sözlüğün iç güzellikle kafayı bozmuş olması

gündeme veya akışa bakınca görülecek olandır. arkadaşlar tamam, 10/10 çekicilikte insanlar değiliz hiçbirimiz ama ne ağladınız gerçekten?

yok iç güzellik yalan, yok dışarısı olmadan kimse içinize bakmaz, yok her şey dış güzellik? ananız babanız da mı sevmedi sizi? hiç mi arkadaşınız olmadı? hiç mi "sen iyi birisin ha" demediler size?

bak iddia ediyorum, bu ağlayan arkadaşlar 8+/10 olsalar, bu sefer de, "çok çekici olduğum için insanlar benimle konuşuyor, başka bir özelliğim yok" diyecek. bunun zengin olanı da "param var diye çevremde çok insan var, gerçek arkadaşım değil hiçbiri" diyen insan.

herkes, sevilmeyi hak ediyor ve emin olun herkes en az bir kişi tarafından seviliyor. içi güzel, dışı güzel, iki tarafı da güzel insanlara buradan selamlar olsun.

kimsede dış güzellik olmayınca el mahkum kendimizi avutuyoruz. yoksa benim için daima dış güzellik önemlidir.

insanın içi dışı bir olmalıdır.

dış güzelliğe baksak instagram’da gezeriz sevgili dostlar. biz sapyoseksüeller burada fikirlere yükseliyoruz, gönüllere hitap ediyoruz.

çirkin değiliz paramız yok

insan, görsel olarak beğendiği kişinin "iç güzelliğini", "zekâsını" merak eder. beğenmediği kişiyi etmez. önemli olan iç güzelliği, ben sapyoseksüelim falan... eyvallah, ama işte önce görsel algı devrededir. alternatifte; bir arkadaş vb. ortamlarda tanışılmış kişinin, tanıdıkça içinin güzelliği ya da zeki oluşu zamanla dikkat çekebilir, buna eyvallah. lâkin, tanımadığın birinin iç güzelliğinin, zekâsının nasıl farkına varılabilir? kandırmayın bizi.

tabii ki önemli olan kalbî ve ve de ruhî letafettir, geçerli olan budur.

yüzünüz güzeldir, yıllar kırıştırır...
memeleriniz dolgun ve diktir, yer çekimi sündürür...
göt dediğin vakti gelince selülit bağlar...
çükün vardır göğsünü gerdiren, gün olur sadece işemeye yarar...

biz, hayatımız boyunca iç güzellik peşinde olduk. yüzü güzele meftun olmadık,
mermer gibi hatunun arkasından uzaklara dalmadık.

ben hiç yakışıklı birinin yavşadığını görmedim.bence standartların altında olduğuna inanan insanlar dış güzellikle daha çok kafayı bozmuş ve daha çok aranıyor. bu kompleksi sempatik gösterip "önemli olan iç güzellik"diyerek görece güzel görünen insanları kötü kişilikli olarak yansıtmakta bu kompleksin bir parçası.

iç güzellik bir yanılsama, ruhunuzdaki güzellikler gerçek dünyaya çıkmadıkça hep içinizde kaldıkça biz nasıl göreceğiz.

esasında iç güzelliğe kimse bakmıyor bunun tartışılması bence komik.

dışa da vurması lazım onun.

ya genital bölgeleri kastediyorlardır ya da yokluktadırlar.

ha bir de bazı kadınlar "siz erkekler kilolu kadınları niye beğenmiyorsunuz?" falan triplerinde geziyorlar. bunların bir kısmı kendi de kilolu oldukları için bu triplerde, kalanları da genelde akıllarınca doğruculuk oynuyorlar. halbuki şişman, kısa boylu, kel, gözlüklü falan bir herif bunlara yürüse hepsi "ıııııyyy" yapar.

iki yüzlüler.

bir tespit.

2 grup var:

1) "dış güzellik benim için çok önemli. eli yüzü çok düzgün olmalı. bir ortama girdi mi başlar ona dönecek kadar güzel/yakışıklı olmalı. yoksa olmaz." diyenler. bunlar genellikle süs bebeği gibi bir tiple evlenip sonra da onunla iki kelime edememekten yakınırlar. "zamanında baksaydın kafasının içine, dışına baktığın kadar" denmesi gereken grup bu.

2) "dünya güzeli olmasına gerek yok, bana çekici gelmesi, bana göre güzel olması yeterli" diyenler. bu grup normal grup. elektrik alamadığı insanla işi olmaz. elektrik aldıysa içini de tanımaya çalışır.

ama sanki bu ikisi aynı grupmuş gibi sabah akşam birbirine karıştırılıp konu hakkında tartışma ortamı yaratılır. yahu bunlar aynı şekilde düşünen insanlar değil! neden genelleyip "içine bakma, dışına bak", "dışına bakma, içine bak" diye ahkâm kesiyoruz ki? herkes kendi karakterince bir yol tutturmuş gidiyor. seçimlerinizin sonucuna katlanın, o yeterli.

iç güzellikten , sapyoseksülikten dem vurmak pek de samimi gelmiyor bana . hamam böceği mi kelebekler mi ? kelime oyunları yapmayın kimse dışını sevmediğinin aklıyla ilgilenmez. güzellemeleri bir kenara bırakın lütfen.

genel bir ifadedir. önce dış güzelliğine bakılır. eğer güzel ise iç güzelliğine bakılır. yani her halükarda dış güzelliğe bakılır.

özgüven olmayınca dış görünüşle alakalı, haliyle herkes iç güzelliği sevsin ki oradan kurtarayım bari düşüncesindeki insanların çokluğundandır.

çirkinliğime bir şey yapamam ama karakterimi saklayabilirim, standart kişiliğimi cezbedici bir şekilde sunabilirim. ilgili davranmak, iyi insan rolü çok kolay benim için. zaten öyle bir şey oldu ki herkes yalnız, mutsuz ve asosyal. ufacık bir farkedilişe bile tav olacak onlarca kişi var. *

tabi kolay değil bunu dile getirebilmek, itiraf edebilmek kendine. bir yerde de hak veriyorum herkes her kafasına estiğini yapmamalı, kendi olmamalı çoğu durumda bana göre. iyi ve erdemli insan olmak, olmaya çalışmakta bir yerde sevilme beklentisinin ürünü. o yüzden kasan kassın kasmayan salsın. ha sen yakışıklı/güzelsindir sana lafım yok zaten, sen aynen devam et. beni anlayan anlasın yeter.

sözlükteki yazarların ne kadar iki yüzlü olduğunu gösterir.
yoksa biz biliyoruz sizin içinizi dışınızı.

dünya dış güzellikle kafayı bozmuş ,insanlar toplum baskısı yüzünden ne ameliyatlara ,ne işkencelere katlanıyorlar güzellik için. çoğu kimse kendini olduğu gbi kabul edemiyor bu azılı güzellik manyakları yüzünden. çok bıkkınlık verici ,bizde içten bozalım ne var yani ?

şahsen bu tarz yakarışlara denk gelmedim...
bana kalırsa ikisi de önemli değil.
sevdiğim insanlar bir elin parmaklarını geçmez.
kimseye boş beleş iyi davranmaya yeltenecek biri ise hiç olmadım şimdiye kadar.
ister içimi beğensinler, ister dışımı.
ne fark eder?
kimseye bir şey söylemek benim haddim değil.
karşımdaki insan hangisiyle mutlu olacaksa ona göre iltifat ederim ben mesela.
mesela benim içimi veya dışımı güzel bulmayın...

oo nida ne kadar zekisin diyin. ben en çok ona mutlu oluyorum.
çünkü biraz bile olsa içimin veya dışımın güzel olduğuna inanabilirim ama zeki değilim ya.
çok yoruluyorum, çok.
püü.