rakının dünyanın en iğrenç tatlarından birine sahip olması

çocukluğumdan hatırlarım. arkadaşlarım içiyordu, bana da yarım çay bardağı verdiler. içtim, tadı tam anlamıyla rezaletti. nedir bu ilaç gibi dedim. arkadaşımda bu zaten ilaç gibi içilir dedi. o gün bugün anlamını çözebilmiş değilim, kaldı ki çözmekte istemiyorum.

ilk bir-iki kadehin tadı kötüdür. benim gibi düzenli bir içici değilseniz oldukça rahatsız edicidir.
bahsettiğim gibi düzenli bir içici değilseniz kadehi dudaklarınıza yaklaştırmadan önce nefesinizi tutun, koklamayın.
anason kokusu mide bulantısı hissini artıracaktır.
mide bulantısı diyorum ama parfümü olsa üzerime sıkarım diyen tanıdıklarım var. garip.
birde karnınızı tıka basa doldurmayın yemekle. her yudumdan sonra mezelerden azar azar tırtıklayın. rakının o acı tadını bastıracaktır. karnınız ne kadar dolu, kusma riski o kadar fazladır.
su tercih etmeyin çok küçük yudumlar ile su için. yerine şalgam içebilirsiniz oda küçük yudumlar halinde olmalı.
kavun iyi bir seçim olabilir. diliniz ile damağınız arasında ezip suyunun ağzınızda dağılması, mevcutta ki rakı tadının seyrelmesine sebep olacaktır.
yiyip içtikleriniz ile rakıyı aynı oranda tüketmeye çalışın. birbirini geçmesin. ne kadar dengeli olursa o kadar hasarsız bir şekilde oturursunuz masada ve geri kalkarsınız.
ohooo daha ne içtik yauvvv ben bunu kulağıma damlatırım diyip yemek yediği masaya ağzından s.çan adamlar gördü bu gözler.
rakının ve viskinin şakası yoktur!
çok pis rezil olursunuz. o sebepten dikkatli bir şekilde içmelisiniz.
ve içmediyseniz kesinlikle içmemelisiniz.
yarasın.

(bkz: ehline helaldir na ehle haram)

bir fıkrayla destekleyelim.

----------

hans ve müller adlı iki alman bilimadamı, türklerin neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak ediyorlarmış. konuyu araştırmak için istanbula gelen iki arkadaş, meşhur bir meyhaneye girmişler. bir masaya oturan hans ile müller, yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip, mezeler eşliğinde rakı içmeye başlamışlar. birer kadeh yuvarladıktan sonra, hans müller'e sormuş:
- ne hissediyorsun?
- daha bir şey anlamadım, devam edelim.
ikinci kadehten sonra müller hans'a sormuş:
- nasıl gidiyor, bir değişiklik var mı?
- hiçbir değişiklik yok, devam edelim.
mezeler eşliğinde bir iki kadeh daha yuvarladıktan sonra müller yine sormuş:
- hans, ne hissediyorsun?
iyice kafayı bulan hans, iyice ağırlaşan göz kapaklarını ağır ağır açarak demiş ki:
- ulan müller, boş ver şimdi ne hissetiğimi. ne olacak bu almanya'nın hali?

----------

birinci kadehte evet; iğrenç bir tada sahiptir. fakat kerameti ikinci kadehten itibaren başlar.* rakı ağır ağır içilir, mezeyle desteklenir ve yarım saatte bir rakıya çay molası verilir. böyle içilirse güzel. fakat rakıya bira muamalesi yapılırsa şahsen ne olur bilmiyorum.*

rakının damağın uyuşmadan önceki tadından hoşlanılmaması durumudur.

sarhoşluk iyi bir şey değil.

önemli not : alkollü içki sağlığa zararlıdır.

edit : düzeltme.

tadını almamak için yanına milyon tane meze söylüyoruz. doğru önerme. swh

rakının tadı güzel, sizde onu anlayacak ağız olmayabilir.

şöyle anlatalım, bu içki yüzyıllardır içiliyor.
rakının yaptığı sarhoşluğu ondan çok daha hızlı yapan ürünler de mevcut.
bu insanlar, yüzyıllardır işin "sarhoşluğunu" sevselerdi rakı yerine daha hızlı ürünlere yönelirlerdi.
demek ki tadını seviyorlar.

acılı şalgam ile içip kokusunu bir kenara bırakacak şekilde içerseniz herhangi bir kötülüğü yok.

bunu sorgulayıp duruyorum bende tadı bu kadar kötü olan bir şeyi nasıl her gün su gibi içiyorlar diyorum. heralde verdiği hissi seviyor olmalılar diyorum. ki tadı kötü olduğu halde ortama ayak uydurmak için bende her seferinde içiyorum ama tek kadehte sınırlı kalıyorum. gerçi çoğu içkinin tadı kötü. tadı güzel olanı bulunca onu içmesi daha keyifli onlarda onu içsinn diyorum ama demekki tadını seviyor insanlar ya ben sevemedim diye herkeside aynı kefeye koyamam ama tadı kötü kötü kötü.

bu konuda yorum yapmak istemiyorum. küfür yasak ya burada hani. elim ayağım titriyor, doktor yok mu doktor?

muhtemelen ya kalitesi düşük ya da ağzınıza hitap etmeyen bir marka içmişsinizdir. ha yine de alkol ile aram iyi değildir bana hitap etmiyor. *

dünyanın en iğrenç tadlarında derecesi var mı ? sanmam ama doğrudur, diğer içkilerin aroması, lezzeti falan hakikaten daha iyi ama ben rakıyı severim hele dost meclisinde iki hoş muhabbete, dert, gam, keder eşliğinde ise bayılırım galiba rakıyı değil rakı masası muhabbeti seviyorum

başlığı açanın damak zevki, der, geçeriz. kesinlikle katılmıyoruz. hele "iğrenç" kelimesi bizde tiksinti hissi yarattı.

ıçimizden "iğrenç sensin şekerim " diye geçirmedik değil.

öncelikle alkol tüketmiyorum. ama alkollü içki üretim süreçleri açısından bakarsak her içkinin olmasa da bazı içkilerin kalite konusunda çeşitlilik arz ettiğini biliyorum.

örneğin rakı dediğinin eskiden sadece tekel dediğimiz devlet tarafından üretilen yeni rakı markası ile satılan hemen hemen her keseye hitap edebilen zamanlarında tadının iyi olmasını beklemiyorum ama günümüzde özel sektör tarafından üretilen oldukça rafine edilmiş rakılar olduğunu biliyorum.

elbette başka içkilerde olduğu gibi içimi yumuşatma adına şeker atmıyorlar. sadece üretim proseslerini daha farklı yapıyorlar ve kalite artıyor.

giriş seviyesi rakı bile aşırı vergi nedeniyle çok yüksek fiyatlara satılırken böyle özel üretimler daha pahalı ve çoğunlukla ihracata yönelik.

başkaları ne düşünür bilemem. bence devlet rakıdan aldığı aşırı vergi nedeniyle halkın sağlığının olumsuz etkilenmesine dolaylı da olsa katkı veriyor.

sahte içki çok tehlikeli bir şey.

ben içmiyorum demek ya da içen içip gebersin gibi yaklaşımlar o insanların da bizimle aynı yerde aynı sokakta yaşadığı gerçeğini değiştirmez.

yarın başınıza o sokakta bir iş gelecek olsa belki o insanlar herkesten önce komşum diye koşup yardıma gelecek.

içenlerin size zararı yoksa evinde eşiyle dostuyla insan gibi içiyorsa günahı da vebali de kendi boynuna olduğu için bizi alakadar etmez.

herkesin allah'ın verdiği şansı istediği gibi kullanma ya da kullanmama hakkı olması gerektiğine inanıyorum.

son olarak siz alkol ve sigara gibi maddeleri yasal kabul edip satışına izin verip merkep yüküyle vergi alıyorsunuz.

sonra da her geçen gün düşen satın alma gücü nedeniyle alkol alamayan bağımlı düzeyinde olanlar gidip daha kötü sonuçlar yaratan maddelere yöneliyor.

yani içmesinler kardeşim ile bu iş çözülmüyor.

hayır bir de 'bilinen bir gerçektir.' yazmış. (ne içti veya ne içirdilerse artık. hem gerçeği hem rakıyı şaşırmış.) kardeş, koskoca bir anadolu, balkan ve hatta -yakın türevleriyle- asya coğrafyasında, çinde japonyada binlerce yıldan bu yana tüketilmekte olan bir içki, iğrenç olabilir mi.. o sizin damak kalibrasyonunuzdaki bir sorun.(ya da alkole yaklaşımınızla ilgili psikiyatrinizdir.)
olabilir size ağır gelmiş olabilir, anason alerjiniz vardır. şarap içersiniz, bira, viski, votka içersiniz anlarım.. ama iğrenç yaklaşımlarla içki tanımlayan içmez olur biter..asıl gerçek budur.
"element" uydurmayın gülünç olur..!!

içmesini bilene zevk-u sefadır rakı
içmeyi bilmeyene cevr-ü cefadır rakı.
bir münasip mikdarı muhabbet anahtarı
kaçırırsan kantarı cana ezadır rakı.

ne dert kalır ne keder içeni mesut eder
içebilirsen eğer ruha cilâdır rakı
nükte, cinas anlayan aheng-i bezme uyan
içip zırvalamayan işte o'nadır rakı.

eşşek içince zırlar köpek içerse hırlar
kedi içse tırmalar insanlaradır rakı
al kadehi eline dokun gönül teline
muhabbet alemine bir merhabadır rakı
...
adabı, erkanı var zamanı, mekânı var
kimin ki izanı var o'na şifadır rakı...

ay artık kafayı yicem sonunda...

damak tadı ve zevkler diye şeyler vardır. çok mu takıldı kafana şu dediklerimi bil yeter be. ona kulp buna kulp bahane kıl yün. tamam sizsiniz öff.

sakız rakısı der içmeme bakarım

öncelikle sıkça alkol tüketiyorum*. rakının tadı baskındır ama iğrenç değildir. ben keyif alarak içerim. hatta cuma gecesi rezervasyonunu yeni yaptırdım. içerken sizi anacağım.

300 yıllık geleneği çöpe atmışlar cansucum.



evetttttt. sen ne düşünüyosun?

her zaman rakı içen biri olarak bu konuda birşeyler yazmam gerek sanırım. rakı bence de damak tadına çok uygun değil farkındaysanız rakı,dünyada çift bardakla içilen tek içkidir.ruh ve beden gibi derler alemciler buna. su katılmasının sebebi biraz daha yumuşasın yutumu kolay olsun diyedir. yoksa genzinizi yakar. ama su miktarı kadehe konulan rakıdan az olmalıdır. yoksa mide bulantısı yapar.
rakı içerken yanında damak zevkinize uygun mezeler olur. mesela ben mihaliç peyniri severim. yoğurt,salata et olmazsa olmazımdır.
neden var bu mezeler?
boğazda yaptığı az da olsa yakıcı etkiyi azaltması için...
hem meze alkolün kana karışmasını yavaşlatarak alkolün etkisini azaltır. meze olmazsa alkol bedeninizi çabuk etkiler.
buraya kadar hemfikiriz. gerçekten rakı damak tadına uygun değildir..
ama
evliya çelebi 1635 tarihli seyahatnamesinde bile rakıdan bahsediyor.
yani!!! dediğinizi duyar gibiyim
yanisi şu;
şampanyayı icat eden dom perignon,kundakta ana sütü içerken,rakı içiliyormuş.
demek ki herşey damak tadı değil... yoksa tarih içinde kaybolur giderdi değil mi?
rakı bambaşka birşey. kürkçü dükkanı gibi döner dolaşır yine ona gelirsin..
şair eder adamı rakı. orhan veli olur rakı şişesinde balık olmak istersin.
dönülmez akşamın ufku eder insanı..
hayatın anahtarıdır o yüzden çilingir sofrası denir.
büst gibi oturan adamın bile çenesini açar.
evrim teorisi dir.
fazla kaçırırsan, özüne dönersin,
yani maymun eder insanı..
ilaçtır..
dişe, vuslata memleket hasretine çok iyi gelir.
devrimdir.
hükümeti devirir. sokaklara döker insanı.
aşktır.
içince eski sevgililerinizi hatırlatır.
botokstur rakı.
içince güzelleştirir.
en önemlisi
mustafa kemal'dir rakı.
rakı içiyordu diye kötülemeye kalkarsan eğer...
sarhoş kafayla kurup yücelttiği memleketi,
ayık kafayla niye yönetemiyorsun?
diye sorarlar adama...