tokat'ta alevi köylerinin kırmızı ile işaretlenmesi

düpedüz ırkçılık olan olay.

ben şöyle anladım, olurda tokat'a yolunuz düşerse, bu köylere gidin, oralarda konaklayın, insan neymiş görün...

almanya’da bir lise müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş.
“bir nazi toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.
iyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar…
eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.
sizlerden isteğim şudur:
öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin.
eğitim çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”www.ogretmensitemiz.com/m/y...
bu zihniyetlerin iyi bir yerlere gelmesi çok can sıkıcı bir durum. okumuş ama adam olamamışın hikayesini bilirsiniz. ne yazık ki hep aynı hikaye bu kafayla bir arpa boy yol kat edemeyiz.

ortadoğu ve özellikle müslüman toplumların geri kalmasının en önemli sebeplerinden birisi.

mezhepçilik;
kuran'da da dinde de yeri olmayan bu uygulama, yüzyıllardır müslümanların başının belası olmuş ve olmaya devam etmektedir.

kendi mezhebinden olmayanı, zorla, gerekirse şiddet kullanarak kendi mezhebine geçirmek olan mezhepçilik, müslümanların kendi içinde bir olmalarının, bütün olmalarının önünü kapatmaya devam etmekte, müslümanlar da kendi içinde bununla, dışarıya, diğer dinlere mensup ülkelerle de ' islam karşıtlığı ' gibi afaki bir bakış açısıyla hareket ederek, yüzyıllardır dört bir yanda gereksiz bir savaş vermektedir.

düzelir mi, bu şekilde ve yakın zamanda çok zor, belki 3-500 sene sonra bu toplumlar da yeryüzünde insana yakışır bir konuma erişir, dediğim durum.

kesin bende bi sorunun olduğu kanaati uyandıran haberimsi. çünkü bi halt anlamadım.

(bkz: gelişmemiş ülkelerdeki yaygın davranışlar)

yukarıda diğer yazarlar konuyla ilgili bilgi vermişler zaten o yüzden yorum yapacağım sadece.
doktor açıklamasında ''alevilere ilgi duyduğu'' için işaretlediğini söylemiş. eğer bu konuda samimiyse söylenecek bir söz yok zaten. fakat kötü niyetli bir davranışsa, bir tokatlı olarak ve alevileri de çok samimi bulan biri olarak şunu söyleyebilirim:
bir insanı, mezhebi ya da ırkı dışlamak, ötekileştirmek için ille de okumamış olmaya gerek yok. bakınız bir doktor da bunu gayet yapabiliyor. burada önemli olan hipokrat yemini etmiş bir insanın bunu yapması değil bence. bir insanın bunu yapacak haddi kendinde bulması. alevilik türkiye'nin en önemli değerlerindendir bana göre. alevi değilim ne yazık ki ama alevisiz bir türkiye de düşünemiyorum.

alevi, kürt, türk farketmez, hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. savaş olan ülkelere bakın, kimse bu alevi öldürmeyelim, ya da bu kürt dokunmayalım demiyor. bombasını tüm halkın üstüne salıyor.

ülkeler arasında çıkan bütün ayrıştırmalar, ayrılıkların zararı ülkede yaşayanlar üzerine olur.

tarihte bugün...

(bkz: türkiye neden gelişmiyor)

1980 lere geri dönmeye başlıyoruz
herhalde
demokrasi rejimini tam anlamiyla sindiremedigimizin acik bir göstergesidir
demokrasinin en temel prensiblerinden biri de farkli görüşlerin bir arada yaşamasıdir.
ama bizim ulkemizde nedense farkli görüşler bir arada birbirini yiyecekler.
bunun nedeni ne acaba ?

ergenekon'un bugün olduğu gibi mutlak gücü eline aldığı dönemlerde gerçekleştirdiği ilk icraatlerden biridir. adamlar bildiğin kaosdan besleniyor.

tipik pkk ve dhkp-c nin her sene yaptığı tahrik eylemidir. bunlara halen daha inanan varsa aklından zoru vardır cahil olmayın bu kadar. ülkeyi karıştırmak için senelerdir aynı taktikler uygulanıyor.