1.
iskoçya'lı grup. favori şarkılarım sing ve side'dır.
devamını gör...
2.
taxi driver filminde robert de niro'nun canlandırdığı sayko.
devamını gör...
3.
bana çok özel hissettiren, albümlerinde kendimi kaybettiğim ve bir gün canlı seyretmek için sabırsızlandığım harikulade müzik grubu.
devamını gör...
4.
1990 yılında iskoçya'da kurulan ve dört kişiden oluşan rock grubu. lise yıllarımın kahramanlarıydı, oldukça güzel parçaları vardır.
devamını gör...
5.
rock n coke 2011'de beni büyülemiş, festival bittikten sonra eve dönerken aklımda hep şarkıları çalmıştı.
devamını gör...
6.
30 senedir müzik yapan, glasgow'lu, pammık şeker gibi grup. çok ılık bir ifade oldu bu pammık şeker şeysi ama öyleler nabayım. fran healy (vokal), andy dunlop(gitar), douglas payne(bass) ve neil primrose(davul) kişilerinden mütevellittir.
seneler önce dream tv'de görmüştüm ilk olarak bu amcaları. travis hafta sonu vardı galiba. neyse, why does it always rain on me'nin klibini gördüm. etek giymiş bir jojuk birilerini kovalıyordu. dinledim, şarkıyı sevdim, gerisi de geldi zaten. özel bir gruptur, bazı güzel-kötü anlara fon olmuştur. albüm albüm bakalım;
good feeling: good feeling, u16 girls, happy, good day to die gibi güzel şarkılara sahiptir. travis'in ilk albümü ve belki de en sert albümü.
the man who: why does ıt always rain on me?, turn, driftwood, she's so strange gibi güzel şarkılar var. rain on me zaten grubun en ünlü şarkısı, grubun dünyaca bilinirliğini sağlayan şarkı. albüm başlı başına yağmurlu havada evde dinlemelik albüm.
the invisible band: everything at once ile birlikte en sevdiğim travis albümü. grubun; the man who ile yakaladığı ivmeyi daha da arttırmıştır. pek çok hit şarkı barındırır. sing, side -ki en sevdiğim travis şarkısıdır-, last train -tam intiharlık şarkı-, flowers ın the window, pipe dreams, ındefinitely bunlardan bazıları. baştan sona çok güzel albüm, akustik işleri sevenler mutlaka dinlemeli.
12 memories: invisible band, everything at once albümlerinden sonra en sevdiğim albüm. re-offender, the beautiful occupation, happy to hang around, quicksand gibi mükko şarkılar vardır. depresyon dolu bir ruh hali ile dinlenmes pek tavsiye edilmez.
the boy with no name: closer ve one night dışında pek sevemediğim albüm (:
ode to j. smith: bu albümü de pek sevmemiştim. something anything dışında pek fazla sevmem bu albümü.
where you stand: the man who'yu andıran albüm. güzeldir. albüm kapağını nedense çok beğenirim.
mother, where you stand, new shoes, boxes en kıyak şarkıları bence albümün.
everything at once: iddlewild, what will come, radio song, 3 miles high gibi güzellikler ve josephine oniyama gibi güzel bir sesi hayatıma katan albüm. çok özel bende yeri, nedeni bende kalsın.
10 songs: a ghost, kissing ın the wind dışında çok hakim olmadığım, dinlemediğim bir albüm ama özlemiştik, güzel oldu geldiği (:
her ana her duyguya tercüman olabilen adamlar bunlar. her albümleri ayrı güzel, bakmayın bazılarını daha az sevdiğime. travis candır lan vallaha. çok seviyorum ama ifade edemiyorum şu an be sözlük.
seneler önce dream tv'de görmüştüm ilk olarak bu amcaları. travis hafta sonu vardı galiba. neyse, why does it always rain on me'nin klibini gördüm. etek giymiş bir jojuk birilerini kovalıyordu. dinledim, şarkıyı sevdim, gerisi de geldi zaten. özel bir gruptur, bazı güzel-kötü anlara fon olmuştur. albüm albüm bakalım;
good feeling: good feeling, u16 girls, happy, good day to die gibi güzel şarkılara sahiptir. travis'in ilk albümü ve belki de en sert albümü.
the man who: why does ıt always rain on me?, turn, driftwood, she's so strange gibi güzel şarkılar var. rain on me zaten grubun en ünlü şarkısı, grubun dünyaca bilinirliğini sağlayan şarkı. albüm başlı başına yağmurlu havada evde dinlemelik albüm.
the invisible band: everything at once ile birlikte en sevdiğim travis albümü. grubun; the man who ile yakaladığı ivmeyi daha da arttırmıştır. pek çok hit şarkı barındırır. sing, side -ki en sevdiğim travis şarkısıdır-, last train -tam intiharlık şarkı-, flowers ın the window, pipe dreams, ındefinitely bunlardan bazıları. baştan sona çok güzel albüm, akustik işleri sevenler mutlaka dinlemeli.
12 memories: invisible band, everything at once albümlerinden sonra en sevdiğim albüm. re-offender, the beautiful occupation, happy to hang around, quicksand gibi mükko şarkılar vardır. depresyon dolu bir ruh hali ile dinlenmes pek tavsiye edilmez.
the boy with no name: closer ve one night dışında pek sevemediğim albüm (:
ode to j. smith: bu albümü de pek sevmemiştim. something anything dışında pek fazla sevmem bu albümü.
where you stand: the man who'yu andıran albüm. güzeldir. albüm kapağını nedense çok beğenirim.
mother, where you stand, new shoes, boxes en kıyak şarkıları bence albümün.
everything at once: iddlewild, what will come, radio song, 3 miles high gibi güzellikler ve josephine oniyama gibi güzel bir sesi hayatıma katan albüm. çok özel bende yeri, nedeni bende kalsın.
10 songs: a ghost, kissing ın the wind dışında çok hakim olmadığım, dinlemediğim bir albüm ama özlemiştik, güzel oldu geldiği (:
her ana her duyguya tercüman olabilen adamlar bunlar. her albümleri ayrı güzel, bakmayın bazılarını daha az sevdiğime. travis candır lan vallaha. çok seviyorum ama ifade edemiyorum şu an be sözlük.
devamını gör...
7.
the man who albümlerinden beri yıllardır severek dinlediğim, haziran 2008'de maslak park orman'da canlı izleme şansı bulduğum sevimli grup.
devamını gör...
8.
bende yeri çok ayrı olan grup. grubun solisti fran healy sesiyle o kadar huzur veriyor ki dinlemekten asla vazgeçemiyorum. çok yumuşak, naif bir sese sahip. şu linki vereyim de ne kadar mükemmel olduğunu siz de görün.
devamını gör...
9.
ahh lisede o kadar güzel insanlar dinliyordum ki travis de onlardan biriydi. yaş aldıkça müzik listem rocktan arabeske doğru evrildi.
devamını gör...
10.
the office izlerken jim halpert sayesinde öğrendiğim müzik grubu. çok hoş bir tarzları var.
devamını gör...
11.
nedense en sevdigim sarkilari bu. belki beatles'i hatirlattigi icindir. paul abimizin de sarkida katkisi varmis zaten.
you are one in a million
and i love you so
let's watch the flowers grow.
you are one in a million
and i love you so
let's watch the flowers grow.
devamını gör...
12.
bunlar daha da yaşlanıp, ölmeye başlayınca biz kimi bu kadar sevecez?
canlı dinlemesi pek keyifli gruptur. bir iki sene önce zorlu'daki konserlerine gitmiştim. çok güzeldi. konser bitti. bis istedik. gelmediler. sonra zorlu'nun tuvaletlerinden tr'nin tuvaletleri çok iyi falan diye video attılar. sanırım bizi beğenmediler. performansları güzeldi, dinleyiciler de fena değildi aslında. iki üç sene önce beyaz saç, sakalla karizmanın zirvesini gören solist fran healy abimiz şu an sanırım kızıl ya da pembe saçlarla takılıyor. saçma sapan işler de yapıyolar ama olsun. seviyoruz. napak.
t: 2000li yılların başlarında coldplay ile birlikte en sevdiğim gruplardandı. rakı içerken dinlemek güzeldir, deneyin.
canlı dinlemesi pek keyifli gruptur. bir iki sene önce zorlu'daki konserlerine gitmiştim. çok güzeldi. konser bitti. bis istedik. gelmediler. sonra zorlu'nun tuvaletlerinden tr'nin tuvaletleri çok iyi falan diye video attılar. sanırım bizi beğenmediler. performansları güzeldi, dinleyiciler de fena değildi aslında. iki üç sene önce beyaz saç, sakalla karizmanın zirvesini gören solist fran healy abimiz şu an sanırım kızıl ya da pembe saçlarla takılıyor. saçma sapan işler de yapıyolar ama olsun. seviyoruz. napak.
t: 2000li yılların başlarında coldplay ile birlikte en sevdiğim gruplardandı. rakı içerken dinlemek güzeldir, deneyin.
devamını gör...
13.
konser performansları epey eğlenceli olan iskoç grup. bu yaz istanbulda bi ormanda dinledik kendilerini. fran healy aşırı sempati bi abimiz.
bir sonraki geldiklerinde yine gideceğim.
bir sonraki geldiklerinde yine gideceğim.
devamını gör...
14.
battleships şarkısında “when will you carry me home
like the wounded star in the movie?” der. bazen hayat tam da böyle hissettirir.
like the wounded star in the movie?” der. bazen hayat tam da böyle hissettirir.
devamını gör...