seraphine

hakkında aynı isimde çekilmiş biyografik filmde şu sözleri unutmak ne mümkündür;

spoiler

"ben onu hala düşünüyorsam, belki o da hala beni düşünüyordur", dedi seraphine."

bu da benden gelsin. onun hakkında elbette. kimden bahsediyorum. lütfen dikkatini ver. uykun geldi anladım;

resimlerini ise düşünmeden, içten bir şarkının refakatinde, ürkütücü sık ağaç dokusunun ruhuna işlediği motiflerini tuval denilen kısıtlı ve kısır bir ortama aktarırken, boyutunu en az iki metre istediğini söylediğinde içindekilerin sığmayacağını bilir gibiydi. onun ağaçları, çiçekleri, meyveleri ve yaprakları, iç içe geçmiş bir örüntüyü kimsenin görmediği ve işitmediği bir yerden getirdiğinde, bu gücü ancak inançla açıklayabilirdi, onu kırılgan, zarif ve ışıldayan bir ağaca dönüştüren.

hayatıyla ilgili film izledim dolayısıyla filmde geçenler ne kadar doğru emin olamamakla birlikte yine de anlatmak istiyorum çünkü beni çok etkiledi. özellikle resimleri transa girer gibi bilinçdışı ve ilahiler söyleyerek yapması çok iyiydi.
seraphine aslında eğitimsiz , çeşitli işlerle zar zor geçimini sağlayan bir kadın. kazandığı parayla yemeyip içmeyip tuval, vernik gibi resim gereçleri alıyor. boyayı kendisi üretiyor (kan, çiçek vb) tüm bunları yapıyor çünkü koruyucu bir ruhun ona resim yapmasını söylediğini düşünüyor. ****bundan sonrası spoiler içerir.

resimlerinin değeri bir koleksiyoner tarafından fark ediliyor fakat seraphine bir yerden sonra gerçeklerden iyice koparak akıl hastanesine yatırılıyor, o sırada birkaç resmi satılıyor ama kendisi artık bunları anlayamayacak duruma geliyor ve hayatı akıl hastanesinde son buluyor.