the hangover
başlık "gölgelerin gücüne giden adam" tarafından 25.03.2025 23:14 tarihinde açılmıştır.
1.
hangover üçlemesi, arkadaş grubunun düğünler öncesi yaşadığı akılalmaz olayları konu alan, absürt komedi türünde bir seri. todd phillips’in yönettiği bu filmler, bol bol alkol, talihsizlik ve "biz dün gece ne yaptık?" sorusunun etrafında dönüyor. başrollerde bradley cooper (phil), ed helms (stu), zach galifianakis (alan) ve justin bartha (doug) var. şimdi gel, her filmi bir gözden geçirelim.
the hangover (2009)

ilk film, serinin en ikonik yapımı. las vegas’ta bekarlığa veda partisi veren dört kafadar, sabah berbat bir otel odasında uyanıyor ve dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyor. dişçi stu’nun dişi yok, banyoda bir kaplan var, odada bir bebek beliriyor ve asıl bomba: damat doug ortada yok! takım elbiselerini giyip “dedektif” moduna giren ekip, gece boyunca yaşadıkları olayları çözmeye çalışırken mafyayla, mike tyson’la (evet, gerçek mike tyson), polisle ve çok daha fazlasıyla karşılaşıyor. hem kahkahalar attıran hem de “sakın böyle bir şey yapmayayım” dedirten bir film.
the hangover part ıı (2011)

ikinci filmde mekan değişiyor ama bela peşlerini bırakmıyor. stu, tayland’da evleniyor ve “bu sefer sadece bir brunch yapalım, sakin olalım” diyor. tabi alan işin içine girince her şey yine kontrolden çıkıyor. ertesi sabah bangkok’ta bir otel odasında gözlerini açıyorlar, bu kez ortada kayıp olan damadın kardeşi! bir maymun, dövme skandalı, ladyboy’larla yaşanan tuhaf anılar ve mafya bu kez tayland usulü devreye giriyor. ilk filmin “daha kaosu mümkün değil” dedirten hali, burada ikiye katlanıyor.
the hangover part ııı (2013)

serinin son filmi biraz farklı bir formülde ilerliyor. bu kez düğün, bekarlığa veda ya da unutulan bir gece yok. alan’ın psikolojik durumu biraz karışık, bu yüzden arkadaşları ona destek olmak için bir yolculuğa çıkıyor. ancak işler yine çığırından çıkıyor çünkü bay chow (serinin çılgın karakteri) peşlerine düşüyor ve olaylar meksika kartellerine kadar uzanıyor. bir yanda milyonlarca dolar, diğer yanda bir kurtarma operasyonu… alan yine alan’lığını yapıyor, phil her zamanki gibi liderlik ediyor, stu yine acı çekiyor.
üçleme, komedi dünyasına unutulmaz karakterler ve sahneler kazandırdı. "wolfpack" (kurt sürüsü) repliği, alan’ın sosyal garipliği, stu’nun bitmeyen şanssızlıkları ve bay chow’un delilikleri izleyicilerin aklına kazındı. ilk film bir başyapıt, ikinci film eğlenceli ama biraz tekrar gibi, üçüncü film ise “artık bitirelim şu çılgınlığı” tadında. ama her şeye rağmen, bu üçleme,manyak birşey.
the hangover (2009)

ilk film, serinin en ikonik yapımı. las vegas’ta bekarlığa veda partisi veren dört kafadar, sabah berbat bir otel odasında uyanıyor ve dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyor. dişçi stu’nun dişi yok, banyoda bir kaplan var, odada bir bebek beliriyor ve asıl bomba: damat doug ortada yok! takım elbiselerini giyip “dedektif” moduna giren ekip, gece boyunca yaşadıkları olayları çözmeye çalışırken mafyayla, mike tyson’la (evet, gerçek mike tyson), polisle ve çok daha fazlasıyla karşılaşıyor. hem kahkahalar attıran hem de “sakın böyle bir şey yapmayayım” dedirten bir film.
the hangover part ıı (2011)

ikinci filmde mekan değişiyor ama bela peşlerini bırakmıyor. stu, tayland’da evleniyor ve “bu sefer sadece bir brunch yapalım, sakin olalım” diyor. tabi alan işin içine girince her şey yine kontrolden çıkıyor. ertesi sabah bangkok’ta bir otel odasında gözlerini açıyorlar, bu kez ortada kayıp olan damadın kardeşi! bir maymun, dövme skandalı, ladyboy’larla yaşanan tuhaf anılar ve mafya bu kez tayland usulü devreye giriyor. ilk filmin “daha kaosu mümkün değil” dedirten hali, burada ikiye katlanıyor.
the hangover part ııı (2013)

serinin son filmi biraz farklı bir formülde ilerliyor. bu kez düğün, bekarlığa veda ya da unutulan bir gece yok. alan’ın psikolojik durumu biraz karışık, bu yüzden arkadaşları ona destek olmak için bir yolculuğa çıkıyor. ancak işler yine çığırından çıkıyor çünkü bay chow (serinin çılgın karakteri) peşlerine düşüyor ve olaylar meksika kartellerine kadar uzanıyor. bir yanda milyonlarca dolar, diğer yanda bir kurtarma operasyonu… alan yine alan’lığını yapıyor, phil her zamanki gibi liderlik ediyor, stu yine acı çekiyor.
üçleme, komedi dünyasına unutulmaz karakterler ve sahneler kazandırdı. "wolfpack" (kurt sürüsü) repliği, alan’ın sosyal garipliği, stu’nun bitmeyen şanssızlıkları ve bay chow’un delilikleri izleyicilerin aklına kazındı. ilk film bir başyapıt, ikinci film eğlenceli ama biraz tekrar gibi, üçüncü film ise “artık bitirelim şu çılgınlığı” tadında. ama her şeye rağmen, bu üçleme,manyak birşey.
devamını gör...
2.
ilk filmin sonundaki sahnede right round çalarken karnım ağrımıştı, gözlerde yaş kalmamıştı artık.
devamını gör...