romantik erkeklerin aşkta hep kaybediyor oluşu

çevremdeki ihtiraslı aşk hikayelerinden edindiğim izlenim sonucu, ayrılık sonrası derbeder olan tarafın hep erkek olmasından kaynaklanan vardığım tespittir.

yaşamadığım için bilmediğim durum.

şahsen ben pek umursamıyorum, umursayamıyorum ya. ne ben vazgeçilmezim ne karşıdaki kişi. diyelim terk edildim, giden gider yani gelen bir milyon hatun var. gelmemişse gelecek olan milyon hatun var yani. o yüzden pek umursamadığım şeydir.

sadece erkek demeyelim, romantik insanların" diyelim.

çünkü romantik insan, en başta ince düşünceli olur, ince düşünceli insan karşıdakini çoğunlukla kendinden önceye kor.

aman akar mı kokar mı? üzülür mü kızar mı? ayıp mı kaçar bozulur mu? diye diye yaşar hayatı.

elbette aşktan sevgiden beklentisi daha farklı olur. mesela, çok enteresan bir örneklendirme yapayım, düz insan için aşk çift kişilik kılıflı koltuktsa, romantik insan için aşk rökamiyedir...

bu insan, her zaman estetiktir.

bugün biraz romantiğim mazur gör." dedik diye mi kaybeden olduk? aslında romantik her bireye fazla romantik olduğunu hissettiği günlerde bu cümleyle bir girizgah yapmasını öneririm.

çünkü romantik insanın romantizmi, alı balı çiçeyi böceyi, karşıdakine her zaman hoş gelmez. kötü bir gününde, kötü bir anında olabilir, o an söyleyeceğiniz latif söz ya da açacağınız bahis, ona küfür gibi gelebilir.

işte birtakım şeylere pek mana veremiyoruz, bir ibnelik var lakin o inşallah bizde değildir.

neyse ki romantik bi kadınım *
yırttım.

çok şaşırtıcı ya neden acaba bi tahmini olan var mı..

gayet doğal. romantizm sadece gerçekleşmemiş aşkta olur zira.

saçma gelen bir önerme ama romantik olmak ağlak olmak demek ya da hayattan kopuk şekilde fanusun içinde yaşamaksa o zaman elbette aşkta kaybetmek mümkün.

kadınlar kendilerine kur yaparken romantik jestlerden elbette hoşlanır.

kendisi için şiir yazmış şarkı bestelemiş, penceresinden dinlerken ona aşk nameleri ile seranat yapan bir erkek ruhu okşayabilir ama aynı erkeğe ertesi gün haciz gelip çalgısına el koyuluyorsa bu iklimde aşk yaşamaz zira kadınlar maddiyatçıdır demiyorum ama pratik düşünürler.

yanlış tanımlandığını düşündüğüm bir durumdur. genelde "kaybeden romantik erkekler" aslında kişisel sınır kavramına çok uzak kişiler oluyor. yani şöyle, benim mesaiye kalıp çok yorgun ve uykusuz olduğum bir akşam elinde çiçekle gece yarısı çat kapı evime gelirsen ben de bundan rahatsız olurum ve güzel bir jest olmaz. hangi jesti, ne zaman ve kime yapacağınızı biraz düşünmek gerek sanki.

efenim sadece romantikseniz tabii ki kaybedersiniz, "bu dilleri başka kime döküyor?" diye düşünürüm şahsen. öyle romantik konuşmaları kaç denemeden sonra buldu da kalbe dokunacak yollara vardı bu bey? hı? kaç kişide denedi de yanıldı da bu kadar dilbaz oldu, güller döker oldu, aman da mumlar yakar oldu diye sorarlar adama. erkek dediğin biraz şey olacak, tam bilmeyecek konuşmayı, yani bilecek de arada saçmalayacak ki ha tamam bu hala hormonlarını açık edecek kadar temiz diyebilelim. kurt mu sevelim ha? ben sevmem vıcık vıcık romantik erkek, kaç değirmende öğütülmüştür de o yolları icat etmiştir. "işine gelirse kızım!" ile "senin beni sevebilme ihtimalini sevdim" arasında bir yerlerde olmalı.

hem romantik değilim hem hiç aşık olmadım. bu başlık bana göre değilmiş yav.
romantik erkeğe erkek mi denir.*

aslında doğru değil ancak doğal. bence mesele şöyle:

romantik erkekleri arzulayan kadınlar, genelde ilgi ihtiyacı yoğun kadınlardan oluşuyor. bu kadınlar bu erkeği, salt “yoğun ilgi gösteren biri” olarak tanımlayıp, bu nedenle o kişiyle birlikte oluyorlar. yani o kadın için erkek, “romantik erkek” olarak görünüyor; “romantik de bir erkek” olarak değil.

gün sonunda, kadının ilgi ihtiyacı beğenilmek üzerine kuruluysa; en ufak bir ilgisizlik tavrında, kadın kişisi bu romantik erkeğin üzülmesini sağlıyor.

tabi başka ihtimaller de her zaman söz konusu olabilir.

romantik bir erkekle tanışmak bana nasip olamadi henüz sürprizler yapan bana imkanı doğrultusunda hediyeler alan çok değer veren bir erkeği bırakmazdım bana denk gelen doğum günümü bile unutuyordu..

yanlış seçimleri yüzündendir.