1.
ilkokulda pazartesi günleri yapılan kontrolden geçmiş nesildir.
elleri, ütülenmiş bir mendilin üstüne koyarak, öğretmenin çocukların tırnaklarını kontrol etmesidir.
tırnakları temiz ve kısa olmayanların akıbeti ne olurdu pek hatırlamıyorum. avuç içine cetvelle vurulurdu sanırım.
elleri, ütülenmiş bir mendilin üstüne koyarak, öğretmenin çocukların tırnaklarını kontrol etmesidir.
tırnakları temiz ve kısa olmayanların akıbeti ne olurdu pek hatırlamıyorum. avuç içine cetvelle vurulurdu sanırım.
devamını gör...
2.
cetvel ile parmakların üstüne vurulur du, ayak kontrolü bile yapıldığını hatırlıyorum, ya tamam dinazor değilim, aramızda biraz yaş farkı var dinazor lar ile.
devamını gör...
3.
benimdir. tırnak ve mendil kontrolu yapılıyordu tırnağın uzunsa ya da mendilin yoksa öğretmen kalemi parmaklarımızın üstünde bastırarak sürüyordu.* her zaman gururla ellerimi uzatırdım mendilimi koyardım. bir gün yine ellerimi uzattim ama mendili masaya koymamişim dizimde duruyor hoca da mendili görmeyince kalemle cezayı kesmişti. çok üzülmüştüm ulan.
efkara boğuldum şimdi hatırlayınca.
efkara boğuldum şimdi hatırlayınca.
devamını gör...
4.
bir nesile tırnak yemeyi alışkanlık haline getirten hadisedir. sıra gelene kadar tırnakları uzun olanlar tıkır tıkır tırnak yerdi.
devamını gör...
5.
öğretimin yanında eğitimin de olduğu zamanlar.
devamını gör...
6.
hafta başının rutinidir. aferinlerden hakaretlere bu kulaklar neler duydu tırnaklarını kesmeyenler bir daktilo misali tak tak tak tırnaklarını yerlerdi.
devamını gör...
7.
hafta başı ritüeli, bir de ıslak mendil kontrolü olurdu. yanımızda ıslak mendil almak zorunda olurduk hep tırnakları hem ıslak mendili gösterirdik. şimdi o günleri hatırlayınca burnumun ucuna kurşun kalem kokusu geliyor..
devamını gör...
8.
sabah temizlik iştiması yapılırdı.
devamını gör...
9.
içinde olduğum nesildir. beden eğitimi dersinde yapılırdı bu kontrol. tırnağı uzun olanlar eksi alırdı.
devamını gör...
10.
lisedeyken sınıf hocamız yapardı bu kontrolü. ama kendisinin diğer hocalardan daha değişik bir sistemi vardı. diğer hocalar düşük not ya da eksi verirken bu hocamız tırnağı uzun olanlara evde kek, poğaça falan yaptırırdı. hatta ben de bu cezaya nail olmuş bir insan olarak evde kek yapıp götürmüştüm. hayatımda yaptığım ilk kekti doğru düzgün yiyemeden, heyecanını yaşayamadan bitti. boğazınızda kalmıştır işşallaah. zaten sınıftakileri de sevmezdim. keşke içine şeker yerine tuz falan koysaydım.
yalnız hoca olsam ben de böyle yapmak isterdim on numara hareket. tırnakları uzun olanlara sırasıyla; börek, poğaça, kek, kısır ve makarna salatası yaptıracaksın birkaç kişi de kola alacak. altın günü gibi karnını doyuracaksın, ooh miss.
yalnız hoca olsam ben de böyle yapmak isterdim on numara hareket. tırnakları uzun olanlara sırasıyla; börek, poğaça, kek, kısır ve makarna salatası yaptıracaksın birkaç kişi de kola alacak. altın günü gibi karnını doyuracaksın, ooh miss.
devamını gör...
11.
bit kontrolünden bile geçtik tırnak ne ki
devamını gör...
12.
90'lı yılların türlü sosyal deneylerine konu olmuş bizim nesil.
o zamanlar yazlar sıcak ve kurak, kışlar oldukça soğuk ve yağışlı idi. pazar akşamı gelenek olduğu üzere sıcak sıcak hamam yapılmış, çantamız hazırlanmış şekilde uykulu uykulu bizimkiler izleniyor.
gözlerimizi tekrar açtığımızda yaklaşık 40 kiloluk yorganın altındayız. kahvaltı adı altında ağzımıza sıkıştırılmış lokmalar yetmezmiş gibi birde boynumuza beslenme çantası takılıyor. beslenme çantamda haşlanmış yumurta, zeytin ve mandalina var. bu üçlünün oluşturduğu koku hala aklımda ve bütün beslenme çantaları böyle kokar.
tek katlı okulumuzun bahçesindeyiz, bayrak töreni var. perihan öğretmen kırmızı ojeli elleri ile maestroluk yapıyor, bir yandan bize yüksek sesle eşlik ediyor ( bu sırada üst sağ dişindeki koyu renkli dolguyu görüp, " bu ne ola ki?" diyoruz, bayrak törenini sonlandırıyoruz.
herkes tırnaklarını uzatsın diyor. elinde tahta bir cetvelle geziniyor. standartlara uymayan parmaklar tuzluk şeklini alıyor ve cetvelin saniyenin onda biri hızındaki acil inişinin sesini duyuyoruz.
bu da yetmezmiş gibi eline iki tane kalem alıp saçlarımızda bit kontrolü yapıyor.
bitleri ayıklamıyor ama bitli arkadaşları kenara ayıklayıp eve gönderiyor.
ve (bkz: daha sonra tekrar deneyiniz ) bir pazar günü öğleden öncesinde aralık 1996'ya ışınlanıyor. şimdi ışınlandıkta ne oldu?
işte bunlar hep travma...
o zamanlar yazlar sıcak ve kurak, kışlar oldukça soğuk ve yağışlı idi. pazar akşamı gelenek olduğu üzere sıcak sıcak hamam yapılmış, çantamız hazırlanmış şekilde uykulu uykulu bizimkiler izleniyor.
gözlerimizi tekrar açtığımızda yaklaşık 40 kiloluk yorganın altındayız. kahvaltı adı altında ağzımıza sıkıştırılmış lokmalar yetmezmiş gibi birde boynumuza beslenme çantası takılıyor. beslenme çantamda haşlanmış yumurta, zeytin ve mandalina var. bu üçlünün oluşturduğu koku hala aklımda ve bütün beslenme çantaları böyle kokar.
tek katlı okulumuzun bahçesindeyiz, bayrak töreni var. perihan öğretmen kırmızı ojeli elleri ile maestroluk yapıyor, bir yandan bize yüksek sesle eşlik ediyor ( bu sırada üst sağ dişindeki koyu renkli dolguyu görüp, " bu ne ola ki?" diyoruz, bayrak törenini sonlandırıyoruz.
herkes tırnaklarını uzatsın diyor. elinde tahta bir cetvelle geziniyor. standartlara uymayan parmaklar tuzluk şeklini alıyor ve cetvelin saniyenin onda biri hızındaki acil inişinin sesini duyuyoruz.
bu da yetmezmiş gibi eline iki tane kalem alıp saçlarımızda bit kontrolü yapıyor.
bitleri ayıklamıyor ama bitli arkadaşları kenara ayıklayıp eve gönderiyor.
ve (bkz: daha sonra tekrar deneyiniz ) bir pazar günü öğleden öncesinde aralık 1996'ya ışınlanıyor. şimdi ışınlandıkta ne oldu?
işte bunlar hep travma...
devamını gör...
13.
saçlarının kenarları çekilmiş canı acıtılmış nesildir. püüü sizin gibi eğitimciye.
devamını gör...
14.
ellerin büzüştürülüp atılan dayağı unutmak mümkün mü. şu an yapılsa videoya çekilir ve görevden atılır o öğretmenler vay be ne çileler çekmişiz. belki de evde kocasına kızıp hırsını bizden almak için yapıyordu o kontrolü ama biz o zaman bunu nereden bilebiliriz.
devamını gör...
15.
şimdi ise okullarda kim öğrenci kim sivil belli değil. eskisi gibi disiplin yok.
devamını gör...
16.
tırnak yapım uzun olduğu için travmam olmuş galiba, kısa tırnak kullanmayı hiç sevmiyorum. illa çıkkıdı çıkkıdı vurucam bi yerlere.
devamını gör...
17.
temiz beyaz mendilin üstüne koyduğumuz ellerimizin tırnaklarına bakardı ilkokul öğretmenimiz. çorabımıza da ayakkabımıza da saçımıza da..
uzun zamandır öğretmenlerin o kadar yetkisi, yaptırımı, saygınlığı olmadığı halde artarak giden sorumlulukları var.
uzun zamandır öğretmenlerin o kadar yetkisi, yaptırımı, saygınlığı olmadığı halde artarak giden sorumlulukları var.
devamını gör...
18.
halen yapılması gerektiğini düşünüyorum. özellikle gıda işi yapan işletmeler çalışanlarının tırnaklarını hergün kontrol etmeliler. yemek yapmaya özel ilgim var. kadın yemek videosu çekiyor. bir metre uzunluğunda ojeli tırnaklar. kadının yaptığı yemeğe değil tüm yemek sektörüne karşı bir alerji oluşuyor bende.
devamını gör...
19.
sıra dayağı da yemiş nesildir.
devamını gör...
20.
hiç dayak yemedim. bir de yanında mendil isterlerdi. annem her sabah onu güzelce ütüler güzel güzel katlar koyardı. bende kirlenmesin diye poşetin içine koyar öyle götürürdüm.
hey gidi günler hey
hey gidi günler hey
devamını gör...
"tırnak kontrolünden geçmiş nesil" ile benzer başlıklar
tırnak
21