saç saça baş başa kavga eden kızlar

sevdiğim kavgadır.
çamur güreşi olsa daha bir mubahtır.

kedi kavgası >saç saça baş başa kavga eden kızlar

kadınların kavga etmesini bir tek smack down da seviyorum diğerleri birbirine zarar.

ergen yaşındalarsa kesinlikle erkek içindir, yetişkinse çocuğu içindir.

bence herkesin kınaması gereken bir olay ama millet nedense kavgayı ve şiddeti izlemeyi seviyor

(bkz: cat fight)

kepçe izlemekten sonraki en favori sosyal aktivitemin başrol oyuncuları.

ayırmam, ayırana da gıcık olurum .asla dahil olmam genelde kenardan izleyen taraftayım.

sarılar daha fena oluyor gibi. hele ayağında sokak terliği, altında şalvar oldu mu, abe sen bana ne dersin be filan dedi mi, tamam ayvayı yedin. saçlarını tere gibi sökünceye kadar bırakmaz. çevire çevire iyi bir döver valla, sonra hiç-bir kuaför kurtaramaz o saçları. ıçinde torpil patlamış gibi olur.

kavga etmenin ahlak seviyesiyle doğru orantılı olduğunu düşündüğümden her türlü kavgayı yanlış buluyorum. insanlar problemlerini konuşarak çözmeyi öğrenebilmeli.
tanım: kız kavgası izlemekten hoşlanan, kaostan beslenen bazı yazarlarımızın toplandığı başlık.

başıboşluktan oluyor hep bunlar.

başa bela kızlardır. sevdiğim kızla en yakın arkadaşıdır. beyler-bayanlar hikaye anlatmayı sevmem, bilen bilir. ama aklıma geldi. çok özür dileyerekten, çok vaktinizi almadan, gerçek bir hikâyeyi sizlere anlatmak isterim. şimdi, en sevdiğim kız* adı yasemin, işte en yakın arkadaşı olan başka bir kız ile kavga ediyor. tabi bu kızın adını, çok uzun zaman geçti diye unuttum.

yıl bilmem kaç. o dönem öğrenciyiz. aynı sınıftayız. tabi şimdi bunlar sabahleyin okula geldiler. çok gülüştüler falan, yasemin bu kıza dedi ki,

biz hiç ayrılmayalım olur muuuu

sonra böyle, görseniz, "yaa salak" diyeceğiniz şekilde gülümsedi. ben de lan yoksa bu lez olup da en yakın arkadaşıyla sevgili mi oldu diye korktum. kız elden gidiyor. diğer 3 kız desen, beni tanımıyolar, bir bu var elde. işte ekmek elden, su gölden, bir şey yapıp işin aslını öğrenecektim. şimdi siz kızlar* bilirsiniz, hani kızlar birbirlerine aşkım diye hitap ederler. bu arkadaşı, yasemine dedi ki,

aşkım yaaaaa.. ben seni bırakır mıyım hiçç..

ben kıllandım. tabi hayvanın teki olduğum için, anlamadım işin aslını. ama öğrenmeliydim. bu yasemin tuvalete gidince, arkadaşının yanına oturdum. yaseminle sevgili misiniz lan dedim. ayrıl ondan, ayrılacaksın dedim. ne diyosun dedi, olayı anlatınca güldü yok öyle bişey dedi. inandım ben de.

diğer gün, bunlar aynı kıyafetleri giyip okula geldiler. e yuh ama bu da ne böyle. bir de el-ele, göz-göze. sonra bu arkadaşı, yasemine şiir okudu. aşkımsın, balımsın, biriciksin, canımınsın, güneşim, sabahımsın, ay ay canişkoo diye. ben duygulandım.

yaseminin yanına geldim.. gözlerinin içine baktım.. dedim ki,

yasemin, ben seni seviyordum. ama arkadaşın sana benden daha layıkmış. çok yakışıyosunuz yenge.

şaşırdı. ama umursamadı. gittim oturdum bunları izliyorum ve gülümseyerek, "yaa sizi gidi küçük aşk pıtırcıkları" diye düşünüyordum. o sıra yasemin, "yaa sence de fazla abartı olmadı mı, baksana bizi sevgili sanıyorlar" dedi. arkadaşı ne demek istiyosun sen dedi.

ve arkadaşlar sonra anlamadım ne olup bittiğini, bunları bir anda saç-saça, baş-başa kavga ederlerken buldum. kız kavgası çok acayip. ne ara bu kıvama geldiler. sanki önümde yasemin değil de, boğa varmış gibi. ve o tatlı arkadaşı, sanki matadormuş gibi. adeta hayvan belgeseli izledim. bana çok büyük bir zevk yaşattılar. çok iyi bir düelloydu zaten. ama son elde, sanki yasemin biraz güç kaybetti. antrenörü sude zaten kötüydü. arkadaşı güzeldi. ikinci maçta biraz düşük oldu performansı ama kendini toparladı. yani iyi bir mücadeleydi. yasemin kaybetti maalesef. sağlık olsun. güzel maçtı.

korkunç olduğunu düşündüğüm grup.

çok basit, çok düşük, çok seviyesiz bir görüntü bence. hele bir de saça yapışma hareketi vardır ya ıyy! öyle kavga mı olur?

bu saatten sonra olmaz ya günün birinde kendimi bir kadınla kavga ederken bulursam eğer, direkt suratına yumruğu geçiririm. saç çekmek ne yaa!

"örtmenim, lale saçımı çekiyooo!"

off! düşüncesi bile korkunç...

kimden ötürü? yılmaz'ı meseneden sileceğğğsin* heey gidi*

uzak durmanız gereken kızlardır. on iki yıllık okul hayatım boyunca bir kere bile kavga etmedim ama etseydim yine bu şekle girmezdim. böyle kavga eden kızlar çok itici geliyor, çok da utanç verici açıkçası. bu modelde bir çocuğum falan olur... düşman başına... büyük konuşmayalım da...

akıllara how i met your mother'dan şu sahneyi getirir:

hiç kavga etmedim ama böyle bir durumda dövülen taraf ben olurdum. dövemezdim galiba.