sen o entrye nasıl oy verirsin diyen yazar

derdi tam olarak buysa derdini seveyim senin dedirttirir.

gerçek derdi o değilse durum daha fecaat, bilinçaltında başka şey gizliyor ama demeye dili varmıyor sanki.

kimin ne yazması gerektiğini geçtik, yazanlara niye ona oy veriyorsun kısmında mıyız şimdi.

bu arkadaşlara aradıkları ilgiyi verin arkadaşlar, onların neden kıytırık entrylerini oylamıyorsunuz? siz sendikalısınız isyan edenler harranlı mı?

kendisi de bu şekilde kapmış ama oyları dediğim yazardır. hiçbir numarası olmayan yazarlar zaten millete saldırarak oy kapmaya çalışıyor. çok çakal lan bunlar, bunların ciğerini bilirim ben ciğerini…

(bkz: kıskançlık)

oy kardeşliğine ihanetin yasını tutmaktadır, hani hemfikirdik hani tanım kardeşiydik verdiğim oylara yazıklar olsun
senin gibi yazar olmaz olsun
biraz daha oyla beni barışalım... *

sarı bez entry’si de silinmiş, yazar tepkiden dolayı sildi herhalde.

(bkz: eski sevgilim)

bir yazar tipi.

ben orada derdin "sen nasıl buna oy verirsin" olduğunu sanmıyorum. yani aslında sorun herhangi bir entry'nin oylanması ya da spesifik bir entry'nin kendisi değil. o eleştirinin altında sözlüğü bitiren bir mevzu var aslında ama neyse.

edit: şunu da yazayım da yanlış anlaşılma olmasın. gerçekten ilgiyi kendisi göremediği için ağlayanlar da var sözlükte. benim yazdıklarım onları kapsamıyor. kendi adıma konuşuyorum sadece. iyi kötü tanıyanlar bunu anlayacaktır diye düşünüyorum zaten.

ya arkadaşım yorgunum yazıp 30 üzeri oy almayı da bırakın eleştirelim yüksek müsaadenizle. o kadar yazıyorum yazıyorum tek tük oy gelirken yorgunum yazan 32 oy alıyor. isteyen istediğini kadar oy alsın da bu nedir yahu. bu nasıl bir kankacılık lan. böyle böyle soğuyor insanlar burdan.

şaka maka herhangi bir düşünceye yakın hissedemediğim konu. sözlükte ilk kez başıma geliyor bu durum, çok heyecanlandım.

önce bazı tanımlar okuyup diyorum ki "evet ya beni ilgilendirmez ki, kim neyi beğenmek istiyorsa beğenir." diğer yandan, bunu eleştirmekte özgür olduğunu savunanlara bakıyorum. ee onlar da haklı. "kim neyi eleştirmek istiyorsa eleştirsin" diyorum.

sonra diyorum ki, kızım yagami.. sözlük gündemini unut ve bundan bağımsız bir şekilde sadece bu başlığa odaklan.
şimdi de başlığı kendimce değerlendirmeye başlıyorum. gelsin:

daha önce ısrarla savunduğum bir görüşe çok ters düşen ya da insani değerleri hiçe sayan bir tanımı beğendim ve bana bu soru yöneltildi diyelim. galiba ben "sana ne" demeden önce bunu biraz kafama takardım.

diyelim ki bu soruyu yönelten yazar tamamen şahsi yaklaşıyor ve kendi fikirlerine ters düşen bir tanımı beğendiğim için soruyor. ee o zaman hakkıdır "sana ne sayın yazar" cevabı.

bunu diyen bir yazar varsa acilen buradan çıkış yapmalıdır. kıskançlıktan başka bir şey değil. kimse kimseyi yargılayamaz isteyen istediğini beğenir.