taş gibi kıza pas vermemek

hayatımın en büyük hatalarındandır. yaş 18, bir kıza deli gibi aşığım. tapıyorum kendisine neredeyse. tam istediğim gibi zeki, mizah anlayışı üst düzey, ortalama düzeyde de bir güzelliği var. aynı dönemde 'taş gibi kız' bana abayı yakmış tabii.
yok aga bunda o zeka, o mizah anlayışı yok diyorum ve pas vermiyorum. sonrasında ise taptığım kızla flört etmiştim uzunca bir süre, kendisi selamı sabahı kesince saplantılı platonik gibi kaldım ortada. anladım ki bu 'aşk' mevzusu bizi aşıyor, beni seveni sevmeğe karar verdim.

(bkz: taş gibi kıza şut çekmek)
(bkz: taş gibi kıza yoğun pres uygulamak)
(bkz: taş gibi kızı ceza sahasına hapsetmek)
(bkz: taş gibi kıza gol atmak)

şaka bir yana, sık sık yaptığımdır.
ben yürümek istersem yürürüm, bana yürünmesine müsaade etmiyorum.
hep böyle oldum, böyle öleceğim.
genel olarak da (bkz: hakemi aldatmaya yönelik hareket) ile biter zaten.
çok takılmayın, yüz vermeyin sürünsün.

boşa kaçmamıştır. boşta olana pas verilir..

güzellikte çığır açmış kızlara yürünmemesi halidir.

anlatayım da gülün.

böyle daha ergenliğe yeni girmiştim. işte yaş kaç bilmiyorum ama on beşin altıdır. kimse bakmıyor, kimse ilgilenmiyor zaten sübüş gibi bir şeyim. üzülüyorum tabi, herkesten hoşlanan birileri var işte etrafımdaki kızların peşinden koşanlar .

bir yerde şey okumuşum. "erkekler çok güzel kızlara yanaşamazlar, çekinirler."
bilin bakalım ne oldu.

sonra tabi gerçekleri fark ettim ama birkaç sene kendimi böyle avuttum.

(bkz: ilk adımı atan kız iticiliği)

eğer erkekse bu pas vermeyen şahıs gay olabilir ya da aseksüel . hiç bunu düşündünüz mü ?

medusa.