fazıl hüsnü dağlarca, 1959 yılında, istanbul aksaray’da kitap kitabevi’ni kurar. uzun yıllar bu kitabevini yönetir. kitabevinin vitrinine, her on beş günde bir yenilediği ve güncel konularda yazdığı şiirlerini içeren bir karton üzerine, elle yazılmış 'karşı duvar' dergisini asmaktadır. karşı duvar’ın yoldan gelip geçenlerden göz ucuyla bakanlar dışında, özel bir izleyici kitlesi de vardır. bu meraklılardan bazıları şiirleri defterlerine not ederler, derginin yeni sayısının camekana asılmasını merakla beklerler. bu şiirlerden biri de horoz'dur. şiir devrimci gençlik eylemlerine bir övgüdür.

erken öten güzel horoz
öt söküp giden gecede bir daha.
inlesin sessizlik,
korku girsin yüreğine karanlıkta çalanların
öt ki kara dağlar allana
yiğitlerin amacına yollana.

erken öten horozun başı kesilirmiş
bitmez tükenmez ki başın kesile kesile
her çağda her yüzyılda her gün
senin altın sesindir getiren ışığımızı
öt ki kara dağlar allana
aç eller tok tarlalara çullana

dağlarca'nın bu şiiri yayımlandıktan birkaç gün sonra savcılıktan gelen görevliler derginin toplatılma kararını gösterir. dergiyi vitrinden çıkartır ve mühürlerler.
bir söyleşide konuyu şöyle anlatıyor dağlarca: “duvara horoz adlı şiir asılmıştı. o gün içeriye iki polis girdi. horoz adlı şiirin toplandığını bana ‘tebliğ’ ettiler. arkadaşlarıma rica ettim. duvardan indirdiler. kartonu boru gibi yaptılar. polisler boruyu iplerle bağladılar. ipleri mühürlediler. öteki nüshaları istediler. oysa başka nüsha falan yoktu.”

hakkında ‘komünizm propagandası yapmak’ suçundan kamu davası açılır. istanbul 5. ağır ceza mahkemesi’nce yürütülen davada alınan bilirkişi raporu sonunda suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle aklanır.

işte , yasaklanan horoz şiiri yerine aynı gün vitrine savcıya adlı şiirini asar dağlarca. hukuk gibi şiire çok uygun olmayan bir temada, türkçe yazılmış en güzel şiirlerdendir.

savcıya

savcı, nedir düşündün mü,
dağları sorguçlu kılan?
onlar susmaz, gece gündüz, onlar haykırır yüceden.
gelmiş dağlardan yalnayak, durmuş kapına bir ıssız,
seni bile içli kılan.

savcı, nedir düşündün mü,
bıçakları uçlu kılan?
bir eski hak alınmamış, bir dere kan sorulmamış,
şunun bunun alın teri,
alınları taçlı kılan.

savcı, nedir düşündün mü?
yazıları suçlu kılan?
usla, yürekle büyümüş, gündüzler geceye karşı,
ama nedir çağlar üzre,
beni senden güçlü kılan


fazıl hüsnü dağlarca
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"savcıya" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim