1.
(şimdi)var olan, varlık anlamında.. çoğulu onta.. onto+logos=ontoloji
varolanın doğasının gündeme gelmesi parmenides'in yaptığı varolan* ve varolmayan* ayrımıyla olmuştur. varolan şey yok olamaz. yok olan, varolamaz. bu iki ayrı sahadır ve birbirine karışması mümkün değildir. çünkü aslında yokluk bi saha değildir. dolayısıyla kinesis mümkün olmadığı için genesis de mümkün değildir. eğer var ve yokun arasında üçüncü bi yol ararsak 'iki başlı' olmuş oluruz ve doxa'nın bizi yanıltmasına izin veririz. herakleitos'un dediği gibi panta rei diye bi olay yoktur, sadece hen vardır. hen hakkında konuşurken asla ve kat'a kinesisten bahsedemeyiz. çünkü bu onun mutlaklığına halel getirir. bu varlık tanımı daha sonra heraklit ile uzlaştırılmak üzere platon tarafından genişletilecek*. aristo bu anlayışı tuzla buz ettikten sonra bu tartışmalar alman romantizmiyle yeniden keşfedilecek ve özellikle hölderlin, hegel, niçe ve heidegger* tarafından irdelenecek. bu irdelemelerin pek çoğunda kasten veya sehven pre-sokratik filozoflarının anlatılarında yanlışlar vardır. bu sebeple bence felsefe metinlerini birincil kaynaklardan okuyup anlayıncaya kadar asla büyük filozofların felsefe tarihleri okunmamalı.
varolanın doğasının gündeme gelmesi parmenides'in yaptığı varolan* ve varolmayan* ayrımıyla olmuştur. varolan şey yok olamaz. yok olan, varolamaz. bu iki ayrı sahadır ve birbirine karışması mümkün değildir. çünkü aslında yokluk bi saha değildir. dolayısıyla kinesis mümkün olmadığı için genesis de mümkün değildir. eğer var ve yokun arasında üçüncü bi yol ararsak 'iki başlı' olmuş oluruz ve doxa'nın bizi yanıltmasına izin veririz. herakleitos'un dediği gibi panta rei diye bi olay yoktur, sadece hen vardır. hen hakkında konuşurken asla ve kat'a kinesisten bahsedemeyiz. çünkü bu onun mutlaklığına halel getirir. bu varlık tanımı daha sonra heraklit ile uzlaştırılmak üzere platon tarafından genişletilecek*. aristo bu anlayışı tuzla buz ettikten sonra bu tartışmalar alman romantizmiyle yeniden keşfedilecek ve özellikle hölderlin, hegel, niçe ve heidegger* tarafından irdelenecek. bu irdelemelerin pek çoğunda kasten veya sehven pre-sokratik filozoflarının anlatılarında yanlışlar vardır. bu sebeple bence felsefe metinlerini birincil kaynaklardan okuyup anlayıncaya kadar asla büyük filozofların felsefe tarihleri okunmamalı.
devamını gör...