1.
tevhid, sadece bir allah'a inanmak, ondan başka ilah olmadığına iman etmek, ondan başka bir hüküm koyucu olmadığını ve sadece allah'ın kanunlarını kabul etmektir. tağutları reddetmektir. o'ndan başka bir şefaatçi olmadığını kabul etmek ve sadece allah'ın şefaat edeceğine inanmaktır. allah'tan başka herhangi bir varlığın "kalpleri görme, düşünceleri okuma, her şeyi görme, duaları kabul etme, mucizeler gerçekleştirme, tevbe verme(tevbe zinciri menzil)" gibi şeylerin yapamayacağına iman etmektir. sadece allah'a dua etmek başkasının yüzü suyu hürmetine istememektir/dua etmemektir.
tevhid ile alakalı ayetler:
sizin ilah’ınız tek bir ilahtır. o’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. o, (özünde merhamet sahibi olan) er-rahmân, (rahmetini kullarına eriştiren) er-rahîm’dir. (2/bakara, 163)
şayet (göklerde ve yerde) allah’ın dışında ilahlar olsaydı (düzen) bozulurdu. arşın rabbi olan allah, onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir. (21/enbiya, 22)
dinde zorlama yoktur. rüşd/hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan kelime-i tevhid’e) tutunmuş (ve islam dinine girmiş) olur. allah (işiten ve dualara icabet eden) semi’, (her şeyi bilen) alîm’dir. (2/bakara, 256)
andolsun ki biz her ümmet arasında: “allah’a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.” (diye tebliğ etmesi için) resûl göndermişizdir. allah içlerinden kimisine hidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. yeryüzünde gezip dolaşın ve yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bakın. (16/nahl, 36)
sizin için ibrahim’de ve onunla birlikte olan (müminlerde/resûllerde) güzel bir örneklik vardır. hani onlar, kavimlerine demişlerdi ki: “biz, sizden ve allah’ın dışında ibadet ettiklerinizden berîyiz/uzağız. sizi tekfir ettik (üzerinde bulunduğunuz yolu ve sizi reddettik). bizimle sizin aranızda, tek olan allah’a iman edinceye kadar, ebedî bir düşmanlık ve ebedî bir kin baş göstermiştir.” ibrahim’in babasına söylediği: “senin için allah’tan bağışlanma dileyeceğim. (ama) allah’a karşı sana hiçbir faydam olmaz.” sözü müstesna. rabbimiz! yalnızca sana tevekkül ettik, yalnızca sana yöneldik ve dönüşümüz de yalnızca sanadır. (60/mümtehine, 4)
de ki: “hamd, çocuk edinmemiş, hâkimiyetinde/egemenliğinde ortağı olmayan, zayıflığından ötürü dost (edinme ihtiyacı) olmayan allah’adır. ve o’nu tekbir et/yücelt.” (17/isrâ, 111)
“sizin o’nu bırakıp da ibadet ettikleriniz, ancak sizin ve babalarınızın koyduğu, allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği birtakım isimlerdir. hüküm yalnızca allah’ındır. o, kendisinden başkasına kulluk/ibadet etmemenizi emretmiştir. işte dosdoğru din budur. fakat insanların çoğu bilmezler.” (12/yûsuf, 40)
şüphesiz ki sizin rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden1 allah’tır. gündüzü, ısrarla kovalayan geceyle örter. güneş, ay ve yıldızları emrine amade kılıp, boyun eğdirendir. dikkat edin! yaratmak da emretmek de allah’a aittir.2 âlemlerin rabbi olan allah, ne yücedir. (7/a'râf, 54)
de ki: “şüphesiz ki benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin rabbi olan allah içindir.” (6/en'âm, 162)
kullarım sana, benden soracak olurlarsa, şüphesiz ki ben onlara yakınım. dua edenin duasına icabet ederim. (öyleyse) onlar da benim davetime icabet etsinler ve bana iman etsinler ki (akıl, doğruluk ve olgunluk sahibi olan) rüşt ehlinden olsunlar. (2/bakara, 186)
allah sana bir zarar dokunduracak olsa, onu (allah’tan) başka kimse gideremez. sana bir hayır dokunduracak olsa o, her şeye kadîrdir. (6/en'âm, 17)
(allah’ı başka varlıklara, başka varlıkları da allah’a benzeterek) allah hakkında örnekler/misaller vermeyin. (allah hakkında verilecek örneği yalnızca) allah bilir, siz bilmezsiniz. (16/nahl, 74)
göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin rabbidir. o’na ibadet/kulluk yap ve ibadetinde sabırlı ol. o’nun adıyla anılan/o’na denk birini bilir misin? (19/meryem, 65)
de ki: “gökleri ve yeri yoktan var eden allah iken, o doyurur ama (kimse tarafından) doyurulmaz iken allah’tan başkasını mı veli edinecekmişim?” de ki: “şüphesiz ki ben, müslimlerin/şirki terk ederek tevhid ile allah’a yönelen kulların ilki olmakla emrolundum.” ve “sakın müşriklerden olma.” (denildi.) (6/en'âm, 14)
tevhid ile alakalı ayetler:
sizin ilah’ınız tek bir ilahtır. o’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. o, (özünde merhamet sahibi olan) er-rahmân, (rahmetini kullarına eriştiren) er-rahîm’dir. (2/bakara, 163)
şayet (göklerde ve yerde) allah’ın dışında ilahlar olsaydı (düzen) bozulurdu. arşın rabbi olan allah, onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir. (21/enbiya, 22)
dinde zorlama yoktur. rüşd/hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan kelime-i tevhid’e) tutunmuş (ve islam dinine girmiş) olur. allah (işiten ve dualara icabet eden) semi’, (her şeyi bilen) alîm’dir. (2/bakara, 256)
andolsun ki biz her ümmet arasında: “allah’a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.” (diye tebliğ etmesi için) resûl göndermişizdir. allah içlerinden kimisine hidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. yeryüzünde gezip dolaşın ve yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bakın. (16/nahl, 36)
sizin için ibrahim’de ve onunla birlikte olan (müminlerde/resûllerde) güzel bir örneklik vardır. hani onlar, kavimlerine demişlerdi ki: “biz, sizden ve allah’ın dışında ibadet ettiklerinizden berîyiz/uzağız. sizi tekfir ettik (üzerinde bulunduğunuz yolu ve sizi reddettik). bizimle sizin aranızda, tek olan allah’a iman edinceye kadar, ebedî bir düşmanlık ve ebedî bir kin baş göstermiştir.” ibrahim’in babasına söylediği: “senin için allah’tan bağışlanma dileyeceğim. (ama) allah’a karşı sana hiçbir faydam olmaz.” sözü müstesna. rabbimiz! yalnızca sana tevekkül ettik, yalnızca sana yöneldik ve dönüşümüz de yalnızca sanadır. (60/mümtehine, 4)
de ki: “hamd, çocuk edinmemiş, hâkimiyetinde/egemenliğinde ortağı olmayan, zayıflığından ötürü dost (edinme ihtiyacı) olmayan allah’adır. ve o’nu tekbir et/yücelt.” (17/isrâ, 111)
“sizin o’nu bırakıp da ibadet ettikleriniz, ancak sizin ve babalarınızın koyduğu, allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği birtakım isimlerdir. hüküm yalnızca allah’ındır. o, kendisinden başkasına kulluk/ibadet etmemenizi emretmiştir. işte dosdoğru din budur. fakat insanların çoğu bilmezler.” (12/yûsuf, 40)
şüphesiz ki sizin rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden1 allah’tır. gündüzü, ısrarla kovalayan geceyle örter. güneş, ay ve yıldızları emrine amade kılıp, boyun eğdirendir. dikkat edin! yaratmak da emretmek de allah’a aittir.2 âlemlerin rabbi olan allah, ne yücedir. (7/a'râf, 54)
de ki: “şüphesiz ki benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin rabbi olan allah içindir.” (6/en'âm, 162)
kullarım sana, benden soracak olurlarsa, şüphesiz ki ben onlara yakınım. dua edenin duasına icabet ederim. (öyleyse) onlar da benim davetime icabet etsinler ve bana iman etsinler ki (akıl, doğruluk ve olgunluk sahibi olan) rüşt ehlinden olsunlar. (2/bakara, 186)
allah sana bir zarar dokunduracak olsa, onu (allah’tan) başka kimse gideremez. sana bir hayır dokunduracak olsa o, her şeye kadîrdir. (6/en'âm, 17)
(allah’ı başka varlıklara, başka varlıkları da allah’a benzeterek) allah hakkında örnekler/misaller vermeyin. (allah hakkında verilecek örneği yalnızca) allah bilir, siz bilmezsiniz. (16/nahl, 74)
göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin rabbidir. o’na ibadet/kulluk yap ve ibadetinde sabırlı ol. o’nun adıyla anılan/o’na denk birini bilir misin? (19/meryem, 65)
de ki: “gökleri ve yeri yoktan var eden allah iken, o doyurur ama (kimse tarafından) doyurulmaz iken allah’tan başkasını mı veli edinecekmişim?” de ki: “şüphesiz ki ben, müslimlerin/şirki terk ederek tevhid ile allah’a yönelen kulların ilki olmakla emrolundum.” ve “sakın müşriklerden olma.” (denildi.) (6/en'âm, 14)
devamını gör...
2.
allah teala'ya; 99 ismi ve sıfatlarıyla iman etmek, herhangi bir isim yada sıfatını hiç kimseye ve hiçbir şeye vermemek.
ibadeti ve dua'yı sadece allah'a has kılmak, araya peygamberler de dahil hiç kimseyi ve hiçbir şeyi koymamak (medet, şefaat, hürmetine.. vs)
tam tersi: şirk
ibadeti ve dua'yı sadece allah'a has kılmak, araya peygamberler de dahil hiç kimseyi ve hiçbir şeyi koymamak (medet, şefaat, hürmetine.. vs)
tam tersi: şirk
devamını gör...
3.
devamını gör...
4.
tevhid, rab olarak sadece allah'ı kabul etmektir, fakat kanun koyucu olarak allah'ı kabul etmiyorsanız, isterseniz 5 vakit namaz kılın isterseniz her sene hac'a gidin müşrik ve kafirsiniz, çünkü hüküm koymak sadece allaha aittir * *, bunun içine demokratik ülkeler de dahildir, kim söyleyebilir demokratik ülkelerin şeriat ile hükmettiğini, hiçkimse diyemez, bu şirk ve tuğyan sistemi oy vererek desteklemek de allah'ın rabbliğini reddetmektir, çünkü allah'ın kanunlarını seçmiyorsunuz fakat beşeri (insan yapımı kanunları tercih ediyorsunuz), tekfirsiz tevhid de bir hiç gibidir, çünkü tekfir kelime-i tevhidin temelidir, bir kimse almanlar kafir değildir diyorsa, o da onlar gibidir, ya da bir müşrik'e o müslüman derseniz, siz de o müşrik gibi müşrik olursunuz, imanlı kalmak istiyorsanız kelime-i tevhide tutunun, tek yolunuz kuran ve sünnet olsun, sahte rableri kanun koyucuları reddedin ve allah'ın dinine canınızla, bedeninizle, paranızla, ilminizle destekleyin, şüphesiz allah affedicidir.
devamını gör...
5.
uçuşşşşşşş....
devamını gör...
6.
tevhid, tektanrıcılığın islam'daki karşılığıdır(oneness of god/tanrı'nın tekliği). yahudilik de aynı islam gibi tevhid(birleme/unity) akidesine dayalı bir dindir, üçlemeyi(teslis/trinity) asla kabul etmez. tevhid, gücü tek elde toplamanın inanca çevrilmiş halidir ve orta doğu'da demokrasinin oturamamasının sebeplerinden birisidir. bu olaya tarafsız ve bilimsel bir şekilde bakarsak tevhid(unity/birleme) güçler birliğini, bütün güçlerin tek bir ele toplanmasını simgeler; bir nevi totaliterlik. tevhid; tek tip insan, kültür, düşünce vs. yaratır ayrıca yasama, yürütme ve yargının tek bir tanrı olan devletin içindeki tek bir otoriteye toplanmasını simgeler.
devamını gör...
7.
dönelim....
devamını gör...
8.
allah'ın bir olması inancı.
devamını gör...
9.
allah'ın varlığına ve birliğine inanma, kabul etme gibi anlamlara gelir.
tevhid, lâ ilâhe illallah cümlesi ile ifade edilen, allah'tan başka tanrıları reddedip tanrı olarak yalnızca onu kabul etmek anlamına gelen bir ilkedir. islam'a girişin anahtarı kabul edilir: "kim tağutu inkâr edip de allah'a iman ederse, şüphesiz kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır." (bakara 256)
tevhid, lâ ilâhe illallah cümlesi ile ifade edilen, allah'tan başka tanrıları reddedip tanrı olarak yalnızca onu kabul etmek anlamına gelen bir ilkedir. islam'a girişin anahtarı kabul edilir: "kim tağutu inkâr edip de allah'a iman ederse, şüphesiz kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır." (bakara 256)
devamını gör...
10.
içinde turna geçen türkü dinleme dedi bana...turnam...geçmiyor içinde...ama bak turna gibi dans ediyorlar.
devamını gör...
11.
özüm....
devamını gör...
12.
doğru yazılışı "tevhit" olan; yaratıcının tek ve bir olduğuna inanma anlamına gelen, arapça kökenli kelimedir. (bkz: tevhit)
devamını gör...
13.
dünyanın en büyük nimeti, allah'ın kelimesi ve tüm peygamberlerin ortak daveti...
devamını gör...
14.
bakmayın içinde ali veli geçtiğine...yavuz'un zulmünden korunmak için islam sosu onlar...
devamını gör...
15.
monoteizm'den daha gucludur.
monoteizm de tanrimsi varliklar falan olabiliyorr, veya uclu birlik falan.
tevhid, allah disinda her turlu kadir-i mutlak oldugu soylenen varligin ve şirkin reddidir.
monoteizm de tanrimsi varliklar falan olabiliyorr, veya uclu birlik falan.
tevhid, allah disinda her turlu kadir-i mutlak oldugu soylenen varligin ve şirkin reddidir.
devamını gör...
16.
kelenderisd'i yavaş yavaş imana getirecek müzik eseri.
devamını gör...