yönetmen koltuğunda jernest b. schoedsack ve ırving pichel'ın yer aldığı 1932 yapımlı gerilim filmidir. richard connell'in 1924 tarihli kısa öyküsünden uyarlanmıştır ve öykünün ilk film versiyonudur. konu, bir baba ve oğulun ücra bir adaya düşmesiyle başlamaktadır. burada mahsur kalan ikili, kurtulmanın yolunu ararken adanın sahibi için bu bir oyuna dönüşür ve ganimet avı başlar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 13.04.2023 12:31 tarihinde açılmıştır.
1.
the most dangerous game (1932)
yönetmen koltuğunda ernest b. schoedsack ve ırving pichel bulunan, richard connell'in aynı adlı öyküsünden uyarlan, 1932 yılında vizyona çıkmış bu klasik macera filminden size bahsetmek istiyorum.
film çok ünlü bir avcı ağabeyimizin *bu arada av kesinlikle çağ dışı, şerefsizce bir şeydir.* gemisinin batmasıyla başlıyor. gemideki bazı mürettebat boğulurken, kurtulan birkaç kişi de köpek balıklarına yem olunca kurtulan tek insan bu avcı ağabey oluyor ve kendisini geminin battığı yere yakın olan bir adada buluyor.
adada sığınmak adına denk geldiği kaleye giren avcı ağabey orada mahsur kalanların sadece kendisi olmadığını anlıyor. bölgede çok sık gemi kazaları yaşandığı için kendisi gibi kurtulup mahsur kalan 3 insanla tanışıyor ve dahası da kalenin sahibini tanıma fırsatı elde ediyor. kalenin sahibi kendisi gibi bir avcı olmakla birlikte tuhaf bir karakter olarak çıkıyor karşımıza.
film döneminde çok fazla yazılıp beyaz perdeye aktarılmış olan "adada mahsur kaldım! aaaaa! adada bana yardım edecek bir insan mı var yahu? ne! adadaki insan beni öldürmek mi istiyor?!" temalı filmlerden birisi olmakla birlikte, türünün filmlerinden bir anda şıp diye ayrılan bir ayrıntıya sahip.
diğer filmler genelde mahsur kaldıkları kalede veyahut evde geçerken, bu film biraz daha kovalamaca içererek adadaki ormanın içerisine kadar izleyiciyi sürüklüyor.
film hoş bir film, çok güzel restorasyon geçirmekle birlikte oyunculuklar da fena sayılmaz ama senaryo şıp diye sınıfta kalacak ayrıntılara ne yazık ki sahip.
izlenir mi? erken dönem sinemasına karşı ilginiz varsa kesinlikle izlenir.
yönetmen koltuğunda ernest b. schoedsack ve ırving pichel bulunan, richard connell'in aynı adlı öyküsünden uyarlan, 1932 yılında vizyona çıkmış bu klasik macera filminden size bahsetmek istiyorum.
film çok ünlü bir avcı ağabeyimizin *bu arada av kesinlikle çağ dışı, şerefsizce bir şeydir.* gemisinin batmasıyla başlıyor. gemideki bazı mürettebat boğulurken, kurtulan birkaç kişi de köpek balıklarına yem olunca kurtulan tek insan bu avcı ağabey oluyor ve kendisini geminin battığı yere yakın olan bir adada buluyor.
adada sığınmak adına denk geldiği kaleye giren avcı ağabey orada mahsur kalanların sadece kendisi olmadığını anlıyor. bölgede çok sık gemi kazaları yaşandığı için kendisi gibi kurtulup mahsur kalan 3 insanla tanışıyor ve dahası da kalenin sahibini tanıma fırsatı elde ediyor. kalenin sahibi kendisi gibi bir avcı olmakla birlikte tuhaf bir karakter olarak çıkıyor karşımıza.
film döneminde çok fazla yazılıp beyaz perdeye aktarılmış olan "adada mahsur kaldım! aaaaa! adada bana yardım edecek bir insan mı var yahu? ne! adadaki insan beni öldürmek mi istiyor?!" temalı filmlerden birisi olmakla birlikte, türünün filmlerinden bir anda şıp diye ayrılan bir ayrıntıya sahip.
diğer filmler genelde mahsur kaldıkları kalede veyahut evde geçerken, bu film biraz daha kovalamaca içererek adadaki ormanın içerisine kadar izleyiciyi sürüklüyor.
film hoş bir film, çok güzel restorasyon geçirmekle birlikte oyunculuklar da fena sayılmaz ama senaryo şıp diye sınıfta kalacak ayrıntılara ne yazık ki sahip.
izlenir mi? erken dönem sinemasına karşı ilginiz varsa kesinlikle izlenir.
devamını gör...