1.
bir bilgisayar oyunu. ayrıntılı açıklama aşağıda;
şimdi "samanyolu galaksisi"ni düşünün ve kafayı bazılarımız gibi bilim-kurgu ile kırmış oyun sever, programcı arkadaşlar, onu 1:1 ölçekleyerek bir oyun evreni yaratmışlar. "hani alıyonuz bi gemi sağa sola gidiyonuz işte!" diyeceğim de, yok öyle bir şey değil. ticaretin, madenciliğin, kelle avcılığının, kaşifliğin vb. şeylerin dibine vuruyorken, asla olayın dibini bulamadığınız, bunları yaparken "samanyolu galaksisi"nin büyüklüğünün uyandırdığı hissi iliklerinize kadar hissederek, "yok lan, insanoğlu sittin sene kendi sisteminden bile zor çıkar, uzay saçma bir şekilde büyük." cümlelerini kafanızda dolaştıran bir "uzay similasyonu."
1 yılı aşkın süredir oynadığım oyun aynı zamanda, ancak o süreye rağmen hala öğreniyorum diyebiliyor insan. hızlı gelişmenin yolu "faction"larmış diyorum. baya da türk oyuncuların kurduğu faction varmış. 3 haftardır bir faction üyesi olarak aylarca yaptığım gelişmenin kat be kat fazlasını yaptım. oynayan, seven, beraber oynamak isteyen arkadaş varsa, buyursun gelsin.
şimdi "samanyolu galaksisi"ni düşünün ve kafayı bazılarımız gibi bilim-kurgu ile kırmış oyun sever, programcı arkadaşlar, onu 1:1 ölçekleyerek bir oyun evreni yaratmışlar. "hani alıyonuz bi gemi sağa sola gidiyonuz işte!" diyeceğim de, yok öyle bir şey değil. ticaretin, madenciliğin, kelle avcılığının, kaşifliğin vb. şeylerin dibine vuruyorken, asla olayın dibini bulamadığınız, bunları yaparken "samanyolu galaksisi"nin büyüklüğünün uyandırdığı hissi iliklerinize kadar hissederek, "yok lan, insanoğlu sittin sene kendi sisteminden bile zor çıkar, uzay saçma bir şekilde büyük." cümlelerini kafanızda dolaştıran bir "uzay similasyonu."
1 yılı aşkın süredir oynadığım oyun aynı zamanda, ancak o süreye rağmen hala öğreniyorum diyebiliyor insan. hızlı gelişmenin yolu "faction"larmış diyorum. baya da türk oyuncuların kurduğu faction varmış. 3 haftardır bir faction üyesi olarak aylarca yaptığım gelişmenin kat be kat fazlasını yaptım. oynayan, seven, beraber oynamak isteyen arkadaş varsa, buyursun gelsin.
devamını gör...
2.
eski bir eve online oyuncusuyum. freelancer hayranıyım. star citizen destekçiyim. yoklukta sarıldığım ed bana istediğimi verdi.. bir yere kadar. her gün pasta yemek gibi. pasta başlangıçta epey sadeydi. sonra çikolata eklediler. en son meyve de eklediler ama bir yere kadar.
hele oyunun bazı yönleri bana aşırı saçma geliyor. özellikle ister istemez sürekli eve online ile kıyaslayınca. eve online ve bu oyunun birleşimi mükemmel olurdu. örneğin gemiye istediğimizi yükleyemiyoruz. mesela gemiden çıkardığımız kullanmadığımız veya yedekte sakladığımız parçaları geminin ambarına atayım bi köşede dursun diyemiyoruz. illa istasyonda bırakcaz. başka bi yere gittik mesela. lazım oldu, bıraktığımız yerden kargoyla olduğumuz yere getirtmemiz lazım. eve onlineda sahip olduğun her şeyi, ki bak her şeyi, gemileri bile bir geminin ambarına sokabiliyorsun. tabi gemi ve ekipmanları sokman için önce "paketlemen" lazım. mesela bir büyük kargo gemin var ve iki üç avcı, madenci gemilerin vs var. küçük gemileri paketleyip büyük gemiye atıyorsun sonra basıp gidiyorsun. bir daha ardına bakmıyorsun. aman şunu nerde bırakmıştım. aman şu neredeydi diye düşünmüyorsun. ed'da beni en çok rahatsız eden şey bu sanırım. bir de parça takma mantığı var ki o da saçma ama yine idare ediyoruz da aga yani oyundaki en büyük gemiye sahibim, küçücük bir lazer silahını yanımda götüremiyorum. ulan köprüye bile sığar o yav. bırak elime alıp götüreyim bari.
hele oyunun bazı yönleri bana aşırı saçma geliyor. özellikle ister istemez sürekli eve online ile kıyaslayınca. eve online ve bu oyunun birleşimi mükemmel olurdu. örneğin gemiye istediğimizi yükleyemiyoruz. mesela gemiden çıkardığımız kullanmadığımız veya yedekte sakladığımız parçaları geminin ambarına atayım bi köşede dursun diyemiyoruz. illa istasyonda bırakcaz. başka bi yere gittik mesela. lazım oldu, bıraktığımız yerden kargoyla olduğumuz yere getirtmemiz lazım. eve onlineda sahip olduğun her şeyi, ki bak her şeyi, gemileri bile bir geminin ambarına sokabiliyorsun. tabi gemi ve ekipmanları sokman için önce "paketlemen" lazım. mesela bir büyük kargo gemin var ve iki üç avcı, madenci gemilerin vs var. küçük gemileri paketleyip büyük gemiye atıyorsun sonra basıp gidiyorsun. bir daha ardına bakmıyorsun. aman şunu nerde bırakmıştım. aman şu neredeydi diye düşünmüyorsun. ed'da beni en çok rahatsız eden şey bu sanırım. bir de parça takma mantığı var ki o da saçma ama yine idare ediyoruz da aga yani oyundaki en büyük gemiye sahibim, küçücük bir lazer silahını yanımda götüremiyorum. ulan köprüye bile sığar o yav. bırak elime alıp götüreyim bari.
devamını gör...