melodik black metal grubu olan cradle of filth’in godspeed on the devil's thunder albümüne ait şahane bir eserdir. biraz kafa ütülüyor ama olsun, şarkı muhteşem azizim. atılan brutaller, enstrüman kalitesi ve kadın vokalin sesi on numara beş yıldız be. maşallah, bu gece sert gidiyoruz…

şarkının türkçe çevirisi;

son nefesini verirken
usulca seslendi tutuşmakta olan rüzgara
bilge gözleri yaşlarla dolarken, gerçeklerle doluyordu
ardından cennet'in başlangıcındaymışçasına altın bir ışıkla karşılaştı
çığlıkları onu terk ederken, kalbimi parçalamaya başladılar
ateşin tutsaklığında
aşkın vefatı'na şahit oldum.

savaşmak için can attıklarında sen nerede olacaksın?
orada ( işlemeyen ) masumiyetinle ne görebileceksin?
nerede olacaksın ey sevdiğim?
savaşmak için can attıklarında sen nerede olacaksın?

tanrının adı övüldüğünde nerede olacaksın?
biz ölen ve ölüm arasındayken
sen nerede olacaksın ey sevdiğim?
tanrının adı övüldüğünde nerede olacaksın?

kehanetler ve zafer devasa bir küçümseme yaratıyor
gölgelerde zayıf düşmüş asker ilerlerken
seçilmiş olana, kutsaliyetin üstünde olana adanmış olanlar
cennet'in kralı'nın emriyle
aşkın vefat'ını da beraberinde getirdiler.

onlar iftiralar atarken sen nerede olacaksın?
onlar nasıl farkına varabilecek gerçekler kör edildiğinde.
nerede olacaksın ey sevdiğim?
onlar iftiralar atarken sen nerede olacaksın?

karanlık yükselirken sen nerede olacaksın?
bu kargaşadan nasıl kendini uzak tutacaksın?
nerede olacaksın ey sevdiğim.
karanlık yükselirken sen nerede olacaksın?

kıyamet alametleri günbatımı misali yanarken
yaralarından bitap düşerken, demir bakirenin azizliğinde...

ancak görünenler ve hırslarla ( dolu olanlar )
vaatlere hiç kulak vermedi
o görevini en yüksek mertebesinde içtima ederken
katil lordlara ( olan görev )
suyu yarıp geçen bir kılıç misali
yükseldi göklere okçuların onu ele verdiği yerde
aşkın vefatı'nı bile bile

erdemli aşkın vefatı
baş gösterip kederini takdir etti
pakbeyaz zırhı
ingilizlere karşı kor halinde yansıdı

ve geceye doğru sürerlerken atlarını
ruhunu dolduran bir buhran peydah oldu
onu yiyip bitiren

ateşin çerçevesinde
alevlerle bir valkyrie vardı
tutkularından arındırdı onu
ve onun gözlerinde bir tanrıça misali yüzer gibiydi

nefesini kesseler bile
sözleri geride mutlaka bir yara bırakırdı
karanlığın kollarında olabilmek için
en parlak yıldzıların arasında parlamalıyız.

onlar tekerlerini döndürürken sen nasıl nefes alabileceksin?
gökyüzü yanarken nasıl bileceksin?
nerede olacaksın ey sevgilim?
( onlar günlük hayatlarının peşindeyken )

babil benim ateşimi harladığında nerede olacaksın?
arkana bakmadan kaçmayıp beni suçlamayacak mısın?
nerede olacaksın ey sevdiğim?
beni alevlere boğduklarında?

aralarında joan ile birlikteyken
tahtından edilmiş ve en ilahi oalnlar
suçları belirlemek için yeminler etmişti.
kargalar suçlarken bu güvercini
suçlarını sadece kendisi bilirdi
körlerin akıllarından ( alınmış olan suçlar )
aşkın idamına karar vermek adına toplanmış bu kilise topluluğu...

ateşin çerçevesinde
alevlerle bir valkyrie vardı
tutkularından arındırdı onu
ve onun gözlerinde bir tanrıça misali yüzer gibiydi

nefesini kesseler bile
sözleri geride mutlaka bir yara bırakırdı
karanlığın kollarında olabilmek için
en parlak yıldzıların arasında parlamalıyız.

şarkının videosu;
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the death of love" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim