scaremongering yazar profili

scaremongering kapak fotoğrafı
scaremongering profil fotoğrafı
rozet
karma: 53525 tanım: 6123 başlık: 339 apolet: 5 takipçi: 183
scaremongering ama kekliğim sisikuş da diyebilir :d ve ayrıca: We are what we pretend to be, so we must be careful about what we pretend to be.

son tanımları | başucu eserleri


normal sözlük mesaj kutusu

benimki çok hareketli değil normalde.
umarım modlar okumuyordur modlara çok sallıyorum. dedikodu da yapıyorum. hep insan nefretim kinim mevcut dm kutusundaki mesajlarda.
gerçi onlar tanımlarımda da var sanırım...
devamını gör...

mony tontana (yazar)

#3772679
allah kahretmesin seni apfjkwldpke.
adama 3 senelik toştoş malzemesi çıktı, sıçtık...
devamını gör...

normal sözlük moderasyonu

bir soru sormak istediğim moderasyon...
#3772661 bu arkadaşın tanımlarını cidden siz mi siliyorsunuz yoksa "sen sildirdin!1!1!!!" diye ağlanıp şaibe yaratmak için kendi silip size mi atıyor suçu?

ssle bizi kardeşim.
güven ortamı sağlansın çünkü sonuçta binlerce dansöz var.*

edit: bence kendin siliyorsun hocam :d. bizim bu kadar ışık hızında çalışan bi moderasyonumuz yok gibi sanki. :d *
neyse şimdi günahını çok almiyim :d. belli de olmaz.
devamını gör...

archie bunker

#3772645
senlik bi durum yok canım kardeşim, sek erkeklere diyoruz. sen heycanlanma durduk yere :d.

#3772664
sen çekeceğine fare çeksin hocam, şeref duyarım. :d.*
hadi ikile, buralarda ağlama ses kirliliği oluyor :d.

#3772670
hiçbir şey sildirmiyorum, delil severim.
hocam 2 şey merak ediyorum:
1- ortalıkta bile yokken aşağılamaya çalıştığın bir yazarın numarası neden sende var? (dahası eleman nerene bastı da durduk yere adını andın, inanılmaz merak ettim.
2- durduk yere niçin bana ımmm hadi kibar olayım, "çöpçatanlığa" soyundun? şşş bana bak, yoksa sen "benim kadın kankalarım var" betası mısın? seni halısaha maçlarına kız ayarlarsın diye mi çağırıyorlar?
devamını gör...

armullah

#3772647
bizi korkularımız birleştiriyor armucum.
o kadar iyi anlıyorum ki seni...
devamını gör...

biri beni düşünüp 31 çeker korkusu

az önce de belirttiğim üzere, yaşadığım korkudur.
erkek gibi erkeklere* feda olsun, aramızda lafı bile olmaz ama :d bu işi de yapsa yapsa bir deli incel yapar... endişemiz ondan...*
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sözlükteki bi takım incel kardeşlerim* osbirlerse korkusundan yogadaki gelişimimi paylaşamıyorum sizlerle arkadaşlar. picın pozdan öteye gidemiyoruz maalesef :d.
devamını gör...

mony tontana (yazar)

#3772569
bazı insanlar yaşamın gerçekleri ile yüzleşemeyince acayip hezeyanlara kapılıyor canım kardeşim. akıl hastalığı böyle bir şey olsa gerek. :d

incide olsak "güldürdün p..." der geçerdik, burada o da yasak :d.
devamını gör...

scaremongering'i korumam altına almam

hocam kendi topuğuna sıkmışın, allah başka dert vermesin :d.
edit: ben kimseyi taciz etmiyorum ki, senin ilgi alanın tacizcileri korumak aslında, ben ne alaka?
devamını gör...

archie bunker

#3772536
canım kardeşim, yine mabadından anlamışsın. övdüğüm kişi "ablam değil" konuktu. o da çok sağ olsun teşekkür etti saygılı bir insan olduğu için...

beni sözlükte insan yerine koymasını isteyeceğim son kişi sen olabilirsin. hani bırak sözlüğü koca evrende seni archie mi insan yerine koysun yoksa hiç mi insan yerine konmamayı seçersin dense, ikincisini seçerim.

tekrar belirtmek isterim ki gerçekten hamam böceğinden ilgi görmek benim için çok daha tatmin edici, mutluluk verici olur.
devamını gör...

jameson (yazar)

#3772529
hocam her şeyden önce psikologlar ilaç reçete edemez.
her şeyden sonra, hekimler kendi alanı dışında tanı koyamaz ve ilaç reçete edemez. (örneğin bana bir aile hekimi raporum olmadığı müddetçe belirli ilaçları yazamaz. kimisini de yazabilir. bunun bir prosedürü var.) hekimler kendi alanlarında gerekli tetkikleri yapıp biyolojik bir neden göremezlerse sorunun psikolojik olabileceğini söyleyip sizi ilgili hekime yönlendirebilirler. bu tanı koymak değildir.

bu hıncınızın nedenini anlayamadım ama noktalama işaretleri ve hekimlerle alakalı sorunlarınız beni üzdü bir nebze. yatıştırıcı olmak istedim*, keyifli sözlükler.
devamını gör...

archie bunker

#3772512
okuduğunu anlamadığın zaten ortada idi...
keşke bu kadar göze sokmasan... anlaşılıyor zaten...
benimle konuşurken böyle cıvık bir üslup takınmanın rahatsız edici olduğunu da bir türlü anlayamadın. sanırım genel bir sorun, şahsımla ilgisi yok.
allah şifa versin.
devamını gör...

psikologların danışanlarının sorununu ele almaması

doğru olandır çünkü psikoterapi yaşam koçluğu değildir. terapistin temel amacı, danışanın kendi işler duygu ve düşünce sistemini (yeniden) inşa etmesine yardımcı olmak ve onu özgür kılmaktır. bir "akıl verici/ sorumluluk alıcı kişi" olarak kendisine bağımlı kılmak değil.

terapistin öğüt vermesi, tavsiye vermesi veya herhangi bir karara müdahalede bulunması benim için başlı başına terapi red flagleri zaten. bunun istisnaları olacaktır tabii ki. danışanın psikiyatrik müdahaleye ihtiyaç duyması (mesela sanrılarının olması) terapistin onu doktora yollamaya çalışmasına neden olabilir. ya da danışanın intihar düşüncesi var ise terapist yine onu yönlendirebilir. bunlar ayrı. ama ahmet bana duygusal şiddet uyguluyor ama seviyorum, ayrılayım mı ayrılmayayım mı gibi veya işimde çok mutsuzum istfa etmek istiyom, edeyim mi gibi wııcowof soruları elbette ki terapist "şunu yapmalısın" diye yanıtlamayacaktır.
devamını gör...

normal sözlük editör ekibi

madalyalarımı sökmelerini rica ettiğim ekiptir. *
hâlâ madalya protestom sürüyor. :d
insanolun yıldı artık benden.
devamını gör...

echabrenef7091

#3456097
ilk 3 bölümü okudum. zaten öteki tanımlarında da keşfettiğim kadarıyla kalemi çok kuvvetli bir kardeşimiz.

öykü yazmak bence çok zor bir iş. tarzın ne olursa olsun böyle bu. ki ben okumayı da pek sevmem şahsen. bu öykü parçacıkları böyle zottirik bir mecrada insanların beğenisine sunulunca tıpkı kendi yaptığın stand up gibi satırlarca apır sapır eleştiri alabilirdi. neyse ki okumayı sevmiyorlar *.

bana gelince, ben gayet keyifli buldum. zaten kendi deneyimlerini anlattığın veya tespitlerini paylaştığın pek çok tanımın da yer yer birer öyküye dönüşüyor ve benim çok sevdiğim bir tarz bu, senin yazım tarzın. hayatı böyle bir yerden görüp anlatmak bence çok keyifli.

3. bölümdeki diyaloglar bir gibi (dizi) sahnesi olsaydı şimdi youtube shortlarda dolanıyor olurdu. ruhi mücerret'te olduğu gibi iyi bir pr'la okura sunulsaydı da kitap influenzırlarının sayfalarında bolca görürdük diye düşünüyorum. işte insanoğlu böyledir hocam, her şey pazarlama ve pr.

sanki alttan alta bokluyor gibi oldum ama ben genel olarak ürettiğin her şeyi baya beğeniyorum. örneklediğim diziyi de beğendim zaten. ruhi mücerret'i bitirmedim ama çoook sevdiğim bir yazar var ki (bkz: sezgin kaymaz) bana biraz onu da anımsattın, tebessüm ettim. alttan alta normal insan canlısını bokluyorum ben.

bol bol yaz, biz de booool bol okuyalım.
sevgiler.*
devamını gör...

15. yy fransa'sında incelliğin iki yüzü

çağlar boyu incellik temalı bir yazı dizisi hazırlama niyetindeyim. bu amacıma hizmet eden ilk başlıktır.**

her şeyden önce incel nedir sorusuna cevap verecek olursak, kelimenin anlamı involuntary celibates yani istemsiz / mecburi bekarlık olarak düşünülebilir. burada kastettiğimiz insanlar, aslında hemcinsleri ile veya karşı cinsle (genellikle karşı cinsle) ilişki kurmak istese de, bir sebepten bunu başaramayan erkekler. ( aynısının kadın versiyonu için de "female incel" anlamına gelen femcel ifadesi kullanılıyor. hemen kudurmayın erkekler, kadın incellere de başka bir başlıkta değiniriz ama kadın inceller erkek inceller kadar tahrip edici ol-a-madıkları için şu anda erkek olanlar dikkat çekiyor.) bunun psikolojik nedenleri var büyük çoğunlukla. ben archie kardeşimin nicklatında da belirttiğim üzre, böyle bir furyanın patlamasına en temelde red pill hareketi veyahut öğretisi denen, stoacılığa dayandırarak aklamaya kalkıştıkları zottirik düşünce sisteminin neden olduğuna inanıyorum. travmalı ıssız adamlar "aldatıldım diye egom o kadar götüme girdi ki, tekrar sevmeye sevilmeye cesaretim yok" diyemedikleri için böyle bir şey uydurmuşlar işte. erkekliğe akıl dışı roller yükleyen ve temelde "kendine bak, kendini sev, öz değerini bil" den öteye de gitmeyen, her türlü kişisel gelişim ve dahi psikoloji kitabının içinde görebileceğiniz inanılmaz normal tavsiye ve gereklilikleri bunlara yeni ve havalı bir fikir gibi kakalamışlar. gaza gelen ve kendilerini farklı ve değerli hissetmek isteyen mağara adamı maçolar da eğip büküp, erkekliği imkansız bir erek haline sokarak bu sözde öğretiyi geliştirip suratımıza sıçtılar sağ olsunlar. olan biten bu.

erişmenin en azından çağımızda imkansız olduğu bir "erkeklik gereklilikleri sistemi" çizen bu zottirik düşünce, aslında erkek bireylere şikayet ettikleri feminizmin yüklediğinden çok daha zorlu ve manasız bir kimlik dayatmasında bulunup insan oluşlarını ellerinden alarak onları "tüketici -meta"ya indirgemiş olsa da, bunu akıl edecek kadar kafaları çalışsaydı zaten bu hallere düşmezlerdi diyerek, hayret etmeyi bir kenara bırakıyorum.

bu ulaşılmaz "erkek oluş gereklilikleri bütünü" ardından yepyeni bir güzide hapa daha kapı araladı ki ona da black pill diyoruz. çünkü yaşam kuralları gereği, herkesin delişmen ve "predatör" olamayacağı bir dünyada, bu deli redpilcilerin beta (öyle mi diyolla) olarak tabir ettikleri erkekler de aşağılanmanın acısını ve utancını ve dahi öfkesini yöneltebilecekleri bir kaynak bulmak durumundaydılar ve elbette ki her zamanki gibi bu kaynak da "kadınlar" olacaktı. böylece bu "ezik" beyler, yüzleşemedikleri ve aslında sahip de olmadıkları, kendilerine "pazarlanan" bu "yetersizlik" duygusunun sorumlusu değil kurbanı olmanın yolunu bu şekilde buldular. erkek mağduriyetinin akıl almaz ve zottirik bir temsili olarak inceller ortaya çıktı.

gördüğünüz gibi abicim, kadın kadının kurdudur diye ahkam kesen beylerin gibişebilenleri içine girdikleri küçük kaygan deliği yeni ve büyük bir dünya sanarak * gibişemeyen hemcinslerini aşağılarken, gibişemeyen erkekler de gibişebildikleri için öteki hemcinslerine nefret duyuyor :d. kendini meta olarak yeniden üreten redpilci deliler kendilerini kullandıkları gerekçesi ile kadınlara öfke kusarken, deli inceller de kendilerini kullanmadıkları için kadınlara kinli :d. böyle birbirlerini ve herkesi yiye yiye var olmaya çalışan zavallı çılgınlar bunlar.

ancak bu "istemsiz bekarlık" durumunun "gerçek gerekçeleri de olabilir" dediğimiz noktada 15. yy fransa'sına, notre dame'ın kamburu quasimodo'ya uzanıyoruz. quasimodo gerçekten de hem görünümsel kusurları, yamuk omurgası, kamburu, biri ötekinden daha kısa olan bacağı ve tek gözü ile "cazip ve tercih edilebilir olmayışın" bedenleşmiş hali gibi. üstelik buna sağırlığı da ekleniyor ve sağır olduğu için konuşma konusunda da eksik kalan quasimodo, "çirkin ama zeki ve nüktedan erkek" olma şansına da asla sahip olamıyor. tüm toplum tarafından ezilen ve dışlanan, nefret edilen ve herkesin çirkinliğine ayna tutan bir insan olarak, çanlardan çanlara sallana sallana hayatına devam ediyor. ilerleyen bölümlerde güzeller güzeli esmeralda ile yollarının kesiştiğini ve aslında bu çarpık devin kendisi kadar büyük bir sevme kapasitesi ve yumuşacık bir kalbi olduğunu keşfedeceğiz. böylelikle incellik madalyonunun aydınlık yüzünü quasimodo'da göreceğiz.

madalyonun öteki yüzünü ise bilge ve merhametli rahip claude frollo oluşturacak. biraz da onu tanıyacak olursak, yaşamını tanrıya adamayı seçmiş bir istemsiz bekar olarak karşımıza çıkacak. mesleği gereği kadınlarla ilişkisi kurması mümkün olmayan bu ucube, aslında bunu "kendisi seçmişti." rahip olmak zorunda değildi. pekala demirci olup bir kadınla evlenebilir ve 8-10 çocuk yapabilirdi. yaşamı boyunca kadınlara içi gitmiş bu adam, içindeki cinsel sıkışmışlığı elbette ki kadınları "şeytan" ilan edip onlardan kaçarak yıllarca zapturapt altında tutmuştu. ancak esmeralda'nın öyküye gidişi ile birlikte, tüm bu cinsel açlık bu güzeller güzeli kadınla karşılaşma anında müthiş bir taşma yaşadı.

esmeralda'yı cahil ve sığ, biraz da şımarık ve fazlaca hayalci, bir yönüyle saftirik, uçarı bir genç kız olarak tanımalamak da zannediyorum yanlış olmaz. esmeralda'ya sahip olmak içim damsalak phobeus'a saldıran rahip, önce kızın cinayete teşebbüsten hüküm giymesine neden olmamış gibi, sonrasında da kitap boyunca ırz düşmanlığına devam ediyor.

iki farklı incel, iki farklı tavır. quasimodo aslında esmeralda'ya aşık, ona hayran. kendisini de kabul etmiş ve sevmiş değil. tıpkı sapık rahip gibi aslında quasimodo'nun da içsel çatışmaları ve çalkantıları var. ancak quasimodo'nun iç görüsü ve rasyonalitesi çok çok daha yüksek. quasimodo kendi "çirkinliği"nin farkında ancak kendi "çirkinliği", gördüğü bir "güzelliği" takdir etmesine engel değil. uzaktan sevmeyi, yük olmadan sevmeyi ve sadece öylece sevmeyi bilecek kadar büyük bir kalbi olduğu için, kitabın son sayfasını çevirirken belki de hepimizin en "sevdiği" karakter bir anda bu "çirkin incel" oluveriyor. iç güzellik her şey değildir diyen delilere inat, bize, "evet her şey değildir ama bir şeydir " deme imkanı sunuyor.

öte yandan incelliğin karanlık yüzünü temsil eden rahip, yıllar yılı titrinin ardına gizlediği sapık düşünceleri gözlerden ırak tutabilişi ile edindiği "saygı"yı ve hiç sahip olmadığı "bilgeliği", iç görüden uzak ve çarpık bir şekilde yorumlayarak, esmeralda'nın sevgisinin "doğal hakkı" olduğunu düşünüyor. onun yanında gördüğü her hemcinsine kıskançlık ve nefretle bakarken, sevdiğini iddia ettiği bu kadını her bulduğu fırsatta taciz etmeyi, ona tecavüz etmeye kalkışmayı yine tüm bu iğrenç davranışlara "esmeralda neden olmuşçasına" ona yansıtarak hem haklılığını hem de mağduriyetini inanılmaz zottirik ve saçma bir yolla ve illüzyonla yeniden ve yeniden üretiyor. elbette ki bu da daha çok sınır ihlali, daha da "her şeyi kendinde hak görme" şımarıklığına yol açıyor.

elbette ki hepimiz sevilmek ve arzulanmak isteriz. ancak incelliğin bu iki yüzünde, taraflardan biri hayatında ilk kez "sevmiş olmanın" hazzını yaşama ve sevmenin de sevilmek kadar kendi değerimizi onayladığımız bir yol olduğunu anlama imkanı bulmuşken, rahip kaskatı kalbi ile utanç verici bir sona mahkum oluyor. yaşamı boyunca yalnız kalmış ve yalnız hissetmiş quasimodo'nun, ölümde, yanında sevdiği kadın var. yaşamı boyunca insanlarla iç içe yaşamış, saygın bir isim edinmiş rahip ise can çekişirken ve ölümde yapayalnız.

hayatı yaşamanın hepimiz için pek çok yolu var. bazılarımız için "güzellik" , kendimizi ne kadar "çirkin görürsek görelim" ve hatta "çirkin olursak olalım" yine de içimizdeki ışığı yansıtan bir aynaya dönüşüyor. bazılarımız için ise bu "güzellik", kendi "çirkinliğimizi" gördüğümüz, bizi aşağılayan ve bu nedenle "sahip olup değerimizi tahakküm üzerinden onaylayamıyorsak hiç değilse yok ederek kurtulmak istediğimiz" bir aynaya dönüşüyor.
devamını gör...

ikna yoluyla psikoterapiyle tanışmak

muazzam bir tanışma yöntemi.
ben de kolundan tuttuğumu terapi koltuğuna oturtmak istiyorum çünkü...

aslında terapi zorla olacak bir iş değil. danışanın gönüllü ve istekli olması hem gerekli hem de işleri kolaylaştıran bir şey. ama ne yazık ki zottirik insanımız böyle aklıselim hamleler yapamıyor genelde. kendini sağlıklı sananlar en manyak olanlar maalesef. o yüzden inceller başta olmak üzere her deliye bir terapist seferberliği başlatılsa ben çok mutlu olurum...
devamını gör...

coup de grace ile merhamet vuruşu

canım kardeşim okumaya üşenmişlerdir.
yazmayı ve okumayı sevmeyen herkes burada. çok garip, çok ironik. yaşamın kendisi gibi...
ben bilmiyom hikaye serini. okuyup nickaltı giricem.
devamını gör...

coup de grace ile merhamet vuruşu

#3771797
kim o ya, persona mıydı?
yav alkol ve cigara yalnızlıkla birleşince bazen insanlarda sinir yapıyor nanacım.
üflemeyi azaltsa yapmaz öyle işler ama neys... gitti zaten çok şimdi sallamayayım adama.
devamını gör...

coup de grace ile merhamet vuruşu

benden de daha olgunsun valla kardeşim.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim