taksi şoförlerine son zamanlarda artan nefret

ne zaman internette bu tür yazılarla karşılaşılsa millette öfke patlaması görülmektedir. taksi şoförlerine hakaret edilmesi inanılsın ki umurlarında bile değildir. kaldı ki klavye arkasından atıp tutanlar bu yazdıklarını yüzlerine karşı söyleseler bir temiz dayak yiyeceklerinden emin olabilirler.

yüzlerine söylenin dayak yersiniz denmiş ama hiç bir şey yapmadan bile bu leş sürüleri zaten dayak atıyor!!.

"kaldı ki klavye arkasından atıp tutanlar bu yazdıklarını yüzlerine karşı söyleseler bir temiz dayak yiyeceklerinden emin olabilirler."

denilmiş... ondan %100 eminiz zaten çünkü başka bir işe giremeyen ne kadar ipsiz sapsız sabıkalı tip varsa başta taksicilik olmak üzere şoförlük ile ilgili alanlara yöneliyor türkiye'deki berbat sistem yüzünden. "imi irilirindi iyi insinlirdi vir ühü." diye gelmenin manası yok. biz de biliyoruz olduğunu her yerde iyi insanlar var* zaten. adamlar öyle bir saçmaladı ki sadece ücrette yediğimiz kazıkla kalınca neyse ki kötü bir şey olmadı diye rahatlayacak duruma geldik. yalnız bir kadının taksiye binmeye korktuğunu falan da söylememe gerek yok sanırım. nedenini hepimiz biliyoruz; denetlenmeyen ve hatta çoğu zaman uygun olmayan insanlar tarafından yapılıyor söz konusu meslek. güya denetim altındaki belediye otobüsü şoförlerinin bile zaman zaman ne tür saçmalıklara imza attığı herkesin malumu. elbette insanlarla uğraşmak zorunda kalan herkes bir yerde saçmalar ama benim bahsettiğim adli vakalara konu olabilecek cinsten absürtlükler. belediyede en azından şikayet edilebilecek bir merci var. tabii iyi çalışmayan kurumlarda sonuç alınamıyor orada da. taksi şoförleri ise başta istanbul olmak üzere özellikle büyük şehirlerde mafyaya bağlamış durumda. adamlar kendi halinde ulaşım hizmeti veren firmalardan tutun halk tarafından seçilmiş yöneticilere kadar herkesi tehdit ediyor. e böyle bir durumda da insanların " klavyenin arkasından atıp tutması" çok normal; korkuyor insanlar çünkü. korkuyoruz kardeşim. insanları her yere güvenle götürmesi için ulaşım hizmeti veren meslek elemanları resmen insanların korkulu rüyası oldu. utanılacak yere hâlâ asarız, keseriz, döveriz muhabbeti yapılıyor. adam dövmeyi marifet sanan gerzekler de bu ülkenin kanayan yarası zaten alüminyum.

bakın daha saçma sapan ücret tarifeleri, indi-bindi muhabbetindeki kazık fiyatlar ve özellikle yerli yolculara yapılan kısa mesafe adiliğinden bahsetmedim bile. özetle bu arkadaşlar hakkındaki sorunlar saymakla bitmiyor. işini düzgün yapan insanları tenzih ederim ancak ortada nur topu gibi bir sorunumuz var.

zaten yapabildikleri başka bir şey yok. her türlü kaba davranışta başrol oynuyorlar.

içlerinde iyi olan taksiciler olsa bile çok fazla olumsuz örnek görüyoruz ve yaşıyoruz. bir temiz dayakmış. hiçbir nefret durduk yerde artmaz sebebi sizsiniz. bu kadar boş bir yorum yaptığına göre taksici olduğunu düşünüyorum.
sen iyi bir taksici ol ve müşterilerine bir temiz dayak atma olur mu hocam lütfen.

2 kilometre gittim, taksimetre 10 yazdı, 12 tl istedi.
nefret değilde, şaşırdım diyelim.
trabzon gibi küçük şehirlerde, taksi pahalıdır ama ankara'da makul idi. onlarda şaşırmış.
tamam hayat pahalı, ama maaşlar aynı.
her ay asgari ücrete de zam yapılsa keşke.

istanbul trafiğinde en kötü araba kullananların beni sıkıştıranların neredeyse hepsi taksici. çağırıyoruz güzergah beğenmiyor, kendi arabamızla çıkıyoruz saçma sapan makas atıyor. anlamıyorum ki taksicilerin gizli bir kimse istediği yere gidemesin , gitse bile burnundan gelsin diye yemini mi var?

ne

haberde bir çift taksi istemiş taksi yok demiş adam. karşı yola çıkıp taksi beklemişler sonra taksi ilerideki teyzeyi almış arabaya. bu da taksi durağına gidip adamı darp etmiş. millet hepten kafayı yemiş. yok işte taksi, zembille mi indirsin adam gökten? hayret yani.

son zamanlar derken, son bi 20-25 yıldır falan geçerli olan durum.

elimde 13 kiloluk torbayla eve dönerken, 30 tane boşuna işaret edip de hiçbirinin durmaması halinde oluşan olağanüstü nefretin tarifi; o 13 kiloluk torbayla ölürcesine metroya binerek eve dönmemin ve torbanın yırtılıp da içindeki malı sırtlanarak götürüp insanların bana tuhaf tuhaf bakmasının rezaletini yaşamadan yapılamaz. kollarım bacaklarım halen felaket ağrıyor.

o.... evladının bir tanesi yakına gideceksen götüreyim diyor 2 semt ötesi yer söylüyorum maaalesef diyo yarım ağızla. bir tanesi avm taksisi durağa dönme durumundayım diyo e be a........ ç........ nolacak lan 5-10 dakka rötar yapıp biraz para kazanarak gitsen lan ölücek misin.....

bunun haricinde geç vakitte kesinlikle beşiktaş'ta fazla oyalanmayın taksiciler sanki diziye filme oyuncu seçer gibi müşteri seçiyo bir de farklı yoldan gidecek olan sen yanlış yerden biniyosun diyo sanki ben istanbul yollarını hiç bilmiyomuşum gibi..

insani duygularını kaybetmiş, sırf araplardan daha fazla para koparma derdinde olup kendi otoritelerini yemiş böyle insanlar kesinlikle zengin olmamalı herhangi bir yere gelmemeli.

imamoğlu'nun taksileri çoğaltmasına engel olan hükümetimize çok şey söylemek istenirdi de tutuklanma korkusundan içimize atıyoruz işte ne yapalım plakacı yüce evrimsellerle başa çıkamayız.

çok rahatsız olduğum bir konu var.
son zamanlarda "taksiciyi darp edip zorla kendilerini götürdüler" tarzı haberler okuyorum.
böyle haberler çok az çıkıyor. her gün yüzlercesini okumak, videosu varsa izlemek istiyorum.

türk olduğunuzu anlayınca taksi şöförlerinin size olan nefreti yanında hiç kalır. resmen zaman kaybı olarak görürler. bindiğiniz anda şöför tribi çekmeye mahkumsunuzdur.

bu nefretin tohumlarını kendileri ektiler. (bkz: ne ekersen onu biçersin).
1. kısım
hatırlayanlar vardır, atatürk hava limanı'nda (eskisinden bahsediyorum) en az 45 kişinin öldüğü terör saldırısında insanlar can havliyle taksiye koşturmuşlardı. taksiciler insanların zor durumda olduğunu görmelerine rağmen, o kadar fahiş fiyat koydular ki, insanlar bir afalladılar. yoksa eskiden de insanlar taksicilerin bir kısmından rahatsızdı ama tekildi bu şeyler ve bir iki serzenişle biterdi. sineye çekerdi. fakat orada onu yaşayan insanlar afetzedelerden farksızlardı ve kendilerine yapılan bu kötülüğü unutmadılar. gerek sözlükler gerek sosyal medya aracılığıyla bunu tüm ülkeye duyurdular. bu da tüm ülkede taksicilere olan bakışı olumsuz hale getirdi.
2. kısım
bu olaydan sonra insanlar, taksicilerin daha önceki olumsuz durumlarını da yüzüstüne çıkardılar. (bkz: über) gibi alternatif taşıma yöntemlerine başvurdular. bu da taksici lobisinin işine gelmedi. sonrasını siz de biliyorsunuz. bir de turistleri kazıklamaları, turist varken ülke vatandaşlarını taksiye almamaları bunun tuzu biberi oldu.

yoktur. en azından icraate dönmüş herhangi bir nefret yoktur.

bu kadar manyak barındıran toplumda bunların 3-4 tanesinin kafasına sıkılmaması, aslında bu nefretin reaktif bir nefret olduğunu ve söndüğünü gösterir.

sorun belli, çözüm belli iken de taksicilerin haklı olduğu yerler var.

bir takside iki şoför çalışıyor. iki şoförün toplam kazancından fazlası plaka sahibine gidiyor.

devlet düzgün iş yapsa, 24 saat çalışan taksiye, yasada olduğu gibi, 3 vardiya şartı koyar, taksi plakası, şoför olmayana para kazandıran bir şey olmaktan yavaş yavaş çıkar.

bu haliyle ayda 360 saat çalışan ama 2 asgari ücret bile kazanamayan, kazanmak için de sadece katakulli çevirmesi gereken insanlar oluşuyor.

sorunu devlet çözmediği sürece şişip şişip taksici cinayetlerine dönmesi çok olası.
ama halen o noktada değiliz.

ulan koskoca uefa şampiyonlar ligi maçından önce ülkeye gelen yabancı taraftarlara taksilere binmeyin çağrısında bulundu. taksiciler oturup bir düşünsün nerde hata yaptık diye. seçerek adam alırlar, mesafe beğenmezler, saate göre hareket ederler, gideceğin yer dışında kafasına göre bir yerde indirirler, dolandırıp kazık atarlar. 3-5 lira için bozuk yok ayağına oyalanıp para vermemeye bile çalışıyorlar. 3-5 lira mesele değil de zaten km'de 1 lira yakıyorsun, 10 km yol gidip 10 lira yakıyorsun ama km'de 8 tl'den 80 lira artı açılış ücreti alıyorsun. yeterince kâr etmemiş gibi maliyeti de müşteriden zorla tırtıklıyorsun. bari az nazik olsalar, müşteri seçmeseler, trafiği birbirine katmasalar.
taksicilere durduk yere feto komplosu kurulmadı, ektiklerini biçiyorlar. millet uberleri gördükten sonra taksicilere katlanmaya mecbur olmadığını, işin nasıl yapılması gerektiğini gördü eski tahammülü kalmadı o kadar.