1.
warhammer 40k evreninde eğer bir asilzade/aristokrat sınıf arıyorsanız aha da onlar bu arkadaşlardır. burada duvarlarca metin yazarak sizi sıkacak değilim, isteyen gitsin lexicanumdan falan okusun - benim derdim size burada kendi fikrimi anlatmak olacak.
şşşşimdiiii efendiler hele bir oturun, bir çayınızı kahvenizi alın. rogue trader dediğimiz arkadaşlar insanlığın 16-19. yüzyıllar arasındaki deniz çağındaki lisanslı korsanların 40k versiyonu.
imparator henüz oğlu horus ile yaşadığı ufak bir tatsızlık sonucu komaya girmeden önce muhtelif kişilere tüccarlık vesikası(warrant of trade'i böyle çevirdim, daha iyi çevirebilen varsa söylesin düzelteyim) veriyordu. basitçe olay şu tamam biz süperaskerlerle belli bi fetih olayına girdik de her yere gidemiyoz tabi, orduyu bi yerden bir yere götürmek dünyasal olarak büyük tantanayken intergalaktik olarak zaten apayrı bir meşgale ama işte biz bu zenginlere bu vesikayla imparatorluk adına bişeyler yapmalarına izin verelim. ha ölürlerse vahvahtühtüh ama kıymetli bişey bulurlarsa hem onlar kazanır hem biz.
zengin olmak önemli zira başka türlü uzay gemisi yaptıramıyoz - yaptırdık onun içine adam falan tıkmak lazım zor iş eğer hala 'banka hesabı' gibi bi kavramınız varsa hayatınızda.
böyle olunca ve bu tüccarlık vesikaları da aile içinde nesilden nesile aktarılınca (babadan oğula demicem zira illa çüklü olmasına gerek yok traderın ama bilgisayar oyunundan da göreceğiniz üzre lord captain titri ile geziyolar) ortada belli bi feodal kafa çıkıyo. bu arkadaşlar bir noktadan sonra kendi ordularına, filolarına ve hatta pratik olarak 'krallıklarına' sahip arkadaşlar olarak geziyo hale geliyolar tabii ki. bi de kilisenin 'uzaylıyla konuşanın başını ezer, çükünü keseriz, kukusunu yakarız' gibi bir engeli de olmayınca aman efendim uzay elfleri ile ticaret yapayım (bence yanlış, elfe güven olmaz hiç bir settingde) uzay terminatörü silahları taşıyayım gibi şeyler yapabiliyorlar.
tam da bu yüzden role play için ideal bir esnekliğe sahip oluyo bu arkadaşlar. nitekim var imperial guard falan oynayabileceğiniz setting (only war) ama niye abi, salak mısınız afbuyrun? 'komisar saldırın dedi, saldırdık öldük hadi yeni karakter yaratıyoz' diyeceğiniz bir settingi niye oynuyonuz? neyse özetle tam da bu yüzden bilgisayar oyunu da var ve bence güzel de. güzel zira officer diye bir kategori var, ve bu kategoride bir traderınız varsa (siz tradersınız tabisi de) sizin turunuz bitemeyebiliyor. 'abelard (sizin yardımcınız bu adam ve çok kral bi şahıs kendisi) sen şunu bi biç yavrum, biçtin mi aferim, al sana ekstra tur şimdi de yanındakini yar evladım' gibi uzaktan uzaktan komut vere vere milletin içinden geçebiliyorsunuz. geçiliyor yani ama zaten rogue traderlık da bu bi yerde. olm oyun mesela bişey satın alırken para saymıyo. o kadar toştoşluysan zaten ticaret yaptığın adam 'al abi yaa senden zaten metal alıyoz, adam alıyoz iki lazerin hesabını mı tutacaz' diyo resmen.
özetle bu yani - tavsiye ederim. çayların da parasını şeetmeyin o kadar okudunuz/dinlediniz onlar benden. abelard öde paraları çocum!
şşşşimdiiii efendiler hele bir oturun, bir çayınızı kahvenizi alın. rogue trader dediğimiz arkadaşlar insanlığın 16-19. yüzyıllar arasındaki deniz çağındaki lisanslı korsanların 40k versiyonu.
imparator henüz oğlu horus ile yaşadığı ufak bir tatsızlık sonucu komaya girmeden önce muhtelif kişilere tüccarlık vesikası(warrant of trade'i böyle çevirdim, daha iyi çevirebilen varsa söylesin düzelteyim) veriyordu. basitçe olay şu tamam biz süperaskerlerle belli bi fetih olayına girdik de her yere gidemiyoz tabi, orduyu bi yerden bir yere götürmek dünyasal olarak büyük tantanayken intergalaktik olarak zaten apayrı bir meşgale ama işte biz bu zenginlere bu vesikayla imparatorluk adına bişeyler yapmalarına izin verelim. ha ölürlerse vahvahtühtüh ama kıymetli bişey bulurlarsa hem onlar kazanır hem biz.
zengin olmak önemli zira başka türlü uzay gemisi yaptıramıyoz - yaptırdık onun içine adam falan tıkmak lazım zor iş eğer hala 'banka hesabı' gibi bi kavramınız varsa hayatınızda.
böyle olunca ve bu tüccarlık vesikaları da aile içinde nesilden nesile aktarılınca (babadan oğula demicem zira illa çüklü olmasına gerek yok traderın ama bilgisayar oyunundan da göreceğiniz üzre lord captain titri ile geziyolar) ortada belli bi feodal kafa çıkıyo. bu arkadaşlar bir noktadan sonra kendi ordularına, filolarına ve hatta pratik olarak 'krallıklarına' sahip arkadaşlar olarak geziyo hale geliyolar tabii ki. bi de kilisenin 'uzaylıyla konuşanın başını ezer, çükünü keseriz, kukusunu yakarız' gibi bir engeli de olmayınca aman efendim uzay elfleri ile ticaret yapayım (bence yanlış, elfe güven olmaz hiç bir settingde) uzay terminatörü silahları taşıyayım gibi şeyler yapabiliyorlar.
tam da bu yüzden role play için ideal bir esnekliğe sahip oluyo bu arkadaşlar. nitekim var imperial guard falan oynayabileceğiniz setting (only war) ama niye abi, salak mısınız afbuyrun? 'komisar saldırın dedi, saldırdık öldük hadi yeni karakter yaratıyoz' diyeceğiniz bir settingi niye oynuyonuz? neyse özetle tam da bu yüzden bilgisayar oyunu da var ve bence güzel de. güzel zira officer diye bir kategori var, ve bu kategoride bir traderınız varsa (siz tradersınız tabisi de) sizin turunuz bitemeyebiliyor. 'abelard (sizin yardımcınız bu adam ve çok kral bi şahıs kendisi) sen şunu bi biç yavrum, biçtin mi aferim, al sana ekstra tur şimdi de yanındakini yar evladım' gibi uzaktan uzaktan komut vere vere milletin içinden geçebiliyorsunuz. geçiliyor yani ama zaten rogue traderlık da bu bi yerde. olm oyun mesela bişey satın alırken para saymıyo. o kadar toştoşluysan zaten ticaret yaptığın adam 'al abi yaa senden zaten metal alıyoz, adam alıyoz iki lazerin hesabını mı tutacaz' diyo resmen.
özetle bu yani - tavsiye ederim. çayların da parasını şeetmeyin o kadar okudunuz/dinlediniz onlar benden. abelard öde paraları çocum!
devamını gör...