#ödüllü filmler
amerikan hava yolları’nda pilot olan dieter dengler, vietnam savaşı’nda bir uçuş sırasında vurularak düşürülür ve bir kampta esir olarak tutulur. başka savaş esirlerinin de bulunduğu bu kamptan kaçmak için planlar yapan dieter, her türlü tehlikeyi göze almıştır.
gerçek bir hikayeden yola çıkarak çekilen film, alman sinemacı werner herzog’un ilk amerikan yapımı filmi olma özelliğini de taşıyor. başrolde ise batman başlıyor’un bruce wayne’i, prestij’in usta sihirbazı christian bale var.
gerçek bir hikayeden yola çıkarak çekilen film, alman sinemacı werner herzog’un ilk amerikan yapımı filmi olma özelliğini de taşıyor. başrolde ise batman başlıyor’un bruce wayne’i, prestij’in usta sihirbazı christian bale var.
bağımsız ruh ödülleri 2008
toronto film festivali 2006
rotterdam film festivali 2007
village voice seçkisi 2007
toronto film festivali 2006
rotterdam film festivali 2007
village voice seçkisi 2007
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 02.07.2021 16:46 tarihinde açılmıştır.
1.
bir werner herzog filmidir.
daha önce buzda yürüyüş kitabına yazdığım tanımda herzog hayranlığımı ve onun nasıl bir deli olduğunu anlatmıştım. aslında belki de herzog’a olan hayranlığımın asıl nedeni de bu deliliktir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/hyuly1qiy56r7jm9-t.jpg)
bu filminde deliliğin bir dışavurumu gibi adeta. daha önce belgesel bir yapım olan little dieter needs to fly‘da hayatını anlattığı dieter dengler’ı bu sefer bir filmle anlatır herzog.
vietnam savaşı esnasında uçağı laos’a düşen pilot dieter hapsedilip işkence gördükten sonra kaçış planları yapmaya başlar ve bu planlar bir ihanetle bölününce yanında kalan tek arkadaşıyla kaçışı sürdürmeye çalışır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/tyhjsxydchfeet3b-t.jpg)
ama dieter ancak o zaman anlar ki asıl hapishane kaçmak için en derinlerine daldığı bu balta girmemiş ormandır. dieter dengler’ın gerçek hikayesinden uyarlanan bir film olduğu için de etkisi iki kat artar.
filmin beni etkileyen onlarca sahnesi var ama asıl hikaye benim için iki sahne üzerinde odaklanıyor. birincisi filmin başrol oyuncusu oscar ödüllü ve werner herzog’un deliliğine uyup yine vücut yapısını alt üst eden christian bale’nin gerçek bir yılanla güreştiği sahne idi. neyse ki bale röportajında yılanın zehirli olmadığını açıklayarak içime su serpti.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/jdezbhbw4zpubmgb-t.jpg)
ikincisi ise yakalanıp hapsedildiği kampta bale’nin kurtçukları hapır hupur yemesiydi ve maalesef ki bu kurtçuklar gerçek kurtçuklardı. bale, bunun kendisi için bir sorun olmadığını sadece kurtçukların nerden geldiğini sorduğunu söyler. ilginç adamdır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/093b28jjtfbe5sbn-t.jpg)
film baştan sona kadar izleyeni gerim gerim geren bir film ve izlediğinizde size aklınızdan hiç çıkmayacak sahneler hediye edecek.
daha önce buzda yürüyüş kitabına yazdığım tanımda herzog hayranlığımı ve onun nasıl bir deli olduğunu anlatmıştım. aslında belki de herzog’a olan hayranlığımın asıl nedeni de bu deliliktir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/hyuly1qiy56r7jm9-t.jpg)
bu filminde deliliğin bir dışavurumu gibi adeta. daha önce belgesel bir yapım olan little dieter needs to fly‘da hayatını anlattığı dieter dengler’ı bu sefer bir filmle anlatır herzog.
vietnam savaşı esnasında uçağı laos’a düşen pilot dieter hapsedilip işkence gördükten sonra kaçış planları yapmaya başlar ve bu planlar bir ihanetle bölününce yanında kalan tek arkadaşıyla kaçışı sürdürmeye çalışır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/tyhjsxydchfeet3b-t.jpg)
ama dieter ancak o zaman anlar ki asıl hapishane kaçmak için en derinlerine daldığı bu balta girmemiş ormandır. dieter dengler’ın gerçek hikayesinden uyarlanan bir film olduğu için de etkisi iki kat artar.
filmin beni etkileyen onlarca sahnesi var ama asıl hikaye benim için iki sahne üzerinde odaklanıyor. birincisi filmin başrol oyuncusu oscar ödüllü ve werner herzog’un deliliğine uyup yine vücut yapısını alt üst eden christian bale’nin gerçek bir yılanla güreştiği sahne idi. neyse ki bale röportajında yılanın zehirli olmadığını açıklayarak içime su serpti.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/jdezbhbw4zpubmgb-t.jpg)
ikincisi ise yakalanıp hapsedildiği kampta bale’nin kurtçukları hapır hupur yemesiydi ve maalesef ki bu kurtçuklar gerçek kurtçuklardı. bale, bunun kendisi için bir sorun olmadığını sadece kurtçukların nerden geldiğini sorduğunu söyler. ilginç adamdır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/07/02/093b28jjtfbe5sbn-t.jpg)
film baştan sona kadar izleyeni gerim gerim geren bir film ve izlediğinizde size aklınızdan hiç çıkmayacak sahneler hediye edecek.
devamını gör...
2.
herzog filmlerinin hepsinde istisnasız hissettiğiniz o zorluklara karşı koyma hissiyatını yine sağlayan bir film. çok aşırı başarılı diyemem, ama izlerseniz de hayatınızdan o süreyi çalmayacağına emin olabilirsiniz.
devamını gör...