sokak düğünlerinin yasaklanması gerekliliği

son derece katıldığım bir önerme. ya saçma sapan müziklerle dans eden insanları görmek zorunda değiliz.

düğün olayını tamamen kaldırsak mı artık? acı çekmeden de eğlenebiliriz.

düğünleri severim ama gerçekten organizasyonu güzel olan işleri severim.
dayılar, amcalar, teyzeler, çocukları bacaklarına ağlaya ağlaya dolansa bile göbek atmaya devam eden ablalar... saçma sapan zortlak şarkılar... hem göz zevkim hem kulak zevkim ve geriye kalan tüm zevklerim bitiyor bunlara şahit olurken.
organizasyonu yaparsın, güzel bir salon tutarsın veya kır düğünüyse güzel açıklık bir alan bulursun, süslemeler, şarkılar, az öz olan tanıdıklarla hoş bir kutlama olabilir. tabii bunlar için bolca para ve kültür gerekiyor. öbür türlü sokağın ortasında bir grup insan dans adı altında zıplıyor, tepiniyor, zortlak sesler tüm mahalleyi inletiyor... böyle eğlence böyle basitlik olmaz olsun. *

böyle bir şey nasıl hala yasak değil ki zaten? 2021 yılındayız ya, 2021! sokakta düğün yapmak, mahalleliyi rahatsız etmek, insanları huzursuz etmek neden?

bunun mevlidli düğünün sesini hoparlörle tüm mahalleye dinleten türleri var. anladık dincisin ve bunu düğününde bile göze sokmak istiyorsun ama sen hoparlörden mevlid yayınlarken evinde bunu duya duya sıçan var, sevişen var, sıvazlayan var, hamster izleyen var. bundan sen rahatsız olmayabilirsin ama emin ol ki onlar rahatsız oluyor

yaz geldi gene evleniyor koduklarım. hemde sokakta. bak yemin ediyorum türkiye 4. dünya ülkesi. az önce polisi aradım ihbar ettim. bu nasıl bir medeniyetsizlik göstergesidir. nasıl bu utançla yaşıyorsunuz. hayvandan farkı yok bunların hatta daha beterler. bu iş sokakta olmaz aga. ya git salon kirala ya da düğün yapma. sokakta olmaz o iş. size kim bunu öğrettiyse yanlış öğretmiş. yok öyle bişey

yasağı geçtim direkt sınır dışı etmek lazım bunları. aslında böyle şeyler çok iyi turnusoller de devletümüz ayıkamıyor çünkü kendileri de öyle. var bi hayalimiz, c.başkanı olursam medeniyetsizlik göstergesi olan her eylemle hemhal olanları sınır dışı edecegiz.

artık olması gerekendir. resmen gürültü kirliliği. kimse siz evleniyorsunuz diye o kötü sesli şarkıcınızı ve bıkmadan, usanmadan dinleyip kıvırttığınız müziklerinizi bangır bangır dinlemek, çekmek zorunda değil.
hiç düşünmüyorsunuz değil mi? hasta olan mı var?
rahatsız olan mı var?
bebeği olan mı var?
misafir ağırlayan mı var?
ders çalışan mı var?
yorgun olan mı var?
işe gidecek olan mı var?
uykusuz olan mı var?

düşünseydiniz zaten ya düğün salonu kiralardınız ya da düğün yapmazdınız.

küçük yerleşim yerlerinde yine yapın da; kentin ortasında olacak şey değil artık bu bir kabul edin

şu anda aktif olarak dışarıda bir düğün var. ve odaklanmam gereken bir zaman şu an. küfrede küfrede tebrik ediyorum yeni çiftimizi.umarım düğün fotoğraflarınızda e-okul resminiz gibi çıkarsınız. umarım evinizin anahtarlarını bu gece kaybedersiniz ve gece gece çilingirle uğraşmak zorunda kalırsınız.

imzayı nereye atıyoruz dedirten istek. evet, fazlasıyla katılıyorum. ders çalışmam gerekirken bir türlü konsantre olamıyorum, düşük notlarımın sebebi sizsiniz halay çekenler.

son benliğimle katıldığım ve gerçekleşmesi için nereye dilekçe veriyoruz dediğim gerekliliktir. sabahın 9'undan akşam 10'a kadar karşı apartmandakilerin kınası vardı teraslarında. tam çok şükür bitti dedim şimdi de yan apartmandakiler gelin getirmişler bu saatte davul zurna çalıp halay çekiyorlar. yahu geleneğimiz göreneğimiz çok güzel tamam da arkadaşlar sizce bu mantıklı bir hareket mi? sabahtan beri çıldırmak üzereyim. evinde hastası olan var, bebeği olan var, yarın işe gidecek olan var, sınava çalışan var. var da var yani. belli bir saate kadar yine tamamım ama gece yarısı olmuş be! yeter cidden.

bir varoşluğun ve iğrençliğin son bulmasını isteyenlerce gereklilik görülmesidir. inanın sizin ömür boyu sevişecek olmanız yarın sabah 7 de kalkıp işe gidecek insanların umurunda ve silkinde değil. beyinsizler.

bayağılığın ta kendisidir. salon tutmaya paran yoksa düğün yapma kardeşim. saçma sapan çalan orkestranın gürültüsünü dinlemek zorunda değiliz.

o iş köyde olur köyde. köyde zaten herkes doğal davetlidir. herkes de katılır . oldu bitti. metropolde sokak düğünü ne? fakirlik sebeplerden birisi olsa da , asıl mevzu adaptasyon sorunudur.

bedenleri şehire göç etmişken, kafaları köyde kalmış olanlara anlatılması gerekendir.
şeher bura şeher hemşerim hoop..

15 hane değil ha 15 milyon kişi tıkış tıkışız burada.

bundan rahatsız olan arkadaşlara tavsiyem sakın orta anadolu'ya gelmesinler. orta anadolu'nun şehirleri, ilçeleri, kasabaları ve köyleri komple açık hava düğün salonudur. salon düğünü buralarda ayıplanır. konunun fakir olmakla ilgisi yok. tanıdığım hali vakti yerinde adam bile evinin önünde düğün yaptı.

mahalle karakollarından ufak (!) bir hediye karşılığında izin alıyor düğün sahipleri. sonra benim "kafamız çekildi" diye şikayet edenlere karakol amiri, "düğünün türk örf ve adetlerindeki yeri" konusunda bir söylev veriyor. karakolun bağlı olduğu emniye amirliğine şikayet ederseniz şikayetinizi işleme koyup bir ay sonra gerekli "aksiyonu" alıyorlar.
oysa yasak. yani sokakta düğün yapılamayacağı, başka insanları rahatsız edecek hiçbir eylemde bulunulamayacağı konusunda yasa var. ama hediye demiri keser.
ben bir keresinde balkona hoparlör çıkarıp trash metal müzik çalmıştım.

"yetmez ama evet" dediğim olay.

sokak düğünlerini yasaklamak neyse de salon düğünlerini yasaklamak abartı olabilir. fakat bu düğün geleneğinin tamamen iptal olması lazım.

bir sürü para. harcanır harcanır ondan sonra gelsin borçlar. bitti mi; hayır! bu sefer de iş takılara kalır. takılan takılarla masraflar hafifletilmeye çalışılır. davetliler üzerindeki statik baskıdan bahsetmiyorum bile!

takı da kabul etme düğün de yapma. boşa masraf. nedir yani; evliliği ilan için nikah yetmiyor mu!? anlamadım!

sünnet düğünlerine hiç girmeyeyim!

ihalar sihalar buralara da nokta atışıyla şey etse ya keşke... diye içinden geçirirsin...

insanıma dair hissettiğim şey sevgisizlik!