#ödüllü filmler
1986 yapımlı film, ingiliz punk grubu sex pistols'un basçısı sid ve onun kız kardeşi nancy'nin hayatını, ikisinin arasındaki ilişkiyi konu alıyor. imdb: 7,0
*boston film eleştirmenleri derneği ödülleri 1987/en iyi kadın oyuncu
*evening standard ingiliz film ödülleri 1987/en umut veren yeni oyuncu
*ulusal film eleştirmenleri birliği ödülleri, abd 1987/en iyi kadın oyuncu
*são paulo uluslararası film festivali 1986/eleştirmenler ödülü
film, toplamda 4 ödül almıştır.
*evening standard ingiliz film ödülleri 1987/en umut veren yeni oyuncu
*ulusal film eleştirmenleri birliği ödülleri, abd 1987/en iyi kadın oyuncu
*são paulo uluslararası film festivali 1986/eleştirmenler ödülü
film, toplamda 4 ödül almıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "actasplace" tarafından 21.03.2021 19:18 tarihinde açılmıştır.
1.
yönetmen koltuğunda alex cox'un oturduğu 1986 tarihli bir biyografi filmi. konusu ise bas gitaristi sid vicious ve kız kardeşi nancy çerçevesinde ele alınıyor. yaşamları seyirciye aktarılıyor.
devamını gör...
2.
her şeyden önce "özet" kısmı için uyarı yapmak isterim, nancy kız kardeşi değil manitası.
bir alex cox filmi.
inanmazsınız bir zamanlar ben de gençtim, ama hiçbir zaman sex pistols dinleyecek kadar değil. gürültülü bir manyaklık gibi geldi bana hep.
hayatta bazı dertlerim var arkadaşlar. madde kullanımı bunlardan biri. o yüzden nerde içinde bir keş bir canki olan bir üretim görürüm, hemen tüketmek isterim. bu filmi de bu motivasyonla izledim. işte bu sabah da, saatler 05.39'u gösterirken içimdeki bu motivasyona bela ve lanet okumak isterim.
film biyografik. grubun basçısı ile onun manitasının garip ilişki sürecini izliyoruz.*
her şeyden önce, berbat bir yaşam. bol kusmuklu, bol dramalı. ama en güzel tarafı bu dramaları kimsenin hatırlamaması*.
inanılmaz saçma bir şekilde tanışıyor sid ve nancy. çılgın partiler ve bilmediğimiz evlerde 27 insanla koyun koyuna uyumacalar. önce yıldızları pek barışmayacak gibi dursa da bazı ortak değerler insanları birleştirir. bu filmdeki ortak değer: oroyin.
bir şekilde sevgili oluyorlar işte. nancy'nin manyaklığı sid'in olmayan iş disiplinini eksilere çekiyor. grup bir süre ikiliyi idare etse de en sonunda dağılmaya karar veriyorlar. böylece nancy sid'in menajerliğine de soyunuyor ve işte adamın hayatını iyice ele geçiriyor. çok da bi hayatı da yok zaten.
sonra kimsenin bir şey anlamadığı bi ton lüzumsuz sahne... sahneler kötü diye demiyorum bu arada, kendileri de bir şey anlamıyor çünkü öyle bir hayat yaşıyorlar.
artık en son kısımda ikili kavga ediyor, sid nancye bıçak çekiyor, nancy kendini bıçağın üstüne fırlatıyor ve bıçaklandığını idrak edemeyecek kadar kafası güzel olduğu için uyumaya karar veriyorlar. saatlerce kanaya kanaya uyuduğu için de ölüyor.
nancy'nin bıçağın üzerine bilerek anladığından şüphelenebiliriz. filmde zaten kafasında sürekli ölüm fikrini ölçüp biçtiği mesajını veriyorlar bize. gerçi sonradan yardım da ister gibi oluyor ama iş işten geçmiş oluyor.
sabah veya öğlen, ne zamansa artık uyanan sid yatağı kanlar içinde ve sevgilisini de banyoda ölü buluyor ve hiçbir şey hatırlamıyor.
bu arada bu olayı araştırdım. tam olarak filmdeki gibi olmamış ve nasıl olduğunu da bilen yok. anladığım kadarıyla bi uyuşturucu partisi verilmiş. nancy'nin ölmeden önce birilerini arayıp uyuşturucu istediği gibi bir bilgiye de ulaşılmış. yine yanlış anlamadıysam baş başa değillermiş. ama bu nancy ablanın uyuşturucu bağımlılığı dışında başka problemleri de varmış. insanların biraz çekindiği arıza bi tipmiş, filmde çok öyle yansıtılmıyor. daha doğrusu o agresif manyaklığı sid'e kusuyor gibi yansıtılıyor. neyse yani, çeşitli insanların ifadeleri alınmış ama herkes geceyi hatırlamadıklarını söylemiş, sid dahil. bu kadın pek de sevilen biri olmadığı için, bi şey bilen hatırlayan varsa da uğraşmak istememiş ve susmuş olabilir diye düşünülüyor. bu aradığı şahıs bulunmuş mu bulunamamış bilmiyorum ama o uyuşturucu alışverişi sırasında bıçaklanmış olabileceğini de düşünmüşler. sid'i tutuklamışlar ancak onun öldürdüğüne dair de hiçbir kanıt olmadığı için serbest bırakılmış, mahkemeye dahi çıkarılmamış.
gerçekten perişan oldum bir kadının daha b.k yoluna gidişini izlerken.
yaşadıkları hayatı izlerken de...
bir alex cox filmi.
inanmazsınız bir zamanlar ben de gençtim, ama hiçbir zaman sex pistols dinleyecek kadar değil. gürültülü bir manyaklık gibi geldi bana hep.
hayatta bazı dertlerim var arkadaşlar. madde kullanımı bunlardan biri. o yüzden nerde içinde bir keş bir canki olan bir üretim görürüm, hemen tüketmek isterim. bu filmi de bu motivasyonla izledim. işte bu sabah da, saatler 05.39'u gösterirken içimdeki bu motivasyona bela ve lanet okumak isterim.
film biyografik. grubun basçısı ile onun manitasının garip ilişki sürecini izliyoruz.*
her şeyden önce, berbat bir yaşam. bol kusmuklu, bol dramalı. ama en güzel tarafı bu dramaları kimsenin hatırlamaması*.
inanılmaz saçma bir şekilde tanışıyor sid ve nancy. çılgın partiler ve bilmediğimiz evlerde 27 insanla koyun koyuna uyumacalar. önce yıldızları pek barışmayacak gibi dursa da bazı ortak değerler insanları birleştirir. bu filmdeki ortak değer: oroyin.
bir şekilde sevgili oluyorlar işte. nancy'nin manyaklığı sid'in olmayan iş disiplinini eksilere çekiyor. grup bir süre ikiliyi idare etse de en sonunda dağılmaya karar veriyorlar. böylece nancy sid'in menajerliğine de soyunuyor ve işte adamın hayatını iyice ele geçiriyor. çok da bi hayatı da yok zaten.
sonra kimsenin bir şey anlamadığı bi ton lüzumsuz sahne... sahneler kötü diye demiyorum bu arada, kendileri de bir şey anlamıyor çünkü öyle bir hayat yaşıyorlar.
artık en son kısımda ikili kavga ediyor, sid nancye bıçak çekiyor, nancy kendini bıçağın üstüne fırlatıyor ve bıçaklandığını idrak edemeyecek kadar kafası güzel olduğu için uyumaya karar veriyorlar. saatlerce kanaya kanaya uyuduğu için de ölüyor.
nancy'nin bıçağın üzerine bilerek anladığından şüphelenebiliriz. filmde zaten kafasında sürekli ölüm fikrini ölçüp biçtiği mesajını veriyorlar bize. gerçi sonradan yardım da ister gibi oluyor ama iş işten geçmiş oluyor.
sabah veya öğlen, ne zamansa artık uyanan sid yatağı kanlar içinde ve sevgilisini de banyoda ölü buluyor ve hiçbir şey hatırlamıyor.
bu arada bu olayı araştırdım. tam olarak filmdeki gibi olmamış ve nasıl olduğunu da bilen yok. anladığım kadarıyla bi uyuşturucu partisi verilmiş. nancy'nin ölmeden önce birilerini arayıp uyuşturucu istediği gibi bir bilgiye de ulaşılmış. yine yanlış anlamadıysam baş başa değillermiş. ama bu nancy ablanın uyuşturucu bağımlılığı dışında başka problemleri de varmış. insanların biraz çekindiği arıza bi tipmiş, filmde çok öyle yansıtılmıyor. daha doğrusu o agresif manyaklığı sid'e kusuyor gibi yansıtılıyor. neyse yani, çeşitli insanların ifadeleri alınmış ama herkes geceyi hatırlamadıklarını söylemiş, sid dahil. bu kadın pek de sevilen biri olmadığı için, bi şey bilen hatırlayan varsa da uğraşmak istememiş ve susmuş olabilir diye düşünülüyor. bu aradığı şahıs bulunmuş mu bulunamamış bilmiyorum ama o uyuşturucu alışverişi sırasında bıçaklanmış olabileceğini de düşünmüşler. sid'i tutuklamışlar ancak onun öldürdüğüne dair de hiçbir kanıt olmadığı için serbest bırakılmış, mahkemeye dahi çıkarılmamış.
gerçekten perişan oldum bir kadının daha b.k yoluna gidişini izlerken.
yaşadıkları hayatı izlerken de...
devamını gör...