selvi kılıçdaroğlu'nun çocuk açlığını bitirmek için söz vermesi

inşallah seçtiğimizde bu sözleri yerine getirirler .

kendisi icin bir sey diyemiyorum sonra 3 5 onun bunun evladi yanlis anlayip kadina kufur et dedigimi dusunuyor amip zekalariyla.
ama secilemeyecekler ve eger secilirseler insallah basarabilirler.

her siyasi tanimda altta biten, okudugunu anlamaktan gerzekleri ciddiye almayıniz.
evet kendileri " bir erkegin agzi bozuksa karisina kufredebiliriz" diye kendisi dedi ve bende "hayir etmeyecegim teyzemiz zaten senin gibi bi gapcik agizlinin kahrini cekmis ona kotu soz diyemeyiz" demisim.



eleman istiyorki benim sevdiklerimi sevin, sevmediklerime kufredin.

bir anne ve kadın olarak içten, duyarlı bir sesleniş olmuş. dilerim lafta kalmaz.
#2503415 ciğeri beş para etmez ak çomarların önce iki yüzlüce, aşağılık ve sinsice "kadınlar mah çiçektir, onlara saygı duyalım, aman bizim partililerin eşlerine küfrettikleri gibi selvi kılıcdaroğluna da küfretmezsinler" martavalları okuyup; bu samimiyetsizliği eleştirenlere aynı tanımın editinde "bunun karısına küfretmek sevap gibi bir sey ama..." demeleri dinlerinin, ahlak(sızlık)larının, kişilik(sizlik)lerinin olduğu kadar, kadınlara yönelik gerçek yüzlerinin ortaya saçılması yalnızca.

bir de, sanki selvi hanım cumhurbaşkanlığını adaymış gibi "seçilemez ki, seçilemez ki" partizan mızıkçılığı daha yolun başında onların çürük yumurta vicdanlarını yansıtıyor. zaman içinde, ağızlarının beyinlerinden daha kokuşmuş olduğunu bir kez daha göreceğiz.

çok inandım.

uzunca bir ekleme yapalım; bu başlıkta tek inanmadım yazan şahıs ben olduğuma göre, #2504364 bu tanımdan yola çıkarak, mesela buzdolabı meneghını la cambusa veya sub-zero olsaydı, çaycı smeg veya breville marka tercih edilseydi, ocak ve fırın bertazzoni, pr calışması olarak gördüğüm tezgahın ucundaki ters çevirilmiş fairy marka yerine de byredo konulsaydı inanmayı bir düşünürdüm.

bağdaştırılan şeylerde feraset diliyorum ama zor.

ülkemizin özlemini duyduğu görüntüler, hoş ve naif tipik bir türk annesi izledik, kılıçdaroğlu ailesi bu videoyla da vizyonlarını ortaya koymuşlar, teşekkürlerimle.

öncelikle %100 dürüst çalıp çırpmayan bir aile olduklarına inanıyorum. keşke kk seçilse de selvi abla da şu heriften kurtulsa, mutfakta biraz rahat etse...
kk nın ve sk hanımefendinin verdiği bu söz ve sözlerini tutması gerçekten çok önemli.
şahsen akp seçilirse benim çok bir kaybım olmaz. hava atmak için söylemiyorum( çok sıkıntılı bir yaşamdan geliyorum) ama şu an kendimi hayatımın sonuna kadar idame ettirecek bir varlığım veya beni yurtdışına atacak kadar bir birikimim-varlığım ve gerekli pasaportum var. şimdiye dek akp gibi bir oluşuma eyvallah çeksem mal varlığımı ve gelirimi şimdiye kadar en az 2 ye katlardım. bu seçimde hamaset ve beyin yıkama teknikleriyle hala malum kesime oy verenlere ben acımam arkadaş. (2 gün önce yanımda masada arap kökenli turist bir aile vardı, iftar yemeğinde peçenin altından yemek yiyordu kadınlar. bu kafayla giderseniz yakın gelecekteki haliniz kadınlar.... bana ne. seçim sizin) benim alternatiflerim var. çok detaya girmek istemiyorum. ama ben veya benim gibi insanlar bile apolitik olmayı seçersem/seçersek (burda çoğunuz sosyal medyada vatan kurtarırken, aktivist olarak eylem eylem gezmiş, hukuk mücadelesi vermiş abinizim) benim/bizlerin basın açıklamalarında yemediği o coplar, sizlere katmerli katmerli döndüğünde ben amsterdam da soğuk biramı içip uzaktan uzağa üzülürüm anca... ayrıca 5 yılda bir malum şahsa oy vermek için konsolosluğa gelirim, euro çok değerli diye över över giderim...
gelir 1500 euro ya antalya da tatil yapar giderim.
siz şuna karar vereceksiniz. first lady diye bir kavram icat edildi. bu first lady nasıl biri olacak?
.......... fazlasını yazmayayım silivri ye girerim. bu first lady nin mezuniyeti-eğitimi ne olacak? hayat felsefesi ne olacak? topluma faydası ne olacak ve hatta alışverişi ne olacak?

bilmem kaç binlik çantayla değil hemen hemen tüm evlerdeki mutfaklarla aynı olan mutfaktan verilen söz. umarım bu görüntü değişmez ve bu sözler tutulur.

edit: ohoo kadının evindeki eşyalara bakarak kıyas yapıyoruz demek. keyif için takılan çanta ile ev eşyası aynı önemde mi ki insanlar aynı oranda masrafa girsin. mesela benim buzdolabım arçelik ama telefonum iphone değil. evime soktuğum erzakta nispeten daha çok parama kıyıp iyi olanını yedirmeye çalışırım aileme ama giyimde önemli olan temiz olmaktır mantığıyla daha ucuzunu ararım. çünkü birinde sağlık mevzubahis diğerinde amaç sadece giyinmek, gösteriş değil. erdoğan evinde yani sarayında hangi markaları kullanıyor ona da bakalım mı? ulan bırak erdoğan'ı, kel alaka doğru düzgün akplilerin bile tanımadığı bakanların, belediye başkanlarının nasıl lüks içinde yaşadığını bizzat biliyorum. en basitinden ulaşım ihtiyaçtır arabası olabilir tamam, iyi arabası da olabilir ona da tamam ama adının soyadının baş harflerinden özel plaka almak olmasa da olur gereksiz bir lükstür. şimdi sana burda isim veremem ama bir dairede beş tane lüks aracı olup da her birinin plakası da kullanan bireyin ad soyadı olan özel plaka desem de sen anlamayacaksın çünkü işine gelmeyecek. başkalarının şatafatı için bunca çırpınmak nasıl bir biatçılık, üstelik bu insanların umrunda bile değilken. çoğu vatandaşın bir aylık mutfak masrafı bütçesi olan parayı bu insanlar öylesine sipariş verdikleri tatlı kutusuna ödüyor. ben buna kızıyorum. biz olayın bu tarafındayız. siz ise isimler üzerinden adamcılık boyutunda. ne yazık.

kadının samimiyetine inanmayanların, samimiyetine inandıkları kadın 5 asgari ücretlinin maaşını yani 5 ailenin aylık rızkını koluna çanta diye takıyor.
kocası maaşının yarısıyla karısına çanta almıştır diye de inanıyordur bunlar şimdi.

sonra neden bu haldeyiz diyoruz..