ismi muhammed saîd olup
şeyh seydâ diye de meşhûr olmuş olan zat-ı muhterem.

günlerden bir gün, cizre kazasının serdehl köyünde, cemaat bu zatın arkasında namaza durdu.
ikinci rekattan sonra secdede olan şeyh kafasını kaldırmadı ve yaklaşık 7/8 dakika boyunca alnı secdede öylece sessiz sedasız durdu.
cemaatte homurdanmalar oldu ama kimse cesaret edemedi bir şey söyleme.
biraz sonra şeyh efendi alllaahhhhhh diyerek bağırdı.
cemaatten de sesler yükseldi...
ya allah...
ya muhammet...
vb...
sonra cemaatten biri cesaretini topladı ve
“ey büyük şeyhim!!!
ne oldu?
bizi korkuttun.
seni merak ettik.
bir müddet sesin soluğun çıkmadı...” dedi.

şeyh cemaate döndü...
vakur, metin..
“ben secdede iken allah’ın gariban bir kulu, ya hızır yardım et!
diye seslendi.
benim bedenim burada kaldı,
ben ruhumla onu kurtarmaya gittim.
tam boğulmak üzereydi ki garibanın kolundan tuttum, suyun içinden çektim ve hayatını kurtardım.
ve şimdi buradayım, yanınızdayım.” dedi.
cemaat kendinden geçti...

senin benim gibi insanlar böyle hikayeler duyunca güler, dalga geçer.
ama insanlar inanıyor ve hatta tapıyor.
hemen burun kıvırmayın, ta cizre’nin bir köyündeki yaşlı adam ne bilsin bilimi, ne bilsin fenni?
şaşırmıyoruz, normaldir diyebilirsiniz.
emin olun izmir’de istanbul’da öyle binlerce insan var.

muska yaptırmak isteyen banka genel müdürü gördü bu gözler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"secdedeysen dicle nehrinde boğulmak üzere olan çobanı kurtaran şeyh" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim