rise of empires ottoman

tarihsel gerçekliği ve objektif bakış açısı yok.

danışmanları yetkin kişiler değil mesela "celal şengör".

fatih sultan mehmed hakkında çekilmiş en kötü dizi ve en kötü belgesel.

arkadaşlar biz tarihi yanlış biliyoruz diyorum inanmıyorsunuz. bakın işte anlatıyor belgeselde; normalde fatih istanbul'u değil sakaryayi alıyor. sakarya tabi meydan muharebesi olduğundan atatürk kendisini mareşal ilan edince hoop ordan sırbistana tatile gidiyor. tabi sosyete zor iş sırf kendi üstün basın olmaz, yanına birde 150 200 bin kişi alıyor. gitmisken birde dalmacya köpek sahipleniyor, hayvansever kendisi zaten. sonra dönüşte ne görsün istanbul'un kapısı açık kalmış, giriyor içeri yanında 150 200 bin kişi olunca misafirlik uzuyor derken bizans kıralı v. m. a. erbil gönlünden koparaktan mülk devrini yapıyor fatihe. olay budur ve belgeselde objektif bir şekilde anlatılmıştır.

t: fatih'e istanbul'un iki üç şimşekle verildiği dizi.

daha yeni ikinci sezonu bitirdim. şimdi iki kelam edelim.

ilk sezonda fatih sultan mehmet'in yerine (bkz: giovanni giustiniani longo)'nun belgeselini izledik. yok guistiniani şöyle silahşör, yok adam kaybetmedi, italyan askerleri çok elit filan. izlememle çayı içerken püskürtmem bir oldu. yok böyle bir şey. o dönemki avrupa'daki en güçlü devlet italya değil, macaristan'dı. onların orduları iki defa (bkz: varna savaşı) ve (bkz: ikinci kosova savaşı)'nda yenilmişken, osmanlı ordusunu derme çatma gibi göstermek, orada bilgi veren tarihçilere haksızlık. celal hocayı çok sevmeme rağmen, orada da olma be hocam.
yok ikinci murat, fatih sultan mehmet'i sevmemiş ve işkence yapmış. halbuki sultan kendi oğlunu "gözümünün nuru oğlum" diye severdi. kanlı ay ve sultanın surlara atla hücuma kalkması tamamen traş.

ikinci sezon, mehmet vs. vlad olarak ayarlanmış. bence hatalı seçim. fatih sultan mehmet'i en çok zorlayan adam iskender bey (skanderberg) olmalıydı. üç osmanlı ordusunu pusuya düşürüp bozguna uğratan ve 25 sene arnavutluk'u osmanlıyı sokmayan bir hükümdardı iskender bey.
o ölünce arnavutluk fethedilebildi.

gelelim (bkz: kazıklı voyvoda) meselesine. bu ve küçük kardeşi yakışıklı radu ıı. murat zamanında osmanlı'ya rehin verilir. fatih sultan mehmet'le beraber yetişirler. lakin babaları ıı. murat'a ihanet etmemiştir. bu iki prensin babası ve abisi mirçea (bkz: hünyadi yanoş) tarafından katledilmiştir. daha sonra eflak tahtına ıı. vladislav geçmiştir. kazıklı voyvoda osmanlı ordusunun desteği ile ıı. vladislav'dan tahtı geri almıştır. sonra osmanlı'nın uç beyi gibi davranmış, boğdan'ı ve macaristan'a ait olan erdel bölgesini yağmalamıştır. daha sonra osmanlı ile araları bozulmuştur. kazığa geçirme hadisesini ilk olarak kendi halkına uygulamıştır.
draculeşti hanedanından olan bu voyvoda, ejderha tarikatinin lideriydi ve kendisini (bkz: hz. isa)'dan sonra tanrının diğer oğlu olarak görüyordu.
müslümanları ve bulgarları da kazığa geçirten voyvoda, en son fatih sultan mehmet'in istanbul'a gelme teklifini reddedip elçilerini (sarıklarına çivi çakarak) öldürtmüştür.
osmanlı devleti, bu kazıklı voyvodayı tahttan indirmek ve kardeşi raduyu tahta geçirmek için sefer başlatır. bu seferi isteyen, sadece fatih sultan mehmet değil, boğdan voyvodası ııı. stephen'dir. macaristan'ın güçlü kralı (bkz: matthias corvinus) ise osmanlı devletiyle pek takışmak istemiyordu ve kazıklı voyvodadan o da rahatsızdı.
kazıklı voyvoda, osmanlı ordularına direnir. ancak eflak'ın başkenti targovişte önlerinde son bir baskın yapsa da osmanlı ordusunu dağıtamaz. kendi askerleri de baskın sırasında ağır bir kıyıma uğradığı için geri çekilir. geri çekilirken 20.000'den fazla savaş esirini kazığa oturtmuştur.
bu eleman sonunda macaristan'a sığınır.
dizide bu elemanın kafasının kazığa geçirildiği gösteriliyor. sadece sahne bu. ama nasıl olduğu anlatılmıyor.
biz anlatalım onu.
macar kralı, çoktan fatih sultan mehmet'le anlaşmış ve bu elemanı hapse atmıştır. daha sonra yanında hapisten çıkarıp yanında tutmuştur. 13-14 yıl sonra radu ölünce macar kralı, bunu eflak tahtına çıkması için serbest bırakır. tahta tekrar çıksa da osmanlılar tarafından yenilgiye uğratılır ve kafası kesilir. kafası bir bal küpünün içinde istanbul'a sultan'a teşhir için getirtildi.
rumen milli kahramanı deniliyor bu elemana. halbuki rumenlere de çektiren bir adamdır döneminde. onu bu kadar meşhur eden şey, osmanlı'ya karşı direnişi değil, (bkz: dracula) romanıdır. sonradan meşhur olmuştur. osmanlı ordularını yenilgiye uğratan bir başka rumen voyvodası daha vardır: (bkz: mihail viteazul). onun dizisini yapsalar daha iyi olurdu.

dizide o kadar tarihçiye yer verilmesine rağmen, haremle ilgili bilgileri sunmak üzere turist rehberliği yapan (bkz: senem uygur)'a verilmesini garip buldum. o kadar haremle ilgili çalışan tarihçi varken niye o? çözemedim. dizide mara hatuna çok büyük işler atfediliyor. yok elçilik yapmış filan. kadıncağız 1459'dan sonra fatih'le görüşmemiş bile. harem'in valide sultanı da değildir kendisi.
cast seçimi de hatalı. lan öyle (bkz: matthias corvinus) mu olur. insan biraz civilization oynar. onlar bile daha güzel resmetmişler.

üçüncü sezonu umarım çekilmez. o kadar tarihçiye yazık.

edit: osmanlı askerleri baskına uğradıklarında "alarm alarm" diye bağırıyorlar. burada da çok güldüm.

çok duyduğum ve ingilizce altyazıyla izlemek bir şeyler katabilir diye düşünerek izlediğim dizi. yöntem güzel aslında, belgesel tadında kısmi harita kullanımı ile dizi çekimi. sorun şu ki taraf tutma var, ilk sezonda osmanlılar derme çatma bir devletmiş gibi gösteriliyor. sanki viking yağmacıları kuşatıyor istanbul'u, yaklaşık 100 senedir jeopolitik olarak şehri ablukaya alan bir devlet değil de. istanbul bala kaba ete alınmış gibi gösterilmiş, bizans boş değilmiş de yardımlar gelmediğinden güme gitmişler gibi olmuş. sanırsın ilk kuşatmasıydı osmanlılar'ın, 1390'larda yıldırım'da geldi o surların önüne ve sağlam geldi; timur olmasa ya da timur'a diklenmese düşürme ihtimali vardı. zaten osmanlılar'ın izniyle yaşıyordu şehir*, fatih'in dehası ve ısrarı da gelince kaçınılmaz oldu.

ikinci sezon için pek bir şey demeye gerek yok, vlad ile skandar beg karıştırıldı sanırım. aşırı bir destanlaştırılma yapılmış, skandar beg'e yapılsa daha iyiydi.

ıstanbulu fethetmis,çağ kapatip çağ açmış adamla, bir voyvodayi kiyaslamak komik olmus.emrah safa gürkan da bu tiyatroya danismanlik yaparak sasirtmistir.yani reklamin iyisi kötüsü olmaz da abi sen 1. sinif tarihcisin ne isin var buralarda?