sezen aksu'dan atatürk'e hakaret eden liseliye tavsiye yazısı

sanatçı sezen aksu'dan 'atatürk'e hakaretten' tutuklanan lise öğrencisine tavsiye niteliğinde bir yazı geldi.

aksu şunları kaydetti:

ah çocuk… bu davranışının seni ne kadar küçük düşürdüğünü anlayabilseydin keşke…

"bu yaptığınla atatürk değerinden kaybeder zannedecek kadar meraksızlığa, bilgisizliğe mahkum edildiğin için, sadece mahallenin alkışlarına talipsin. bugün kendine bir iyilik yap, “benim bugüne kadar hiç kendi fikrim oldu mu?” sorusunu bir sor. bugüne kadar merak etmediklerini bir kereliğine de olsa merak et.

kendini hiç farketmediğin için; yasaklarla, günahlarla sana anlatılanlara itiraz edemediğin; enerjisi, özdeğeri içine kapatılmış, dış dünyayla bütün algı şansları elinden alınmış bir çocuk olduğun için, bu edebiyatsız, bilimsiz ama zahmetsiz hayatın konforuna teslim olmuşsundur belki. bir düşün, kendini nerelerde yetersiz, değersiz hissettiğini ama kendine dürüst ol.

gir arama motorlarına, merak ettiğin bir konuda mesela kimlik meselesiyle ilgili -ki insanın en önemli değeri- bütün kaynakları oku, bunları size kimlerin yaptığını, neden yaptıklarını öğrenmek zorundasın, hakikatle gerçekten ilgileniyorsan elbette. belki seni bu kadar düşmanlaştıran nedeni keşfedersin…

bunun sonucunda zihninde oluşan fikir senindir. böyle taşkın, ölçüsüz, ilkel tepkiler, senin kimliğini ilk insan kategorisinden hallice yapar. bu da ömür boyu değer duygusundan, saygıdan açlığa mahkumiyet yani kimliksizleşmektir.

bu o kadar ağır bir şeydir ki insanı canavara dönüştürür. atatürk’e hiçbir şey olmaz çocuk! o saygıyı hakketmek istiyorsan düşünmek zorundasın. bu arada terbiye iyi bir şeydir; senin de herkesin de hayatını güzelleştirir. öğrenmek iyi bir şeydir, cevherini ortaya çıkarır."

(bkz: atatürk'ün fotoğrafını cinsel uzvuna süren lise öğrencisi)
(bkz: atatürk'e hakaret eden liselinin tutuklanması)

yetmez ama evetçi birinin böyle tavsiyelerde bulunmaya hakkı yok

gereksiz edebiyat geldi bana, bir duygu da alamadım. şu ünlü buna neden tepki göstermedi diye sürekli tartışmaların olduğu ortamda bakın sessiz kalmadım, üstelik ne denli eğitici ve güzel anlattım ne kadar anaçım diye gösteriş yapılmış hissi aldım.
bir de yazıda öyle bir dil var ki sanırsın emekleyen bebeğe yürütmeyi öğretiyor. herif zaten aktif olarak bir okula gidiyor. internetten bilgi edinmek istese bunu yapabileceğini de internet kullanmayı da bilebilecek yaşta. o lavuk internette kim bilir kaç çeşit porno araması yapmıştır. kazık kadar heriflere ısrarla küçük çocukmuş gibi muamele yapmakta saçma. 17 yaşındaysa kundaktaki bebek sonra birgün 18 oluyor birden büyüyor evlenme, ehliyet alma, oy kullanma gibi haklara birden sahip oluyor sanki.
ne yaptığını bal gibide biliyor malum ev kadını evladı. bilerek yapıyor. öfkeyle değil bulunduğu ortamda ben farklıyım diye göstermek için, arkadaşları ve bu videoyu izleyenler ohaa bak naptı desinler diye. bunun bedeli öyle uzun uzun şefkatli mektuplar değil yasal olarak cezasını çekmesidir. ha bana kalsa ağzını yüzünü dağıtmak gerek. bak nasıl da akıllanıyor.
bizim zamanımızda cetvelle döven, saçın foullerinden tutup çeken hocalar vardı. nasıl da mum ederlerdi. öğretmeni bu çocuğu o foullerinden kaldırıp sonra o cetvele oturtsa mum olurdu. en hızlı çözüm.

(bkz: fatih altaylı) gibi söv geç

eskiden okullarda "çalışan" disiplin kurulları vardı. ahlaka "mugayyir" bir eylemde bulunduğunda öğrenci derhal disiplin kuruluna sevk edilir aynı zamanda beden eğitimi öğretmenine haber verilirdi. beden eğitimi öğretmeni, baş muavin odasında öğrenciyi yumuşatır ve disiplin kuurluna verirdi. ardından disiplin kurulu toplanır, öğrencinin eyleminin ağırlığına bağlı olarak ihtar, tekdirden başlayıp okuldan temelli uzaklaştırmaya varan cezalar verilirdi. düşünün bu çocuk lise son sınıfa gelmiş ve okuldan tamamen uzaklaştırılıyor.
disiplin cezası korkusu olduğundan da hiçbir öğrenci böyle eylemlere cesaret edemezdi.
turgut özal döneminde bu düzen bozuldu. şimdi öğretmeni bıçaklasan cezası yok. böyle öğrenciler yetişiyor.
sakın cav cav etmeyin sayın z kuşağı çok bilmişleri. fransa'da yapın böyle bir şey de ceza nasıl oluyor görün.
çocuğun terbiyesizliği eğitim sistemimizin bir sonucudur. sezen aksu'nun yaşı yeter, bir de devlete öğüt verseydi ya.

çok güzel sözler söylemenin ancak çok güzel eylemlerle desteklenirse bir anlamı olur.bu bilgeliğin 1. kuralıdır.eylemlerinle anıl boş sözlerinle değil.

bu ülke insanının bıdı bıdı konuşup hiçbir eylem yapmamasının sonucudur bugün yaşadığımız acınası halimiz.bakın tayyip bey ben bebekken misafir olduğumuz villaya gelip, akrabalarımızla toplantı yaparken ben normalde çok sakin bir bebek olama karşın, annemi salmamışım o kadar ağlamışım ki tanışamamış tayyiple.bu adamın iblis olduğunu bebekken hissetmişim.ee bu adam iblisse içimize kadar bu kadar girmişse bizim halk da iblis demek ki.herkes kendi iblisi ile uğraşsın.

altın saraylardan halka laf anlatmayın artık.biz halkız buradayız ve bugün bu haldeysek 2 günlük dünya için yaptığımız hataların sonucudur bu.herkes dürüst olsun ve kendi cehaletiyle uğraşsın artık.uyanın ey ruhlar, gördüğünüz her şey ayna...

gülben ergen de "sınır dışı edilsin" demiş mesela...
iki kadın da popülizm yapıyor.
en kral hareketi ise kemal kılıçdaroğlu yaptı bence, bu hengamede..
çocuğu cezalandırmak çözüm değil dedi. çocuğu, öyle bir saygısızlığı yapabilecek seviyeye getiren zihniyete bulaştı.
esas suçlu, o zihniyettir dedi.

yerinde bir popülist çıkış.
doğru bir frekans...

sezen aksu'ya bu tarz duyar kasmalar hiç yakışmıyor ayrıca...
son 20 hatta 30 yılda neler neler yaşandı ülkede, çıt ses yok.
bari şener şen gibi tamamen kabuğuna çekil de, pasif de olsa net bir duruşun olmuş olsun.
saygı duyalım.

boş edebiyata gerek yok. adı üstünde çocuk, çocuklar sıvıdır bulundukları kabın şeklini alırlar. eğitim, eğitim ve eğitim.

'bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.'

hrant dink'in cenazesinde yaptığı veda konuşmasında rakel dink' in dediği gibi.