şarkı sözlerinin devamlı aşkı işlemesi

yahu bin tane konu var islenebilecek. neden hep aman da yarim, zalim yar, yandım kavruldum diye şarkı yazıyorsunuz. biraz da sosyal konulara deginseniz olmaz mı? ayrıca kimse gerçek hayatta yarim demiyor. atmayın.

sanki dünya aşktan ibaretmiş hissiyatı oluşturan bir durum. oysa ölüm, yalnızlık, kardeşlik, seyahatler hatta seyyar satıcılara bile şarkı yazmak gerek. her şey konusu olabilecek kadar geniş bir alanın böylesine dar bir yelpazede seyrediyor olması üzücü.

hangi konu daha çok pazarlanıyorsa, o konu üzerinde işte.

işte tespit dediğim tespit. bir de ekürisi olarak, her dizi ve filme illa ki dahil olmak zorunda olan aşk mevzusu var.

sonrasinda bunları izleyen, dinleyen milyonlar olduğunu hatırlıyor ve içinde yaşadığınız topluma yabancilaşıyorsunuz*. kimsenin işinde daha başarılı olmak, ne bileyim yaptığı sporda derece almak, içi masif kütüklerle dolu bir malikanede oturmak gibi hayalleri yok mu diye sorguluyorsunuz. varsa yoksa 2 bölümde bir en ufak şeyde ayrılan, küsen, sonra aşk acısı* çekip tekrar birlikte olmak isteyen sümsük çiftler.

"içinde yaşadığımız toplum" derken yalnızca türkiye'yi de kastetmedim. türk hastalığıdır her kötü şeyi kendimize mal etmek. şu an batı başta olmak üzere tüm dünyada var bu durum. insanların hayatının anlamı, sevgili bulup 2 ay sonra ayrılmak. e ne anladım böyle askerlikten reis.

(bkz: sen bana nasıl x dersin can)
(bkz: bu ilişki artık bitti tuğberk)
(bkz: hadi bodrum'da çıstak çıstak yapalım emre)

bu senin anlayış şekline bağlı. şems ile mevlana'nın aşkını da ilahiye çevirdiler mesela, allah sevgisi dediler. nasıl hissedersen öyle işler şarkılar. sanat bu.

"kimsede hiçbir dert yok gibi şarkılarda söz yok aşktan başka...."
benim ayben korkun benden kişisinin bir şarkısında geçen sözler.
ayben-başkan.