1.
özgür düşünceye pranga vurmak amacıyla belirli statüdeki yönetimlerce ortaya atılan engelleme akımı.
devamını gör...
2.
bir akım.
devamını gör...
3.
devamını gör...
4.
terminolojide böyle bir terim var mı? bilmiyorum, belki de ben hiç duymadım.
kastedilen sansürcülükse eğer, sansürden yana olmak, sansür uygulama tutumu olarak tarif edilebilir.
iktidarı korumak için, ta platon'dan beri pek çok yöntemi geliştirilmiş, bir baskı unsuru olarak kullanıla gelmiş yöntem sansür denen şey; ister demokratiklik iddiasında olsun ister faşist olsun her türlü iktidarın, kendine muhalefet etmeyen, kendi dümen suyuna uygun yüzen bir basın yaratmak için elinde tuttuğu bir silah.
zaten tarifi de şu şekilde yapılıyor: "basın, yayın, haberleşme ve sinema ve kitap yapıtlarının hükümetçe önceden denetlenmesi veya kısıtlanması işi"
- tarihte en eski örneklerinden biri m.ö 213’te eski çin’de, shi huang di'nin * bilimsel olanlar dışında kalan bütün kitapların yakılmasını emretmesidir.
- orta çağ'da katolik kilisesi bir yasak kitaplar listesi yayınlamış, böylece uygun görmediği kitapları yasaklamış okunacak kitapları belirlemişti.
- ingiltere'de 1531 yılında, ilk ilk sansür memuru kral vlll. henry tarafından atanmıştı.
- osmanlı’da 1874’te çıkarılan matbuat nizamnamesi (basın tüzüğü)sansür alanında ilk resmi uygulama idi.
- 2. abdülhamit yönetimi sansürün en katı biçimde uygulandığı dönemdi.
- 1908 yılında ilan edilen ıı. meşrutiyet ile birlikte basına sansür uygulaması kaldırıldı. ıı. meşrutiyet’in ilan edildiği 24 temmuz, türkiye cumhuriyet döneminde basın bayramı olarak kutlanır.
- esasen avrupa insan hakları sözleşmesi (aihs), evrensel haklar bildirgesi (eihb), amerikan insan hakları sözleşmesi (ame. ihs) ve medeni ve siyasal haklar sözleşmesi (mshs) gibi birçok sözleşme ile ifade özgürlüğü hakkı koruma altına alınmasına ve 1982 anayasası’nın 27. maddesindeki "herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir." ibaresine rağmen, uydurulan müstehcenlik, dine yönelik eleştiri ve ayrılıkçı ifade kullanımı gibi çeşitli kılıflar mükemmelen gedikler açmıştır.
sonuç olarak; sansür uygulayan her iktidar, sansür yolu ile tarihi, ahlakı, geçmişi, gelenekleri, ar ve namusu korudukları iddiasındadırlar. ve fakat gizlenemeyen bir gerçek var ki o da; sansür ile korkunun doğru orantılı iki unsur olduğudur.
kastedilen sansürcülükse eğer, sansürden yana olmak, sansür uygulama tutumu olarak tarif edilebilir.
iktidarı korumak için, ta platon'dan beri pek çok yöntemi geliştirilmiş, bir baskı unsuru olarak kullanıla gelmiş yöntem sansür denen şey; ister demokratiklik iddiasında olsun ister faşist olsun her türlü iktidarın, kendine muhalefet etmeyen, kendi dümen suyuna uygun yüzen bir basın yaratmak için elinde tuttuğu bir silah.
zaten tarifi de şu şekilde yapılıyor: "basın, yayın, haberleşme ve sinema ve kitap yapıtlarının hükümetçe önceden denetlenmesi veya kısıtlanması işi"
- tarihte en eski örneklerinden biri m.ö 213’te eski çin’de, shi huang di'nin * bilimsel olanlar dışında kalan bütün kitapların yakılmasını emretmesidir.
- orta çağ'da katolik kilisesi bir yasak kitaplar listesi yayınlamış, böylece uygun görmediği kitapları yasaklamış okunacak kitapları belirlemişti.
- ingiltere'de 1531 yılında, ilk ilk sansür memuru kral vlll. henry tarafından atanmıştı.
- osmanlı’da 1874’te çıkarılan matbuat nizamnamesi (basın tüzüğü)sansür alanında ilk resmi uygulama idi.
- 2. abdülhamit yönetimi sansürün en katı biçimde uygulandığı dönemdi.
- 1908 yılında ilan edilen ıı. meşrutiyet ile birlikte basına sansür uygulaması kaldırıldı. ıı. meşrutiyet’in ilan edildiği 24 temmuz, türkiye cumhuriyet döneminde basın bayramı olarak kutlanır.
- esasen avrupa insan hakları sözleşmesi (aihs), evrensel haklar bildirgesi (eihb), amerikan insan hakları sözleşmesi (ame. ihs) ve medeni ve siyasal haklar sözleşmesi (mshs) gibi birçok sözleşme ile ifade özgürlüğü hakkı koruma altına alınmasına ve 1982 anayasası’nın 27. maddesindeki "herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir." ibaresine rağmen, uydurulan müstehcenlik, dine yönelik eleştiri ve ayrılıkçı ifade kullanımı gibi çeşitli kılıflar mükemmelen gedikler açmıştır.
sonuç olarak; sansür uygulayan her iktidar, sansür yolu ile tarihi, ahlakı, geçmişi, gelenekleri, ar ve namusu korudukları iddiasındadırlar. ve fakat gizlenemeyen bir gerçek var ki o da; sansür ile korkunun doğru orantılı iki unsur olduğudur.
devamını gör...
5.
kahrolsun istibdat , yaşasın hürriyet !
devamını gör...