1.
tanım: gelecekte yaşanan bir uzaylı istilasını durdurmak için zaman makinesi ile geçmişe dönüp asker topladıktan sonra tekrar geleceğe dönülerek savaşılmasını anlatan aksiyon filmi.
yorum: öncelikle filim aksiyon dolu. zaten aksiyon filmi öncelikle bunu bir aradan çıkaralım.
oyunculara gelir isek baş rol parks&rec den tanıdığımız chris pratt.
kendisini komedik yapımların ardından guardians of the galaxy nin başını çektiği bir çok aksiyon yapımında gördük ve daha da sevdik.
daha sonra chuck dizisi ile hayatımıza giren, dexter abinin ve şahsımında gönlünü çalan yvonne strahovski var.
ideal kadın dendi mi aklıma gelen bir kaç figürden biri olur kendileri.*
ve son dönem gözdelerimden betty gilpin.
tabi bir çok yapımdan gözümüzün ısırdığı bir çok ünlü daha. yani kadro güzel.
oyunculara ve cgı a bakıldığında bütçe hakkında da bir fikrimiz oluşuyor tabi.
fakat her zaman derim. bir yapımı efsane yapan oyuncular veya oyunculuklar değildir. çekim yapılan alanlar veya bütçede değildir. açıkçası çalışan ekibin tecrübesi de önemli değildir.
bir yapımı efsane yapan tek şey senaryodur. sanırım man from earth ve primer gibi yapımları örnek vererek bu savı yeterince desteklemiş olurum.
filimde iyi bir aksiyon/sci-fi filiminden beklenilecek her şey var. gerginliği alacak ufak komiklikler, güzel kadınlar ve yakışıklı erkekler, patlamalar, hiç bir dayanağı olmayan bilimsel kurgular ve bol bol cgı.
tek eleştirim ise senaryonun tutarsızlıklar ve deus ex machina çıkışlar ile dolu olması.
yani koca bütçen var, daha önce sağlam işler yapmış oyuncular ve arkanda amazon stüdyoları var.
illaki iyi bir yazar ekibini karşılayabilirsin. tamam, lego filimlerinin yönetmenini koymuşsun koltuğa ona da lafım yok ama senaryo neden bu kadar saçma.
adamlar gelecekten geçmişe geliyor, milyonlarca insanı alıp geleceğe götürüp savaştırıp geri getiriyor, ama zamansal bir paradoks yaşanmıyor. ne anladık o zaman back to the future serisinden, ne aladık darktan. saçma sapan hareketler yapıyorlar karakterler, anlamsız motivasonları var. sonunda da olabilecek en saçma sonuç çıkıyor karşımıza.
az biraz zaman ayrılsa plot hole falan kalmaz, harika bir yapım olurmuş. yani o kadar basit mantık hataları ki şurada iki üç kişi birleşsek iki günde mantıklı açıklamalar ile yamalarız senaryoyu.
belki de bilerek böyle yazmış olabilirler tabi o da bir seçenek.
şu pandemi döneminde iyice bunaldı insanlar, fazla düşündürmeden yormadan sıkmadan bol bol patlama ve çatışma ve cgi ile insanların kafasını boşaltmak istemiş de olabilirler.
genel olarak fena sayılmaz, boş vakit varsa kafa dağıtmak için izlenilebilir.
sağlam bir uzaylı istilası filmi izlemek isteyenlere 1988 yapımı they live isimli efsane bir film önerebilirim.
yorum: öncelikle filim aksiyon dolu. zaten aksiyon filmi öncelikle bunu bir aradan çıkaralım.
oyunculara gelir isek baş rol parks&rec den tanıdığımız chris pratt.
kendisini komedik yapımların ardından guardians of the galaxy nin başını çektiği bir çok aksiyon yapımında gördük ve daha da sevdik.
daha sonra chuck dizisi ile hayatımıza giren, dexter abinin ve şahsımında gönlünü çalan yvonne strahovski var.
ideal kadın dendi mi aklıma gelen bir kaç figürden biri olur kendileri.*
ve son dönem gözdelerimden betty gilpin.
tabi bir çok yapımdan gözümüzün ısırdığı bir çok ünlü daha. yani kadro güzel.
oyunculara ve cgı a bakıldığında bütçe hakkında da bir fikrimiz oluşuyor tabi.
fakat her zaman derim. bir yapımı efsane yapan oyuncular veya oyunculuklar değildir. çekim yapılan alanlar veya bütçede değildir. açıkçası çalışan ekibin tecrübesi de önemli değildir.
bir yapımı efsane yapan tek şey senaryodur. sanırım man from earth ve primer gibi yapımları örnek vererek bu savı yeterince desteklemiş olurum.
filimde iyi bir aksiyon/sci-fi filiminden beklenilecek her şey var. gerginliği alacak ufak komiklikler, güzel kadınlar ve yakışıklı erkekler, patlamalar, hiç bir dayanağı olmayan bilimsel kurgular ve bol bol cgı.
tek eleştirim ise senaryonun tutarsızlıklar ve deus ex machina çıkışlar ile dolu olması.
yani koca bütçen var, daha önce sağlam işler yapmış oyuncular ve arkanda amazon stüdyoları var.
illaki iyi bir yazar ekibini karşılayabilirsin. tamam, lego filimlerinin yönetmenini koymuşsun koltuğa ona da lafım yok ama senaryo neden bu kadar saçma.
adamlar gelecekten geçmişe geliyor, milyonlarca insanı alıp geleceğe götürüp savaştırıp geri getiriyor, ama zamansal bir paradoks yaşanmıyor. ne anladık o zaman back to the future serisinden, ne aladık darktan. saçma sapan hareketler yapıyorlar karakterler, anlamsız motivasonları var. sonunda da olabilecek en saçma sonuç çıkıyor karşımıza.
az biraz zaman ayrılsa plot hole falan kalmaz, harika bir yapım olurmuş. yani o kadar basit mantık hataları ki şurada iki üç kişi birleşsek iki günde mantıklı açıklamalar ile yamalarız senaryoyu.
belki de bilerek böyle yazmış olabilirler tabi o da bir seçenek.
şu pandemi döneminde iyice bunaldı insanlar, fazla düşündürmeden yormadan sıkmadan bol bol patlama ve çatışma ve cgi ile insanların kafasını boşaltmak istemiş de olabilirler.
genel olarak fena sayılmaz, boş vakit varsa kafa dağıtmak için izlenilebilir.
sağlam bir uzaylı istilası filmi izlemek isteyenlere 1988 yapımı they live isimli efsane bir film önerebilirim.
devamını gör...
2.
kötü, klişe bir film. aile problemleri olan beyaz amerikalı dünyayı kurtarır. onlarca film vardır bu şekilde. world war z izleyin daha çok keyif alırsınız, ki bazı sahneleri benziyordu.
senaryoyu alıp değiştirmek istedim izlerken.
ben bıktım canavar gibi gösterilen uzaylılarla savaşan dünyalıları izlemekten, bilim kurgu dendiğinde sürekli bu filmler çıkıyor karşımıza. bilim kurgu bence bu değil. kuduz köpekten hallice canavarlarla savaşmak değil.
bu canavarlar ilkel mi modern mi belli değil. modernler çünkü gezegenler arası seyahat edebiliyorlar, ilkeller çünkü 1 tane kraliçeleri var arı gibi, onu koruma ve üreme derdindeler. insani düşüncelerle yapıldığı o kadar belli ki...
biraz çerçeve dışına bakmayı bilen yazar ve yönetmenler bilim kurgu işini yapmalı sadece, yoksa böyle vasat filmler çıkabiliyor.
amazon kaliteli bir platform ama kötü filmler seçiyorlar, potansiyel var ama umarım geliştirirler.
senaryoyu alıp değiştirmek istedim izlerken.
ben bıktım canavar gibi gösterilen uzaylılarla savaşan dünyalıları izlemekten, bilim kurgu dendiğinde sürekli bu filmler çıkıyor karşımıza. bilim kurgu bence bu değil. kuduz köpekten hallice canavarlarla savaşmak değil.
bu canavarlar ilkel mi modern mi belli değil. modernler çünkü gezegenler arası seyahat edebiliyorlar, ilkeller çünkü 1 tane kraliçeleri var arı gibi, onu koruma ve üreme derdindeler. insani düşüncelerle yapıldığı o kadar belli ki...
biraz çerçeve dışına bakmayı bilen yazar ve yönetmenler bilim kurgu işini yapmalı sadece, yoksa böyle vasat filmler çıkabiliyor.
amazon kaliteli bir platform ama kötü filmler seçiyorlar, potansiyel var ama umarım geliştirirler.
devamını gör...
3.
ortalama bir fikir, vasat üstü bir senaryo ve klasik bir hollywood filmi. bilim-kurgu filmleri hayal gücünün ekrandaki yansımaları olmalıdır bu yüzden ''olağan üstü'' temalar ile aram gerçekten iyi fakat mantıksız hatta ve hatta saçma bulunabilecek noktalar ile dolu bir filmdi.
izlenebilecek diğer uzaylı-istila filmlerinden kendini ayıran birkaç nokta var fakat genel hatları ile klişe dolu bir ilerleyişe sahip. diyecek çok şey de bulamıyorum aslında, seçeneklerinizden biriyse; diğer seçeneklere de öncelik vermeyi düşünebilirsiniz. iyi seyirler
izlenebilecek diğer uzaylı-istila filmlerinden kendini ayıran birkaç nokta var fakat genel hatları ile klişe dolu bir ilerleyişe sahip. diyecek çok şey de bulamıyorum aslında, seçeneklerinizden biriyse; diğer seçeneklere de öncelik vermeyi düşünebilirsiniz. iyi seyirler
devamını gör...
4.
izleyip yazmayı unuttuğum filmlerden biri uzun uzun yazmak için tekrar izlemeliyim. beğendiğim bir film yani yeniden izleyeceğim için mutluyum. bu tür filmler fazlasıyla tekrar izlenmeyi hak ediyor. izleyecek olanlar varsa haber etsin beraber izleyip yorumlarız.
devamını gör...
5.
oyuncu listesinde chris pratt, yvonne strahovski, betty gilpin, jasmine mathews, mary lynn rajskub, sam richardson, theo von, ryan kiera armstrong, j. k. simmons, james mcavoy, andrea andrade, seth schenall, seychelle gabriel, edwin hodge ve eric graise gibi oyuncuların olduğu 2021 yapımı aksiyon/bilim kurgu türündeki filmin yönetmenliğini ise chris mckay yapmıştır.
film insanlar bir futbol maçı izlerken sahanın ortasında ortaya çıkan askerlerin biz gelecekten geliyoruz ve size ihtiyacımız var dedikten sonra başlıyor. aradan geçen zamanda insanların başarısız olduklarına dair haberler çoğalırken bu savaşı istemeyenlerin çoğunlukta olduğu bir dünya ortaya çıkıyor. filmimizin kahramanı ders verdiği sırada kendisine mesaj geliyor ve askerliğe alınıyor. her ne kadar gitmek istemese de yapabileceği bir şey yoktur, eve gittiğinde eşi onu ikna edip uzun zamandır konuşmadığı babasının yanına gönderir babası ona yardım edebilir fakat adam babası ile konuşmaya gittiğinde konuşma iyi geçmez adamda geleceğe gitmek zorunda kalır. bir süre eğitimden geçmeleri gerekse de bir anda saldırı olduğu söylenir hemen geleceğe gönderilirler yani eğitimleri yarım kalır. adam eskiden de askerlik yaptığı için avantajlıdır tabi o ayrı konu. geleceğe gittiklerinde bir sorun olur çünkü indikleri yer yanlıştır gönderilen çoğu insan ölür ve kalanlar ile idare etmek zorunda kalırlar. adamlar binada almaları gereken bir kaç tüp olduğu söylenir onları alıp o bölgeden çıkmaya çalıştıklarında yaratıkların saldırısı ile çoğu insan ölür. kalan bir kaç kişiden biri de adamımızdır tabii ki. daha sonra yanına gelen rütbeli kadın askerin soyadının kendisi ile aynı olduğunu anlar bir kaç sorudan sonra kızı olduğunu anlar evden ayrılırken daha dokuz yaşında olan kızı şimdi bu savaşın başında duran en yetkili kişidir. daha sonra kızı bir araştırma için yaratıkların dişisini yakalama planı yaptığını ve onu yakalayıp deney yapmaları gerektiğini söyler. yaratığı zorda olsa yakalarlar ama deneyler bittiğinde ve bulunması gereken yaratıklara vurulduğu anda onları eritip yok edecek olan zehri elde ettiklerinde yaratık uyanır. sanki o da bu anı bekliyordur bir anda tüm yaratıkları çağırır ve orayı yakıp yıkmaya başlarlar. insanların elinden zehri almak için onları kovalamaya başlarlar fakat adamın geri dönmesi için son dakikalara gelmişlerdir. adam kızını da kurtarmak ister lakin bunu başaramaz geri dönmeyi başardığında ise onların nereden yayıldığını falan bulup onları yok etmek için yetki istese de kendisine bu yetki verilmez ve o da geleceğe beraber gittiği bir kaç kişi ile birlikte yaratıkların yayıldığı yeri tespit ettikten sonra onları yok etmeye giderler. bu arada geleceğe gidip geldikleri makine yok olmuş ve bu iş içinde son zamanlarına gelmekte olan insanları seçtiklerini filmin bir yerinde söylüyorlar zaten adamımızın da bir kaç yıllık ömrünün kaldığını kendisine söylerler hatta kızı ile konuştuğunda kızı ona bizi bırakıp gittiğini söyler adam inanamaz ben bunu yapamam dese de gerçeğin bu olduğunu ve en sonunda da bir trafik kazasında öldüğünü ona söyler. adam geri döndüğünde ise bunu aklında çıkaramaz ve kızının dünyasını kurtarmak için yaratıkları yok etmesi gerektiğini söyleyip durur. en sonunda da onları buzulların içinde bulduklarında zehrin işe yaradığını görürler fakat yaratıkları uyandırmayı da başarırlar kaçmaya başlayan yaratıkları orada yok etmek için çok az ömrü kalan adam yaratıkların gemisine bombaları daha ilk gemiye girdiklerinde başlamıştır. adama oradan uzaklaşması gerektiğini söyledikten sonra büyük bir patlama ile tüm yaratıkları yok eder bir kaçı kaçmayı başarsa da dışarda bekleyen iki kişi onları öldürürler ama biri bir şekilde kurtulmuştur ve bu kurtulan bir dişidir yani çoğalabilecek olanlardan. adam daha gelmeden kendilerini buraya getirebilecek olan tek kişi ile anlaştır, bu kişi babasından başka biri değildir. son yaratığı öldürmek için babası uzaktan büyük silahla ateş etse de yaratığı öldürmek kolay değildir. belli yerlerine ateş etmek gerekir ya boynu ya karnı babası ise kafasına sıkar ama öldüremez tabii ki yaratık ona doğru gitmeye başlar ve baba oğul yaratığı öldürmek için bir uçurumdan aşağı atmaktan başka çare bulamazlar çünkü silahlarda mermi kalmamıştır tabii onlarda boş durmamış ve yaratığı bir şekilde kör etmeyi başarırlar. baba elini kanatır yaratığın kana ilgisini nereden bildiğini sormayın. neyse bu hamleden sonra adam yaratığın üstüne atlar ve boynunu kesip onu zehri de ağzına tıkıp onu uçurumdan aşağı atar. yaratık bir taşa çarpıp içi su dolu balon gibi patlar. film biter tabii başta izni vermeyen komutan ise bu başarıyı üstüne alır tabii ki.
benim açımdan iyi bir filmdi sevdim ben çünkü fikir güzel her ne kadar yaratıklı bir film olsa da yaratıklarda yaratıcıydı. harika bir fikri kötü bir işleyişle berbat etmiş olsalar da ortaya çıkan şey yine de izlenebilir bir çıtada diyebilirim. iyi seyirler.
film insanlar bir futbol maçı izlerken sahanın ortasında ortaya çıkan askerlerin biz gelecekten geliyoruz ve size ihtiyacımız var dedikten sonra başlıyor. aradan geçen zamanda insanların başarısız olduklarına dair haberler çoğalırken bu savaşı istemeyenlerin çoğunlukta olduğu bir dünya ortaya çıkıyor. filmimizin kahramanı ders verdiği sırada kendisine mesaj geliyor ve askerliğe alınıyor. her ne kadar gitmek istemese de yapabileceği bir şey yoktur, eve gittiğinde eşi onu ikna edip uzun zamandır konuşmadığı babasının yanına gönderir babası ona yardım edebilir fakat adam babası ile konuşmaya gittiğinde konuşma iyi geçmez adamda geleceğe gitmek zorunda kalır. bir süre eğitimden geçmeleri gerekse de bir anda saldırı olduğu söylenir hemen geleceğe gönderilirler yani eğitimleri yarım kalır. adam eskiden de askerlik yaptığı için avantajlıdır tabi o ayrı konu. geleceğe gittiklerinde bir sorun olur çünkü indikleri yer yanlıştır gönderilen çoğu insan ölür ve kalanlar ile idare etmek zorunda kalırlar. adamlar binada almaları gereken bir kaç tüp olduğu söylenir onları alıp o bölgeden çıkmaya çalıştıklarında yaratıkların saldırısı ile çoğu insan ölür. kalan bir kaç kişiden biri de adamımızdır tabii ki. daha sonra yanına gelen rütbeli kadın askerin soyadının kendisi ile aynı olduğunu anlar bir kaç sorudan sonra kızı olduğunu anlar evden ayrılırken daha dokuz yaşında olan kızı şimdi bu savaşın başında duran en yetkili kişidir. daha sonra kızı bir araştırma için yaratıkların dişisini yakalama planı yaptığını ve onu yakalayıp deney yapmaları gerektiğini söyler. yaratığı zorda olsa yakalarlar ama deneyler bittiğinde ve bulunması gereken yaratıklara vurulduğu anda onları eritip yok edecek olan zehri elde ettiklerinde yaratık uyanır. sanki o da bu anı bekliyordur bir anda tüm yaratıkları çağırır ve orayı yakıp yıkmaya başlarlar. insanların elinden zehri almak için onları kovalamaya başlarlar fakat adamın geri dönmesi için son dakikalara gelmişlerdir. adam kızını da kurtarmak ister lakin bunu başaramaz geri dönmeyi başardığında ise onların nereden yayıldığını falan bulup onları yok etmek için yetki istese de kendisine bu yetki verilmez ve o da geleceğe beraber gittiği bir kaç kişi ile birlikte yaratıkların yayıldığı yeri tespit ettikten sonra onları yok etmeye giderler. bu arada geleceğe gidip geldikleri makine yok olmuş ve bu iş içinde son zamanlarına gelmekte olan insanları seçtiklerini filmin bir yerinde söylüyorlar zaten adamımızın da bir kaç yıllık ömrünün kaldığını kendisine söylerler hatta kızı ile konuştuğunda kızı ona bizi bırakıp gittiğini söyler adam inanamaz ben bunu yapamam dese de gerçeğin bu olduğunu ve en sonunda da bir trafik kazasında öldüğünü ona söyler. adam geri döndüğünde ise bunu aklında çıkaramaz ve kızının dünyasını kurtarmak için yaratıkları yok etmesi gerektiğini söyleyip durur. en sonunda da onları buzulların içinde bulduklarında zehrin işe yaradığını görürler fakat yaratıkları uyandırmayı da başarırlar kaçmaya başlayan yaratıkları orada yok etmek için çok az ömrü kalan adam yaratıkların gemisine bombaları daha ilk gemiye girdiklerinde başlamıştır. adama oradan uzaklaşması gerektiğini söyledikten sonra büyük bir patlama ile tüm yaratıkları yok eder bir kaçı kaçmayı başarsa da dışarda bekleyen iki kişi onları öldürürler ama biri bir şekilde kurtulmuştur ve bu kurtulan bir dişidir yani çoğalabilecek olanlardan. adam daha gelmeden kendilerini buraya getirebilecek olan tek kişi ile anlaştır, bu kişi babasından başka biri değildir. son yaratığı öldürmek için babası uzaktan büyük silahla ateş etse de yaratığı öldürmek kolay değildir. belli yerlerine ateş etmek gerekir ya boynu ya karnı babası ise kafasına sıkar ama öldüremez tabii ki yaratık ona doğru gitmeye başlar ve baba oğul yaratığı öldürmek için bir uçurumdan aşağı atmaktan başka çare bulamazlar çünkü silahlarda mermi kalmamıştır tabii onlarda boş durmamış ve yaratığı bir şekilde kör etmeyi başarırlar. baba elini kanatır yaratığın kana ilgisini nereden bildiğini sormayın. neyse bu hamleden sonra adam yaratığın üstüne atlar ve boynunu kesip onu zehri de ağzına tıkıp onu uçurumdan aşağı atar. yaratık bir taşa çarpıp içi su dolu balon gibi patlar. film biter tabii başta izni vermeyen komutan ise bu başarıyı üstüne alır tabii ki.
devamını gör...