toplumun kültürü kaldırım yüksekliğiyle ters orantılıdır

çok çok sevdiğim, ve doğruluğunu defalarca onayladığım söz. yanlış hatırlamıyorsam ingilizlere ait.
çok sık yurt dışı yapan biri olarak yeni bir ülkeye ilk gittiğimde baktığım şey insanların nasıl araba kullandığı ve kaldırımlarının ne kadar yüksek olduğudur. ülkenin gelişmişlik seviyesi ne kadar artarsa, trafikte o kadar saygılı oluyorlar ve herkes kurallara uyuncada yüksek kaldırımlar gerekmiyor.
bu düzen ister cezaların yüksekliğinden dolayı olsun, ister bilinçli toplum olmalarından.
sonuç değişmiyor.

çok doğru bir söz. bizde kaldırımlar motorlu araçların park yeri.
şikayet ettiğim polis "nereye park etsinler" diyor. çünkü o da kaldırıma park ediyor. dün caddede karşıdan karşıya geçerken kavşakta beklememek için kaldırımı kullanan bir motosiklet az kaldı bana çarpacaktı. aynasını kırınca da kavga etmeye kalktı.

toplum artı devlet...planlama...di mi, bi ara twitter da modaydı, park yeri için birbirini döven, bıçaklayan kişileri videoya çekip twitter ' a yüklüyolardı. altına da türkiye den tiplemeler barbarlar falan yazıyolardı.

adam 25 katlı gökdelen dikmiş, 1 . katı eğlence, sosyalleşme katı, üstteki 24 kat yerleşim katı olsa, her katta 3 daire olsa... 72 daire eder. altındaki park yeri 20 araçlık!! orada oturanlar tabii ki kavga etcekler, di mi yani?!.. o binaya 20 araçlık park yeri yapan adam suçsuz mu?!... o yere o şekilde izin verip, hocam senin en az 80 araçlık park yeri yapman lazım, diyemeyen devlet görevlisi suçsuz mu?!...

herşeye böyle bakılır. trenler uçaklar için de geçerlidir bu...

öngörü sahibi olacaksın. frankfurt ' a günde kaç uçak indiğini göz önüne almayıp oraya popo kadar apron, yer hizmeti imal edersen, bütün uçaklar rötar yapar, yolcular uçağın içinde saatlerce oturmak zorunda kalır...

öngörü meselesi. sadece toplum suçlu diil orada.

bu söz doğru mu yanlış mı tartışılır ama bizde bu söz herhalde tersten anlaşılmış: ne kadar düzgün kaldırım yaparsak, ne kadar çok yol, köprü, bina yaparsak o kadar çok gelişmiş oluruz şeklinde.