiğinizi hatırlar. burada kendisine çok ince bir mesaj verdiğinizi düşünüp, sevinçten uyuyamayabilir. ya da tam tersi, üzüntüsünden uyuyamaz. siz ise aceleyle o kıyafeti giymişsinizdir. makineden çıkanlar kurumadığı için, apar topar onu bulmuşsunuzdur. acınası değil aslında. çok yüce bir olay platonik sevmek, düşünmek, detaylarda boğulmak. winnerlık değildir başlıkta bahsi geçen hadise. çünkü platonik kişi, yine sevecektir, hep sevecektir. eski rus klasikleri yüzünden hep bu kafada kurmalar. sevmek yüzünden de olabilir. elde edemedikçe gözde büyütmek ve anlam yüklemek yüzünden de olabilir.

ps: 60 yaşımda gelip yeniden alkollü halde, 1 kez daha kendimi editleyeceğim. manyağım çünkü. 15 yılda bir hadi lan dicem kendime.