1.
devamını gör...
2.
2001 yılında gösterime giren 3 boyutlu animasyon filmi. shrek, devasa, bir insanın 2-3 katı cüsseye sahip, ince kulaklı, yeşil ve yalnız yaşayan ve prensese aşık olan bir ana karakter.
devamını gör...
3.
serideki diğer filmler içerisinde en güzel film olmakla birlikte aynı zamanda en iyi animasyon filmi oscar'ını kazanan ilk filmdir.
devamını gör...
4.
çok sevdiğim bir çizgi film serisi. normalde hiçbir film veya diziyi dublajlı izlemek istemem ama shrek serisini dublajı için izlediğim oluyor. her hafta bir shrek detoksu yapıyorum. acayip iyi geliyor. özellikle eşek karakterini kendimle çok özdeşleştiriyorum. eşek kalp ben. serinin en sevdiğim filmi 2 veya 3 sanırım. 4te rumpelstilskin de çok iyiydi.
devamını gör...
5.
çocukken deli gibi korktuğum film karakteri. yani bir surat bu kadar korkunç olabilir.
devamını gör...
6.
offf en sevdiğim çizgi filmlerde birinci sırada. ya bir çizgi filmin dublajı hiç bu kadar güzel olur mu? bir eşek hiç bu kadar tatlı olur mu? bir dev hiç bu kadar muhteşem olur muuuu. muhteşemdir. hakkında eleştiri yapılmaz, yapılamaz çünkü eleştirilmeyecek kadar muhteşemdir. jaw line lı yakışıklıma selam olsun. bu hikayede yanan sen oldun...
devamını gör...
7.
en iyi animasyon film oscarı'nı kazanan ilk film.
devamını gör...
8.
'çirkin' dediğimiz kavramın anlamsızlaştığı samimi, dev efsane animasyon filmi
devamını gör...
9.
en favori sahnem tabii ki do you know the muffin man'dir.
devamını gör...
10.
kaç yaşına gelirsem geleyim kah ağlayıp kah gülerek sıkılmadan izleyeceğim film
devamını gör...
11.
daha iyisi gelir mi??? sanmam. eeenn sevdiğim animasyonlardan biridir. serinin sadece ilk üç filmini öneririm devamı küflü peynir (sevmem)bilginize arz.
devamını gör...
12.
korku veya dehşet anlamına gelen almanca schreck kelimesinden türetilmiş hayali animasyon dev.
devamını gör...
13.
bir ara feci meme'ler çıkıyordu sonradan modası geçti tabi. her şeyiyle efsane bir animasyondur
devamını gör...
14.
benim kimseyle bir derdim yok, tamam mı? asıl tüm dünyanın benimle bir derdi var gibi.
repliğinin sahibi animasyon film serisi. görünüş her şey değildir diyoruz hep ama öyle.
repliğinin sahibi animasyon film serisi. görünüş her şey değildir diyoruz hep ama öyle.
devamını gör...
15.
hemen hemen her izlediğimde aşırı miktarda bayılmakta olduğum animasyon filmi. müzikleri de çok güzel, ki muhtemelen müziklerinin güzelliğinden dolayı bu kadar seviyorum bu animasyonu. sanki böyle farklı bir samimiyeti var gibi. ikinci filmi de öyle mesela bana göre. fakat bir ve ikiden sonra diğerlerini pek de izlemedim. en sevdiğim animasyonlardan ve muhtemelen öyle kalacak.
devamını gör...
16.
20 yıldan eski olmasına rağmen ışık hariç hiç eski görünmeyen animasyon. yıllardır tek anlamadığım şey eşek ile ejderha aşkıdır sadece. la olm ne gerek var?
devamını gör...
17.
mehmrt ali erbil'in essegini seslendirdigi karakter. evet.
devamını gör...
18.
1907/ 2003 yılları arasında yaşayan amerikalı yazar ve karikatürist olarak bilinen william steig imzalı şrek! adlı eserden uyarlanan 2001 yapımlı film.

andrew adamson ve vicky jenson tarafından yönetilmiş ve senaryosu da birkaç kişi beraberliğinde yazılmıştır.
seslendirenler arasında ise bilindiği üzere mehmet ali erbil ve okan bayülgen yer almaktadır.
shrek'i ilk izlememin üzerinden kaç yıl geçti bilemesem de gençlik dönemlerimde, başka bir yaşta yeniden izlemek istedim, yeniden dönmek istediğim filmlerden biriydi.
shrek bildiğimiz üzere bir devdir,
iri cüsseli, herkesin ondan korktuğu, duyguları yok sanılan ve bu yüzden de sevilmeye değer görülmeyen, ne hissettiği umursanmayan bir devdir, insanlardan izole ve bataklık gibi bir yerde kendi kulübesinde hayatını yaşamaktadır.
bir gün yaşadığı yer çok sayıda canlının meskeni oluverir, onlardan kurtulmak için devlet adamı lord farquaad'ın yaşadığı görkemli yere gider ve bir anlaşmaya varırlar, kral olabilmek için bir evliliğe ihtiyaç duyan lord farquaad, ıssız ve tehlikeli bir yerde yaşayan fiona'yı shrek'in kurtarmasını ister, eğer onu sağ salim getirirse bataklıktaki evi o hayvanlardan kurtulabilecektir.
shrek ve tesadüfen tanıştığı biricik dostu eşek bu zorlu yolculuğa beraber çıkarlar, fiona'yı kurtarır ve onunla samimiyet kazanırlar, fiona güzeller güzeli bir prensestir, shrek'i görünce kurtarıcısının o olduğunu düşünür, onun bir dev olduğunu ve pek de yakışıklı olmadığını görünce üzülür.
shrek kendi dış görünüşünden dolayı platonik aşkını belli etmemeye çalışır, nasılsa başkaları tarafından ölene kadar sevilmeyeceğine inandırılmıştır, ancak shrek'in eşekle dertleştiği o kısa anda onları gizlice dinleyen fiona hiç kimseyi dış görünüşüne göre yargılamamak gerektiğini anlar, o da shrek'i sevmeye başlamıştır.
prenses fiona'ya kötü kalpli biri büyü yapmış ve onun gün batımında vücut değiştirmesine sebep olmuştur, gün battığında o da shrek gibi yeşil olur, bir gün eşekle konuşurken shrek onları dinler ve fiona kendisine çirkin derken shrek ise shrek'e çirkin dediğini sanır, ondan vazgeçmeye karar verir, ikisi de birbirini yanlış anlamıştır.
derken yolculuğun sonuna gelmişlerdir, fiona evleneceği adamla gider.
eşek ve shrek ise bu evliliğe izin vermeyecektir.
dış görünüş aşka engel midir sorusunu akıllara getiren bir filmdir bence, shrek'i gören fiona'nın hüsrana uğraması gibi, sizi gördükten sonra sizi artık sevmeyen birinin aşkı gerçek midir, filmin düşündürdüğü sorulardandır.
seslendirmeleri bile komedi filmi tadında bir yapımdır.
gerçek aşkın hiçbir engel tanımayacağını hatırlatan bir film olduğu net olarak görülmektedir.
başkaları tarafından sevilmeyen bir dev kendini bile sevememektedir, sevileceğini zannetmediği için duygusuz görünmeye karar vermiştir, tâ ki gerçek aşkı bulunca yanıldığını anlayacaktır, sevilecek en önemli şey yüreklerdir, film bunu da vurgulamaktadır, önemli olanın görünüşler değil sevgi ve emek olduğunu hatırlatır.
konuyla ilgili bir pasaj ile burada yazıma bir son veriyorum.
dış görünüşüyle yargılanmak istemeyen, kırılmamak için kimseyi sevmemeye karar veren shrek; ve sana da günaydın arkadaşım eşek! ^^
sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık!
ölüm her şeyi yok edecek.
ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz...
victor hugo

andrew adamson ve vicky jenson tarafından yönetilmiş ve senaryosu da birkaç kişi beraberliğinde yazılmıştır.
seslendirenler arasında ise bilindiği üzere mehmet ali erbil ve okan bayülgen yer almaktadır.
shrek'i ilk izlememin üzerinden kaç yıl geçti bilemesem de gençlik dönemlerimde, başka bir yaşta yeniden izlemek istedim, yeniden dönmek istediğim filmlerden biriydi.
shrek bildiğimiz üzere bir devdir,
iri cüsseli, herkesin ondan korktuğu, duyguları yok sanılan ve bu yüzden de sevilmeye değer görülmeyen, ne hissettiği umursanmayan bir devdir, insanlardan izole ve bataklık gibi bir yerde kendi kulübesinde hayatını yaşamaktadır.
bir gün yaşadığı yer çok sayıda canlının meskeni oluverir, onlardan kurtulmak için devlet adamı lord farquaad'ın yaşadığı görkemli yere gider ve bir anlaşmaya varırlar, kral olabilmek için bir evliliğe ihtiyaç duyan lord farquaad, ıssız ve tehlikeli bir yerde yaşayan fiona'yı shrek'in kurtarmasını ister, eğer onu sağ salim getirirse bataklıktaki evi o hayvanlardan kurtulabilecektir.
shrek ve tesadüfen tanıştığı biricik dostu eşek bu zorlu yolculuğa beraber çıkarlar, fiona'yı kurtarır ve onunla samimiyet kazanırlar, fiona güzeller güzeli bir prensestir, shrek'i görünce kurtarıcısının o olduğunu düşünür, onun bir dev olduğunu ve pek de yakışıklı olmadığını görünce üzülür.
shrek kendi dış görünüşünden dolayı platonik aşkını belli etmemeye çalışır, nasılsa başkaları tarafından ölene kadar sevilmeyeceğine inandırılmıştır, ancak shrek'in eşekle dertleştiği o kısa anda onları gizlice dinleyen fiona hiç kimseyi dış görünüşüne göre yargılamamak gerektiğini anlar, o da shrek'i sevmeye başlamıştır.
prenses fiona'ya kötü kalpli biri büyü yapmış ve onun gün batımında vücut değiştirmesine sebep olmuştur, gün battığında o da shrek gibi yeşil olur, bir gün eşekle konuşurken shrek onları dinler ve fiona kendisine çirkin derken shrek ise shrek'e çirkin dediğini sanır, ondan vazgeçmeye karar verir, ikisi de birbirini yanlış anlamıştır.
derken yolculuğun sonuna gelmişlerdir, fiona evleneceği adamla gider.
eşek ve shrek ise bu evliliğe izin vermeyecektir.
dış görünüş aşka engel midir sorusunu akıllara getiren bir filmdir bence, shrek'i gören fiona'nın hüsrana uğraması gibi, sizi gördükten sonra sizi artık sevmeyen birinin aşkı gerçek midir, filmin düşündürdüğü sorulardandır.
seslendirmeleri bile komedi filmi tadında bir yapımdır.
gerçek aşkın hiçbir engel tanımayacağını hatırlatan bir film olduğu net olarak görülmektedir.
başkaları tarafından sevilmeyen bir dev kendini bile sevememektedir, sevileceğini zannetmediği için duygusuz görünmeye karar vermiştir, tâ ki gerçek aşkı bulunca yanıldığını anlayacaktır, sevilecek en önemli şey yüreklerdir, film bunu da vurgulamaktadır, önemli olanın görünüşler değil sevgi ve emek olduğunu hatırlatır.
konuyla ilgili bir pasaj ile burada yazıma bir son veriyorum.
dış görünüşüyle yargılanmak istemeyen, kırılmamak için kimseyi sevmemeye karar veren shrek; ve sana da günaydın arkadaşım eşek! ^^
sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık!
ölüm her şeyi yok edecek.
ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz...
victor hugo
devamını gör...