tarihi çok mu geçmiş

bugün haberlerde gördüğüm ve kalbimi kıran bir teyze sözü.
tarihi geçtiği için çöpe atılan yiyecekleri çöpten toplayarak çocuklarına yemek yapan bir teyzenin sözü.
"teyze sen onu koy, tarihi geçmiş."
"yok yok tertemiz bak, tarihi çok mu geçmiş?"

7 çocuğu varmış, eşi açık kalp ameliyatı geçirdiği için çalışamıyormuş.
şimdi videoda eleştirecek çok şey bulacağız; "7 tane çocuğu neden yapmış?" diyeceğiz, "videoya çeken adam duyar kasmış" diyeceğiz, "gitsin çalışsın" diyeceğiz belki bilmiyorum. belki bunları söylerken haklılık payımız da vardır. yine de ne dersek diyelim bu teyze üzdü beni, içimde bir yerler acıdı.
oysa daha dün demedik mi "ekmek pahalı, emek ucuz" diye!

bu tarz şeylere üzülmekten, o insanlardan utanmaktan artık çok bunaldım. kalbi olan insan için bu ülke çok zor olmaya başladı.

"gözüm yaşarıyor
yüreğim kanıyor
olmasaydı sonumuz böyle!"

görüp de ibret alır mıyız bilmem ama ekmek israfının en büyük sebebi, "ben bayat ekmek yemem" diyen kibirli insanlardır. evde bayat ekmek varsa, bakkala çocuğu gönderip taze ekmek aldırılmaz, aldırılmamalıdır.

içler acıtan bir çaresizlik ifadesi.

evde bayat ekmel varsa bakkala çocuk gonderilmezmis, gonderilirse kibirliymisiz aga siz nerede yasiyorsunuz ya valla anlamiyorum taze ekmek yemek istemek kibir sebebi oldu gercekten inanilmaz bunun sebebide neymiş onu bulamayanlarda varmış gerçekten çözümün bumu cok zeki arkadaşım,o bayat ekmegi bulamayanlarda var o yüzden bizde bayat ekmek yemeliyiz bu mudur yani çözümün? ahahahah cok komiksin gerçekten, madem bu kadar üzüldün herkesin yasam standartlarini yukariya cekmeye calis niye birisinin yasam standarti kötü diye insanlarin yasam standartinida kotulestirmeye calisiyorsun nasil bir kafa bu cidden anlamak güç.bende birşey buldum bak bu dünyada açlıktan ölen insanlar var,bu durumda yemek yiyen varsa kibirlidir herkes çöp karıştırmalı paranin olmasi onemli değil paran olsada olmasada karistiracaksin yoksa kibirlisin hahahajah.

şansımıza cebindeki telefonu soran bir hayvan evladı çıkmamıştır.

tatil için yollar dolduğunda, koca 80 milyonu tatile gidiyor diye düşünen, toplasan 5bin kişinin hınca hınç istanbul'un en yoğun caddesini doldurduğu mağazaları gördüğünde yine 15 milyonluk şehri alışveriş yapıyor sanan bu yüzeysel görüntü düşünselliğinden kurtulmak gerek. insanlar aç dendiği zaman "şov yapıyorlar" diyen ağızı leş kahpe köpekleri ekranlara getirdikçe bu zeminsiz algı insandan insana yayılmaya devam ediyor.

insanlar aç! ve bunların yarısı aslında aç olduklarının farkında değil. açlıklarının bitmesi gerektiğinin farkında değil. allah gibi taptıkları veya şeytan gibi taşladıkları(kim olduğunun önemi yok) bazı adamların, bu bahsettiğimiz insanların açlıkları için yapabilecekleri hiç bir şey yok. 70 yaşını devirip hala bu gerçeği göremeyen, tüm insanlık için aynı hataları tekrar eden bu aç insanların uyanışı için hiç umut yok.

bir umut olması için gerçekleşmesi gerekenleri bir kişiye zümreye bağlayan diğerlerinin durumu ise daha vahim. öyle birisi gelmeyecek. bir şeylerin düzelmesi için birilerini beklemek, ölümü beklemektir. yabancı birisi bana, türkiye'deki insanlar öyle yaşamak istiyorsa buna biz ne diyebiliriz ki demişti, kendimce zihnimde onu suçlamaya çalıştım ama bir sebep bulamadım (bu benim için, çöpünü satın aldığım avrupalıyı suçlamaya çalışmak gibiydi, onda da suçlayamamıştım avrupalıyı )

ınternet ileride bu konuyu görebilmiş nesiller yaratacak, bunu yazın bir köşeye. tamamen palavralar cennetinde yüzen bu ülke gerçeklerle yüzleşecek. tarih okuyan herkes lale devirlerinin sona erdiğini bilir. bizim lale devrimiz ekonomik lale devri değil (o geçti), bizim ki gerçekleri göz ardı eden lale devri, ve bu lale devri bittiğinde bu ülkedeki herkes, er ya da geç bu ülkenin aç evlatlarının olduğunu kabul edecek.

notlar:
- tekrar okuyamadım, hatalar affola
- fakir edebiyatı diyen olursa onu fucker edebiyatı yaparım-gülücük
- anlatılanları kabul etmesenizde sizin hikayenizdir.
-anorik out

bu lafın üzerine ne diyebilirsin ki?
içim parçalandı.

okurken gerçekten kalbim kırıldı. vatandaş evine taze yemek bile götüremiyorsa yansın bu ülke. geri kalanının hiçbir önemi yok.

tavuğun değil bizim tarihimiz geçmiş teyzem. ölmüşüz, haberimiz yok. affet bizi.

zehirlenme olasılık analizi yaparken besinlere sorduğum sorudur. bir de 'ya o zaten buzluktaydı bir şey olmaz' versiyonu mevcuttur

(bkz: süt)
(bkz: tavuk)

geri kalan çoğu ürün için kafa yormadığım husustur.

vicdanlarınızın tarihi geçmiş. vatandaşın katili olmaya devam ediyorsunuz.

çöpten topladığı kağıtlarla ve yiyeceklerle yaşamını sürdürmek zorunda kalan bir kadinin çöpte bulduğu bir tavuğu 'tarihi çok mu geçmiş ' diye sormuştu. bu da kadının ne kadar büyük bir çaresizlik içinde olduğunun kanıtıdır. kadının bakmakla yükümlü olduğu çocuklukları ve eşi vardı.gecimini topladığı kağıtlarla yapıyordu. ne kadar zor ve içler acısı bir durum öyle değil mi ? keşke insanlarimiz bunun için bişey yapsa illa o kadın değil bu halde olan yüzlerce hatta binlerce insan var .bunlar için biseyler yapmak hepimizin görevidir.

çaresizliğin resmi...