şu derenin oylumu

akşam olmaya yakın insanın üstüne inceden bi' hüzün basıyor ya, ben bir de bu türküye denk geldim, tam oldum.

sivas / şarkışla türküsüymüş efendim bu, nida ateş de pek cavır okumuş doğrusu.

aç parantez
bu taraflarda, yani yarımada tarafında cavır kelimesi "pek hoş, güzel, yiğit" türü bir sürü anlam içerir, yadırgamayın.
kapa parantez

neyse, sözleri şöyle;

"şu derenin oylumu
eğri koydun boynumu
bileydim ayrılık var
vermez idim ömrümü
(sensiz nere gideyim)

dereler akar gider
gözlerimden yaş gider
ne hayırsız yâr imiş
ben ağlarım o güler
(sensiz nere gideyim)

mapusta yata yata
ağrı girdi belime
bu nasıl sevdâ imiş
kurban olam ölüme
(sensiz nere gideyim)"



bu da mustafa özarslan yorumu, bu da leziz.