sabah

turkuvaz medya grubu'a bağlı olan türkçe bir gazete. 22 nisan 1985'da kurulmuştur.

günün en güzel zamanlarından...

güneşin doğuşu ile birlikte balık aktivitesinin yüksek olduğu anlardan biridir. balıkçılar tarafından genellikle sabah suyu ismiyle tabir edilir.

güneşin doğmasından birazcık öncesinden, öğlene kadar olan süre. sevgilim uyansın, sabah daha güzel olur.

şöyle bir rutine sahibim kendisi ile.

06:00 sert iki bardak kahve.
07-08 arası spor. tüm bu esnada odaklanma için meditasyon, sporla beraber.
09-12 iş.

günün en keyifli kısmıdır. sabahları iyi karşılayın, size güzel şeyler getirsin.

umut dolu ve güzel bir tanpınar şiiridir;

serin rüzgârlara pencereni aç!
karşında fecirle değişen ağaç,
bak, seyret ağaran rengini ufkun
mahmur gözlerinde süzülsün uykun.
bırak saçlarınla oynasın rüzgâr.
gümüş çıplaklığı bir başka bahar
olan vücudunu ondan gizleme.
ne varsa hepsini boyun, saç, meme,
esîrden dudaklar okşasın sevsin
mademki geceden daha güzelsin!

eğer ki sabah namazı ile başlanırsa güne, tüm gün allah azze ve celle'nin koruması altında olunur.
“düşman süvarisi kovalasa bile sabah namazının iki rekât sünnetini terk etmeyin" *

hergün uyanıyorum "bugün inanılmaz bir gün olacak"
ama dışarı çıktıktan kısa bir süre sonra
insanların yüzlerindeki hüznü görüyorum
ben sadece başka bir yere gitmek istiyorum.
başka bir yer.

bir gazete ismi , gayet açık.

yeni bir umut.

güzel bir ahmet hamdi tanpınar şiiridir. haddim olmayarak seslendirmeye çalıştım.

vocaroo.com/1ikxcc7yMtJr

yatağa olan aşkın anlaşıldığı zaman dilimi. dünya yükünü yüklenme vakti.

aileyle geçirilen her sabah özeldir ...

sabah sabah çok espri yaptım, hemen durumu toparlayıp hüzün moduna geçmem gerek.

güneşin doğmaya başlamasıyla yeni günün habercisidir.

oğuz büyükberber 'in velvele isimli albümünün en kötü şarkısının adıdır.

kalorifer dumani ve yagmur, sis ve is. bu kasabada oldugumu hatirlatan sabahlar.

temel 1 gazete. evet.

güneşin gökte yükselmeye başladığı sürecin erken safhaları. bütün hayatımı günün şu diliminde geçirmek isterdim. ulan çok tatlı bir zaman dilimi be.

kışın en nefret ettiğim zaman dilimi. sevimsiz bir çiğlik, soğukluk, donukluk...

sabahın erken saatleri genellikle işe, okula gidişi, hastalığı falan çağrıştırır bende. sevimsizdir bana göre. hiçbir şey için o saatte dışarıya çıkmayı sevmiyorum.

yazın biraz daha güzel ama. böyle 6-7 gibi uyanıp balkona çıkmak, sessizliğin sesini dinlemek, minik kuş cıvıltılarının yavaş yavaş doğaya karışmaya başlaması falan...

bir ara, lise zamanlarında, erkenden kalkıp dışarıya çıkardım pazar günleri. poğaça ve meyveli süt alır, gazeteyi de koltuğumun altına sıkıştırıp emekli amca modunda dönerdim eve. o zamanlar pazar günü tam sayfa kare bulmaca veren bir gazete vardı. beni biraz zorlayan tek bulmaca oydu. eve gelip balkonda mini kahvaltımla bulmacamı çözerdim sabah güneşi eşliğinde. işte özlediğim tek sabahlar onlardır.