taklitler aslını yaşatır

aslında mazi olan bir söz. nedenine gelince, kopyalama moda dünyasında öyle bir boyuta ulaştı ki taklitlerle orijinal ürünler arasındaki farkı ayırt edemiyorsunuz. markalar, kopyalama ürünlerle baş etmekte zorlanıyor.

genelde bozulduğunu belli etmek istemeyen ilklerin/öncüllerin sarf ettiği laftır. aslında, genelde, karşı taraftan endişe ettiklerini gösterir. kazı çevir yanmasın modudur yani.

“kötü taklit aslını yaşatır” lafı sanki daha isabetli olacaktır.

akla quentin tarantino'yu getiren başlıktır. ve yanılan başlıktır! tarantino'ya bakınca yanılıyoruz arkadaşlar.

her zaman değil be. mesela çok sevsem de columbia , the north face gibi markaları almak istemiyorum. sebebi ise malum.

bazıları, bazı yazarları bana benzetiyormuş. benzettirmem ve derim ki taklitler aslını yaşatır.

ayrıca ben kötü bir troll değilim. benzetmeyin beni onlara pls.

yadsınamaz bir gerçektir. her konuda taklitler, aslını yaşatır. örneğin islam'ın musevilikten kopya bir din olması gibi. (bkz: israiliyat) ve buna benzer daha birçok örnek gibi...
islam, museviliğin kötü bir kopyasıdır. bunun en bariz örneği shalom aleichem-selamünaleyküm'dür.
kompleksli kıskanç rte, her konuda hiç utanmadan kendisini cumhuriyet'imizin kurucusu başbuğ atatürk'le kıyaslıyor. sen kim, atatürk kim?

taksitler de bankaları yaşatır o zaman.

kimseyi taklit etmeyin özgün olun derler
ama gözlemim o ki hemen herkes birini birşeyleri rol model alıp taklit eder.

"fikirlerimi çalmalarında sıkıntı yok, önemli olan kendi fikirlerinin olmaması."

nikola tesla' ya katılıyorum. benim tarzımı, fikirlerimi (ç)alabilirler ama o benimdir.