1.
hematit diye bir taş var sözlük. bağsurlu popoların püskürttüğü kanlı kaka gibi de bir rengi var çok afedersin.
işte bu taşın içinde fe2 o3 var ya sözlük, o yüzden demir oksit diye böyle bir renk oluşturmuş. bunu içindeki demiri erittikten sonra evde artık ne varsa arap yapıştırıcısı olur, yumurta sarısı olur, zeytinyağı olur hiç bir şey bulamadın su olur bir şeylerle karıştırıp bağlayınca çamur gibi yap, al sana (bkz: sinopya)!!!
böyle kolay bir şeymiş gibi görünen bu pigmentin kırmızı turuncu kizil kahverengi tonlarında bir renk paleti var. artık içine kattigin bağlayıcı miktarı ile toprağın içindeki demir rengin tonunu değiştiriyor. en önemli özelliği ise teeee yontma taş devrinde bulunmuş olması. allah affetsin hz.adem'in yaratıldığı çamur gibi sözlük. nerede baksan karşına çıkıyor. istersen amerika'ya git maya halkinda görüyorsun. afrika'ya git kabilelerin "arap yağı bol bulunca bilmemneresine sürermiş." hesabı kadına kıza doğurganlık versin diye sürdüklerini görüyorsun. mısır'a gidiyorsun yine o anamı dinimi ağlatan piramitlere ve mumyalarının giysilerine bulayıp kutsadıklarını görüyorsun. fransa'ya gidiyorsun yontma taş devri duvar resimleri de görüyorsun. italya'ya gidiyorsun torino'da freskler de görüyorsun. hatta italya'da öyle köşe başı pizzacısı gibi her önüne gelen yerde goremiyorsun. adamlar zamanında yani 1300'lü yıllarda mezarlık yakınındaki kilisede çıkan yangında eriyen kurşun kaplı duvarların altında buldukları sinopya ile yapılmış fresklerin taslak çizimlerine rastlayınca hemen oracığa museo delle sinopie diye müze kurup bu kırmızı toprağın ismini veriyorlar. sonra da diyorlar ki bir sanat eserinin ilk taslak çizimlerine de sinopya diyeceğiz.
velhasılı her yerde var yani. tek bir yerden gelmemiş. tekerlek gibi düşün sözlük. her uygarlık kendi uygarlığında icat etmiş. şimdi canım sözlük, bırak kadınların vajinası ile erkeklere ne yaptıklarını falan da (bkz: vajinasını silah gibi kullanan kadın)
burayı iyi dinle. burada sana büyük oyunu göstereceğim !!! bu en eski pigment, bu kırmızı kahve sinopya pigmenti dünyanın her yerinde varsa anadolu'da nerede var dersin? bak iyi düşün ismi si-nop-ya
daaaaatttt!!! yanlış cevap sözlük. şaşırtmaçlı soruydu bilemedin. adı sinopya diye neden sinop'ta çıkartılsın ya? biraz vizyon biraz orjinal fikirler sözlük. tamam tamam kızma başka bir ipucu veriyorum. kırmızılı kahverengimsi kızıl bir çok tonu var bak !!! tekrar düşün sözlük.
boooiinngggg!!!
evvet sözlük, öğreniyorsun bu işi sen valla. tabi ki kızılırmak sözlük. kızılırmak adı üstünde kızılrenkli. o halde kızıl renkli topraklardan çıkması lazım. demek ki sinopya anadolu'da nerden çıkıyor??? yaaaaa, aynen sözlük (bkz: kapadokya) da çıkıyor. hatırlasana orada çamurdan testiler küpler kaplar vs yapılıyor. işte milyonlarca yıldır hititler'den beri tüm anadolu'da yapılan çömlek ve toprak tasların her türlü eski toprak eserin hamurunda boyasında cilasinda bu sinopya pigmenti var. catalhöyük'te tabletlerde bu pigment var, göbeklitepe' de bile iskelet parçalarının çevresinde bu pigment ile hazırlanmış lap kaçak parçaları var sözlük.
adının sinopya olmasının tek sebebi de bizans zamanında sinop limanından dünyaya yayılması olmuş. yoksa ona bakarsan başka ülkelerde aşı boyası, ochre boyası gibi isimleri de var.
hiç müzeye gittin mi sözlük? gittiyse mutlaka bir hitit ve ya urartu dönemi toprak taslarını,vazolarını görmüşsündür. işte o her yerde karşımıza çıkan comleklerin en onemli özelliği sinopya ile boyanmış olması. yine de evi, kabı kacağı boyuyorsun da sözlük kumaşlarını boyadığında orada uzun süre kalmıyor. yok ben illa kırmızı mintan istiyorum diyorsan o zaman bir zahmet koşinil kırmızısıkullanacaksın. hem sen bu boya ile ne kumaşı boyayacsksın allah'ını seversen? millet vakti zamanında (bkz: akdamar kilisesi)ni boyamış sen daha tuman mintan derdindesin.
işte böyle sozlukcüğüm. insanoglu topraktan gelmiş toprağa gidecek. bu yüzden bokunda boncuk arar gibi toprakta ne varsa bulmuş çıkarmış her bir zerresini sonuna kadar kullanmış. bundan sonra bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı sözlük. kendine iyi bak canım.
işte bu taşın içinde fe2 o3 var ya sözlük, o yüzden demir oksit diye böyle bir renk oluşturmuş. bunu içindeki demiri erittikten sonra evde artık ne varsa arap yapıştırıcısı olur, yumurta sarısı olur, zeytinyağı olur hiç bir şey bulamadın su olur bir şeylerle karıştırıp bağlayınca çamur gibi yap, al sana (bkz: sinopya)!!!
böyle kolay bir şeymiş gibi görünen bu pigmentin kırmızı turuncu kizil kahverengi tonlarında bir renk paleti var. artık içine kattigin bağlayıcı miktarı ile toprağın içindeki demir rengin tonunu değiştiriyor. en önemli özelliği ise teeee yontma taş devrinde bulunmuş olması. allah affetsin hz.adem'in yaratıldığı çamur gibi sözlük. nerede baksan karşına çıkıyor. istersen amerika'ya git maya halkinda görüyorsun. afrika'ya git kabilelerin "arap yağı bol bulunca bilmemneresine sürermiş." hesabı kadına kıza doğurganlık versin diye sürdüklerini görüyorsun. mısır'a gidiyorsun yine o anamı dinimi ağlatan piramitlere ve mumyalarının giysilerine bulayıp kutsadıklarını görüyorsun. fransa'ya gidiyorsun yontma taş devri duvar resimleri de görüyorsun. italya'ya gidiyorsun torino'da freskler de görüyorsun. hatta italya'da öyle köşe başı pizzacısı gibi her önüne gelen yerde goremiyorsun. adamlar zamanında yani 1300'lü yıllarda mezarlık yakınındaki kilisede çıkan yangında eriyen kurşun kaplı duvarların altında buldukları sinopya ile yapılmış fresklerin taslak çizimlerine rastlayınca hemen oracığa museo delle sinopie diye müze kurup bu kırmızı toprağın ismini veriyorlar. sonra da diyorlar ki bir sanat eserinin ilk taslak çizimlerine de sinopya diyeceğiz.
velhasılı her yerde var yani. tek bir yerden gelmemiş. tekerlek gibi düşün sözlük. her uygarlık kendi uygarlığında icat etmiş. şimdi canım sözlük, bırak kadınların vajinası ile erkeklere ne yaptıklarını falan da (bkz: vajinasını silah gibi kullanan kadın)
burayı iyi dinle. burada sana büyük oyunu göstereceğim !!! bu en eski pigment, bu kırmızı kahve sinopya pigmenti dünyanın her yerinde varsa anadolu'da nerede var dersin? bak iyi düşün ismi si-nop-ya
daaaaatttt!!! yanlış cevap sözlük. şaşırtmaçlı soruydu bilemedin. adı sinopya diye neden sinop'ta çıkartılsın ya? biraz vizyon biraz orjinal fikirler sözlük. tamam tamam kızma başka bir ipucu veriyorum. kırmızılı kahverengimsi kızıl bir çok tonu var bak !!! tekrar düşün sözlük.
boooiinngggg!!!
evvet sözlük, öğreniyorsun bu işi sen valla. tabi ki kızılırmak sözlük. kızılırmak adı üstünde kızılrenkli. o halde kızıl renkli topraklardan çıkması lazım. demek ki sinopya anadolu'da nerden çıkıyor??? yaaaaa, aynen sözlük (bkz: kapadokya) da çıkıyor. hatırlasana orada çamurdan testiler küpler kaplar vs yapılıyor. işte milyonlarca yıldır hititler'den beri tüm anadolu'da yapılan çömlek ve toprak tasların her türlü eski toprak eserin hamurunda boyasında cilasinda bu sinopya pigmenti var. catalhöyük'te tabletlerde bu pigment var, göbeklitepe' de bile iskelet parçalarının çevresinde bu pigment ile hazırlanmış lap kaçak parçaları var sözlük.
adının sinopya olmasının tek sebebi de bizans zamanında sinop limanından dünyaya yayılması olmuş. yoksa ona bakarsan başka ülkelerde aşı boyası, ochre boyası gibi isimleri de var.
hiç müzeye gittin mi sözlük? gittiyse mutlaka bir hitit ve ya urartu dönemi toprak taslarını,vazolarını görmüşsündür. işte o her yerde karşımıza çıkan comleklerin en onemli özelliği sinopya ile boyanmış olması. yine de evi, kabı kacağı boyuyorsun da sözlük kumaşlarını boyadığında orada uzun süre kalmıyor. yok ben illa kırmızı mintan istiyorum diyorsan o zaman bir zahmet koşinil kırmızısıkullanacaksın. hem sen bu boya ile ne kumaşı boyayacsksın allah'ını seversen? millet vakti zamanında (bkz: akdamar kilisesi)ni boyamış sen daha tuman mintan derdindesin.
işte böyle sozlukcüğüm. insanoglu topraktan gelmiş toprağa gidecek. bu yüzden bokunda boncuk arar gibi toprakta ne varsa bulmuş çıkarmış her bir zerresini sonuna kadar kullanmış. bundan sonra bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı sözlük. kendine iyi bak canım.
devamını gör...