1.
sinimarın hikâyesi ile araplarda darb-ı mesel haline gelen söz
güzel sonuçlanmasını beklerkenan bir işin sonucunda tam tersi iyiliğe karşı kötülük bulmayı ifade eder
mükafat beklerken canın dan olan sinimarın hikayesi;
çok eskiye dayanan rivayete göre,
ırak’ta hîre ve çevresinde hüküm süren lahmîler’in son hükümdarı nu’mân b. münzir, ihtişamını ve adını uzun müddet yaşatmak adına bir saray yaptırmak ister. dönemin meşhur rum mimarı sinimmâr’ı çağırtır. nu’mân b. münzir, sinimmâr’dan daha önce görülmemiş bir saray yapmasını ister.
emri alan sinimmâr, evvela saraya en uygun alanı bulmak için işe koyulur. tüm şehri gezdikten sonra kufe'de şehre tümüyle nazır bir tepede karar kılar. sinimmâr, 20 yıl süren bir emeğin sonucunda dönemin en muhteşem eserini ortaya çıkarmıştır. nu’mân b. münzir’i çağırır ve sarayı gezdirir. havernâk ismini alan bu sarayda gördüğü ustalığa hayranlık duyan hükümdar, iltifatlarını sinimmâr’dan esirgemez. sarayın odaları, güneş ışığının hareketleriyle renk değiştirmekte, en üst kattaki teras ise şehrin manzarasını tümüyle kuşatarak izleyeni mest etmektedir.
sinimmâr, son olarak saraya ait şaşırtıcı sırrı vermek adına hükümdarla en alt kata iner. burada hükümdara bir taşı işaret ederek:
“bir düşman istilasına maruz kalırsanız şu taşı yerinden çıkarıp sarayı terk etmeniz yeterlidir. bir saat içerisinde saray yok olacaktır.” der. ı̇kisinden başka bu sırrı bilenin olmadığını da ekler. o anda duydukları nu’mân b. münzir’i sarsar ve bu sözleri aklından çıkaramaz. ve bu sırla birlikte içinde geri dönülmez korkular filizlenir. ya bu mimar kendisine ihanet eder de bir başkasına daha güzel saray yaparsa? yahut taşın yerini bir başkasıyla paylaşırsa? hükümdar daha fazla dayanamaz, sinimmâr'ı sarayın terasında manzaraya yakın durduğu bir anda aşağıya iter. böylece emeklerinin karşılığında ölüme gönderilen sinimmâr’ın hikayesi halk arasında yayılır ve haksızlığa uğrayan kişiler arasında mesel olarak kullanılmaya başlanır.
güzel sonuçlanmasını beklerkenan bir işin sonucunda tam tersi iyiliğe karşı kötülük bulmayı ifade eder
mükafat beklerken canın dan olan sinimarın hikayesi;
çok eskiye dayanan rivayete göre,
ırak’ta hîre ve çevresinde hüküm süren lahmîler’in son hükümdarı nu’mân b. münzir, ihtişamını ve adını uzun müddet yaşatmak adına bir saray yaptırmak ister. dönemin meşhur rum mimarı sinimmâr’ı çağırtır. nu’mân b. münzir, sinimmâr’dan daha önce görülmemiş bir saray yapmasını ister.
emri alan sinimmâr, evvela saraya en uygun alanı bulmak için işe koyulur. tüm şehri gezdikten sonra kufe'de şehre tümüyle nazır bir tepede karar kılar. sinimmâr, 20 yıl süren bir emeğin sonucunda dönemin en muhteşem eserini ortaya çıkarmıştır. nu’mân b. münzir’i çağırır ve sarayı gezdirir. havernâk ismini alan bu sarayda gördüğü ustalığa hayranlık duyan hükümdar, iltifatlarını sinimmâr’dan esirgemez. sarayın odaları, güneş ışığının hareketleriyle renk değiştirmekte, en üst kattaki teras ise şehrin manzarasını tümüyle kuşatarak izleyeni mest etmektedir.
sinimmâr, son olarak saraya ait şaşırtıcı sırrı vermek adına hükümdarla en alt kata iner. burada hükümdara bir taşı işaret ederek:
“bir düşman istilasına maruz kalırsanız şu taşı yerinden çıkarıp sarayı terk etmeniz yeterlidir. bir saat içerisinde saray yok olacaktır.” der. ı̇kisinden başka bu sırrı bilenin olmadığını da ekler. o anda duydukları nu’mân b. münzir’i sarsar ve bu sözleri aklından çıkaramaz. ve bu sırla birlikte içinde geri dönülmez korkular filizlenir. ya bu mimar kendisine ihanet eder de bir başkasına daha güzel saray yaparsa? yahut taşın yerini bir başkasıyla paylaşırsa? hükümdar daha fazla dayanamaz, sinimmâr'ı sarayın terasında manzaraya yakın durduğu bir anda aşağıya iter. böylece emeklerinin karşılığında ölüme gönderilen sinimmâr’ın hikayesi halk arasında yayılır ve haksızlığa uğrayan kişiler arasında mesel olarak kullanılmaya başlanır.
devamını gör...